Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılına ait “Ölüm ve Ölüm Nedeni İstatistikleri”ni kamuoyuyla paylaştı. Açıklanan verilere göre, Van’da ölüm oranı Türkiye genelinde en düşük illerden biri olmasına rağmen, en fazla ölüm dolaşım sistemi hastalıklarından kaynaklandı. Tümör kaynaklı ölümlerin oranındaki artış ise dikkat çekti.
TÜİK verilerine göre Türkiye genelinde ölüm sayısı 2023 yılında 526 bin 416 iken 2024 yılında 489 bin 361’e geriledi. Ölen kişilerin yüzde 54,8’ini erkekler, yüzde 45,2’sini ise kadınlar oluşturdu.
Van'da Dolaşım Sistemi Hastalıkları İlk Sırada
Van ili, kaba ölüm hızında binde 2,9 oranıyla Hakkari ve Şırnak’ın ardından en düşük ölüm oranına sahip üçüncü il oldu. Ancak ölüm nedenlerine bakıldığında, dolaşım sistemi hastalıkları yüzde 29,9 ile ilk sırada yer aldı. Türkiye genelinde bu hastalıklara bağlı ölüm oranında en düşük ikinci il olan Van’da, bu oran ciddi bir halk sağlığı sorununa işaret ediyor.
Dolaşım sistemi hastalıklarından ölümlerde en büyük payı ise yüzde 42,9 ile iskemik kalp hastalıkları aldı. Onu diğer kalp hastalıkları ve beyin damar hastalıkları (serebro-vasküler hastalıklar) izledi.
Tümör Kaynaklı Ölümlerde Dördüncü Sırada
Van’da dikkat çeken bir diğer ölüm nedeni ise tümörler oldu. TÜİK verilerine göre, iyi ve kötü huylu tümörlerden kaynaklı ölümler yüzde 20,3 oranla kaydedildi. Bu oran Van’ı Türkiye genelinde tümör kaynaklı ölüm oranı en yüksek dördüncü il konumuna taşıdı.
En fazla görülen tümör türlerinin başında gırtlak, soluk borusu, bronş ve akciğer kanserleri geldi.
Bebek ve Çocuk Ölümlerinde Düşüş
Veriler bebek ve çocuk ölümlerinde ise olumlu bir tabloya işaret etti. 2023 yılında binde 10,1 olan bebek ölüm hızı, 2024 yılında binde 9,0’a geriledi. Beş yaş altı çocuk ölüm hızı ise binde 11,1 olarak belirlendi.
Sağlık Politikalarına Çağrı
Uzmanlar, özellikle dolaşım sistemi hastalıkları ve kanser türleriyle mücadelede erken teşhis, düzenli sağlık kontrolleri ve yaşam tarzı değişikliklerinin hayati önemde olduğunu vurguluyor. Veriler, Van’da bu hastalıklara karşı sağlık politikalarının güçlendirilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koydu.