Günümüzün en yaygın sorunlarından biri haline gelen dijital bağımlılık, özellikle gençler arasında hızla yayılıyor. Telefon, bilgisayar, tablet ve internetin aşırı kullanımı; bireylerin günlük yaşamlarını, akademik başarılarını ve sosyal ilişkilerini olumsuz etkiliyor.
Dijital bağımlılığın en belirgin belirtileri arasında cihaz başında uzun süre kalmak, zamanı kontrol edememek, uyku düzeninin bozulması ve fiziksel-psikolojik sağlık sorunları yer alıyor. Uzmanlara göre bu durum; kaygı, dikkat eksikliği, yalnızlık ve depresyon gibi ruhsal sorunları da tetikliyor.
Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği Van İl Başkanı Ferhat Men, Van’daki dijital bağımlılık tehdidine dikkat çekti. Men, TÜİK verilerine göre Van ve çevresinde erkeklerin %93,6’sı, kadınların ise %88,2’sinin internet kullandığını belirtti. Bu yüksek oranlar, dijital araçların hayatın merkezine yerleştiğini gösteriyor.
Men, “Van, Türkiye’nin en genç nüfusuna sahip illerinden biri. Bu da dijital bağımlılık riskini artırıyor. Özellikle çocuklar ve ergenler arasında çevrim içi oyun bağımlılığı yaygınlaşıyor” dedi.
Ferhat Men, dijital bağımlılığın artmasında ebeveyn ilgisizliği, aile içi sınırların konulmaması ve alternatif sosyal etkinliklerin yetersizliğinin büyük rol oynadığını vurguladı.
Ferhat Men, dijital bağımlılıkla mücadelede okullarda seminerler düzenlenmesi, ailelerin bilinçlendirilmesi ve kültürel, sosyal, sportif etkinliklerin artırılması gerektiğini belirtti. Ayrıca yerel yönetimlerin, üniversitelerin ve STK’ların iş birliğiyle “dijital detoks kampanyaları” ve farkındalık etkinliklerinin düzenlenmesi çağrısında bulundu.
Her ne kadar Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği, doğrudan dijital bağımlılık temasıyla projeler yürütmese de, dijitalleşmenin psikolojik danışma hizmetlerine etkileri üzerine çalışmalar yapıyor. Örneğin VI. PDR Zirvesi’nde ele alınan “Divandan Ekrana Ruh Sağlığı Hizmetleri” başlıklı oturumda, dijitalleşmenin ruh sağlığı üzerindeki etkileri detaylı biçimde tartışıldı.
Van Bölge Haber olarak mikrofon uzattığımız vatandaşlar, dijital cihazlarla geçirdikleri süreyi ve bu durumun günlük yaşamlarına etkisini değerlendirdi. Görüşler, dijital bağımlılığın farkında olunsa da birçok kişi için günlük rutinin bir parçası haline geldiğini ortaya koydu.
Ahmet Duman, dijital bağımlılığın özellikle çocuklar üzerinde olumsuz etkiler yarattığını belirterek, “Günde yaklaşık 3 saat telefon kullanıyorum. Bu alışkanlık çocukların derslerine olumsuz yansıyor. Bence kötü bir durum” dedi.
Neçirvan Duman da, günlük telefon kullanım süresinin 8 saati bulduğunu söyledi. Ailesinin bu duruma tepki göstermediğini belirten Duman, “Benim için bu durum gayet normal. Ailem de bir şey demiyor” ifadelerini kullandı.
Yunus Şeker ise ailece günde 4 ila 5 saat dijital cihaz kullandıklarını belirtti. Dijital bağımlılığın yaygınlaştığını kabul eden Şeker, “Çağımızın bir gerekliliği haline geldi. Eğlence mekânları yerine film izliyor, oyun oynuyoruz. Alternatif çok az” dedi.
Osman Akkoyun, neredeyse tüm zamanını telefon başında geçirdiğini söyledi. “24 saate yakın telefondayım. Yapacak başka bir şey yok, iş güç yok. Bu yüzden zaman böyle geçiyor” diye konuştu.
Dijital mecraları boş zamanlarda değerlendirmek için kullandıklarını ifade eden Ahmet Ekrem de, “Gündemi takip ediyoruz, bazen de sadece vakit geçiriyoruz. Dijital bağımlılığın hem iyi hem kötü yönleri var” dedi.
Özkan Barın ise dijital bağımlılığın toplumdaki iletişimi olumsuz etkilediğine dikkat çekti. “Günde 3-4 saat telefondayım. İnsanlar artık birbiriyle konuşmuyor, sosyal etkileşim yok oldu. Dijital bağımlılık toplumsal bir soruna dönüşüyor” diyerek duruma tepki gösterdi.Kaynak Bölge gazetesi