Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi ve Van Filistin’e Destek Platformu, Gazze’deki soykırıma karşı ses yükseltti. Hazırladıkları açık mektupta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrıda bulunan sivil toplum temsilcileri, “Bu bir vicdan, iman ve onur meselesidir. Gazze yalnız değil!” mesajı verdi.
Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi ve Van Filistin’e Destek Platformu, Gazze’de aylardır süren insanlık dramına karşı kapsamlı bir açıklama yaptı. Gazze’de yaşanan soykırımı “tarihi bir utanç” olarak nitelendiren platform, Türkiye’nin artık somut adımlar atması gerektiğini vurguladı.
STK’lar tarafından kaleme alınan mektupta, “Bu mektup, 15 Temmuz gecelerinde ölümü göze alarak Cumhurbaşkanının arkasında duran sivil toplumun ortak taleplerini yansıtmaktadır” denilerek, Filistin halkının yalnız bırakılmaması gerektiği belirtildi.
Gazze’de bebeklerin bir damla süt bulamadan hayatını kaybettiği, insanların açlık ve susuzlukla mücadele ettiği ifade edilen çağrıda, “Bu vahşet karşısında sessiz kalmak, suça ortak olmaktır” denildi.
"Türkiye Gerekirse Donanmasıyla Yardım Götürmeli"
Açıklamada dikkat çeken çağrılardan biri de insani yardım için donanmanın kullanılması oldu. “Gazze’ye, gerekirse donanmamız eşliğinde yardım ulaştırılmalı, bu yapılamıyorsa sivil gemilere yol verilmelidir. Millet olarak seferber olmaya hazırız” ifadelerine yer verildi.
Cumhurbaşkanlığına Açık Çağrı
Mektupta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da açık bir çağrı yapıldı. Talepler arasında İsrail’le diplomatik ilişkilerin kesilmesi, İsrail’e uçuşların ve gemi trafiğinin durdurulması, çifte vatandaş terör destekçilerinin vatandaşlıktan çıkarılması, savunma fuarlarında siyonist şirketlere yer verilmemesi ve İsrail’e petrol akışının kesilmesi yer aldı.
Ayrıca ABD’nin Türkiye’deki askeri üslerinin kapatılması da gündeme getirildi:
“Bu soykırımın sponsoru olan ABD’nin üsleri kapatılmalı, İsrail’i besleyen tüm damarlar kesilmelidir.”
“Bu sadece Filistin’in değil, bizim de onur mücadelemizdir”
Sivil toplum temsilcileri açıklamalarının sonunda şu ifadeleri kullandı:
“Gazze’ye yardım ulaştırmak, soykırımı durdurmak, sadece insani değil; vicdani, imani ve tarihi bir görevdir. Türkiye, Filistin halkının yanında olduğunu artık fiilen göstermelidir. Söz tükenmiştir, şimdi harekete geçme zamanıdır!”
İşte yapılan o açıklama…
Cumhurbaşkanımıza Açık Çağrımızdır
T.C. Cumhurbaşkanlığı Makamına,
"Bu mektup 15 Temmuzlarda ölümüne Cumhurbaşkanının arkasında duran sivil toplumun taleplerinden oluşan bir mektuptur."
Gazze’de gerçekleştirilen vahşi soykırım, bir saat bile geciktirilmeden müdahale edilmesi gereken bir noktaya ulaşmıştır. Gazze’de açlık ve susuzluktan insanlar can veriyor! Masum bebekler bir yudum süt içemeden dünyaya veda ediyor! Bu durum bütün insanlık için bir utanç, silinmeyecek bir alın karasıdır!
Bu utançtan kurtulmak için harekete geçmek herkesten önce bizim sorumluluğumuzdur! Zira o topraklarda en son düşen sancak bizim sancağımızdı! İnsani, vicdani, imani sorumlulukların yanında bir de tarihi sorumluluk taşıyoruz.
Dünyada vicdan sahibi halkların çığlıklarına rağmen yönetimler sessiz ya da hareketsiz! Bu vicdan haykırışına sözlü olarak eşlik eden yöneticilerimizin bunun ötesine geçmesi gerekiyor! Zira sözün, kınamanın, lanetlemenin hiçbir anlam ifade etmediği iki yıllık süreçte anlaşılmış olmalıdır!
Filistin topraklarında asırlarca huzur ve adaleti temin etmiş şerefli bir milletin evlatları olarak harekete geçmeliyiz! Açıktan, susuzluktan can veren kardeşlerimize bir yudum su, bir lokma ekmek ulaştıramayacak kadar aciz olmamalıyız!
Gazze’ye, gerekirse donanmamız eşliğinde insani yardım ulaştırılmalıdır! Bu bile
yapılamıyorsa eğer, yol verin sivil gemilere, millet olarak bizler seferber olalım!
Gazze'deki halk yalnız değildir. Gerekirse cephede mücadele etmekten, sivil
koruma gücüyle fiilen Gazze’ye gitmekten geri durmayacağız. Türkiye,
uluslararası koruma gücüne öncülük etmeli; bu güç gönüllülerle
desteklenmelidir.
Gazze’ye yardım ulaştırmak, Gazze’deki soykırıma son vermek, insani, vicdani,
imani bir görev ve milletimizin onur mücadelesidir. Kararlı adımlar atılarak bu
insanlık dramına son verilmelidir.
İsrail’le sürdürülen tüm ticari, diplomatik ve askeri anlaşmalar süresiz askıya
alınmalıdır. Gazze’ye saldıran bir devlete sessiz kalmak, saldırıya ortak olmaktır.
Siyonist vahşetin adım adım yayıldığını ve nihai olarak bizim ülkemizi hedef
aldığını görüyor ve biliyoruz! Bu vahşete set olacak adımların iş işten geçmeden
atılması gerekiyor! İsrail terör devleti, tüm insanlık için fakat özellikle bizim için
büyük bir tehdit ve öncelikli bir milli güvenlik sorunudur!
Sivil toplum kuruluşları olarak, milletimiz adına taleplerimiz şunlardır:
- Yöneticilerimiz tarafından da defaten ifade edildiği gibi soykırımcı bir “terör devleti” olan İsrail ile bütün diplomatik ilişkiler hemen kesilmeli, siyonist diplomatlar sınır dışı edilmeli, İsrail’deki diplomatlarımız geri çağrılmalıdır.
- Hava sahamız İsrail’e uçuşlara ve limanlarımız İsrail varışlı gemilere kapatılmalıdır!
- Soykırıma karışan Türkiye-İsrail çifte vatandaşları yargılanmalı, cezalandırılmalı ve vatandaşlıktan çıkarılmalıdır.
- Siyonist savunma şirketlerinin ülkemizde yapılan fuarlara katılım sağlamalarına izin verilmesi de Filistin davasına büyük bir ihanettir. Siyonist şirketlerin standları kaldırılmalıdır
- Bakü-Ceyhan Boru Hattı üzerinden İsrail’e petrol sevkiyatı durdurulmalıdır.
- Soykırımcı terör devletine destek veren firmaların ülkemizdeki ticari faaliyetlerine son verilmelidir.
- Bu soykırımın sponsoru ve terör devletinin en büyük destekçisi olan ABD’nin ülkemizdeki askeri üslerinin kapatılması gündeme alınmalıdır.
İsrail’i besleyen tüm damarlar kesilmelidir!
Siyonizmle mücadele bugün yapılmazsa yarın çok geç olacaktır.
SÖZ ÇOKTAN TÜKENDİ, HEMEN HAREKETE GEÇME VAKTİDİR!
VAN SİVİL DAYANIŞMA İNSİYATİFİ
VAN FİLİSTİNE DESTEK PLATFORMU