#ÜMMETDİRENİYOR ite çakala karşı

Yusuf Tosun

VAN 24.09.2014 11:43:58 0
#ÜMMETDİRENİYOR ite çakala karşı
Tarih: 01.01.0001 00:00
 

Eskiler ne kadar da yüreğimizde kalın çizgilerden izler bırakmış. Ne yana dönsek, onların suretleri yol haritamız oluyor adeta. Anlaşılan toprak mümbit, tohum sağlam… Necip Fazıl’ın tabiriyle;

“Tohum saç, bitmezse toprak utansın!

Hedefe varmayan mızrak utansın!”

Rahmetli Cahit Zarifoğlu’nun bundan tam kırk bir yıl önce yine böylesi bir Eylül ayında Edebiyat Dergisi tarafından bir araya getirilen “Yedi Güzel Adam” şiirleri şimdilerde bir diziye dönüşmüş vaziyette. Dizi, şiir değil ama çağrışım aynı… Doğrusunu itiraf etmek gerekirse; bu dizi beni pek sarmadı, diğer dizilerde olduğu gibi. Gene de Zarif Prensin “Yedi Güzel Adam” şiirinden ilhamla; “Beyaz haberlerim var kardeşlerim” demek isterdim:

“Beyaz haberlerim oluşuyor kardeşlerim

Güneşi tez gördük dağlarda

Ormanın ay çiçeği gibi uyanan hayvanlarıyla

İlk iş gövdemizin acıktığını anlamak oldu

Gittik kokladık ekmeğimizi tarlalarda”

Lakin önce hangi haberden başlasam:

IŞİD’in elinden rafine bir operasyonla ilk elden Harran Ovasında yeşertilen beyaz mutluluktan mı? Robani'den bir günde içimize oluk oluk akan altmış bin hüzünden mi? Rojava'dan yüreğimize işleyen fotoğraf karelerinden mi? Moro İslami Kurtuluş Cephesinden (MILF) bize postalanan beyaz haberlerden mi? Sosyal medya üzerinden yapılan sanal darbe/devrimlerden mi? Kürtçe eğitim veren okulların açıldığından mı? Ortaöğretimde başörtüsü takmanın serbest olduğundan mı?

Yoksa dünyanın en büyük ve en uzun Boşnak Böreği eşliğinde Üsküdar sahil çadırında sanal dergiciliğe direnen matbu dergilerden mi?

Hangisinden bahsetsem sevgili Zarifoğlu?

Özenle yürütülen Barış Sürecinin umutlarından mı? Kendi ellerimizle besleyip büyüttüğümüz badem bıyıklı suretlerin canavarlaşıp darbeleşen paralel hezeyanlarından mı?

Sahi barış demişken; Yeni Türkiye’nin yolu Erbil’den mi, Rojava’dan mı yoksa Diyarbakır’dan mı geçiyor? Kudüs-Gazze ne tarafa düşer? Şam-Bağdat-Musul-Kerkük-Erbil ne tarafa? Mekke-Medine hangi yöne? Ve dahi Semerkant, Saraybosna, Üsküp, Kahire, Vardar, Trablus, Niş... Bütün bunlar kardeş şehirler değil mi? Nerede şimdi onlar?

Hangisine sevinip, hangisine ağlasam?

Yine de siz; “Beyaz haberlerime hazır olun kardeşlerim.”

Çünkü;

"ÜMMETİ GÖZETMEN GEREKLİ

Ben seni beyaz haber ustası

Olasın DİYE boğmadım-DOĞURDUM"

Düşman oyun içerisinde oyun kuruyor. İslam dünyası kan revan içerisinde… Anlaşılan batı kendi arasındaki kavgasını benim topraklarımda veriyor. Bombalar çocukların kucağında patlıyor. Binlerce kurban giden benim. Kan, barut kokusu karışmış birbirine benim coğrafyamda. İnsanlık kan ağlıyor.

Anlaşılan Ortadoğu yeniden hallaç pamuğuna çevrilmek isteniyor. Mesele yeni bir dizayn… Suyun durulanması için iyice çalkalanması gerekiyor. Ama bu oyun tutmayacak. Ava gidip avucunu yalayacaklar.

Yıllardır toplumun tabiatına aykırı devam eden uygulamalar gün geldi ters tepmeye başladı. Göle maya çalmaya çalıştılar ama tutmadı. Halen de yapay göller oluşturulup ithal mayalar çalıyorlar. Lakin her seferinde paylanıyorlar. Çünkü ümmet uyanmıştır artık. Bu dev şahlanış ezip geçiyor. Bu nedenle de etekleri tutuşmuş vaziyette içeriden-dışarıdan her türlü melanet işleniyor.

Sevgili Zarif Prens; “Beyaz haberlerim için hazır olun kardeşlerim” desem mi şimdi? Nerelerde şimdi o “Yedi Güzel Adam”?:

“Bu insanlar dev midir

Yatak görmemiş gövde midir

Bir yara açar boyunlarında

Kolkola durup bağırdıklarında

-yar kurbanın olam

Dağlar önüme durmuş

Ki dağlanam

Çekip pırıl pırıl mavzerler çıkardılar oyluk etlerinden

Durdular ite çakala karşı yarin kapısında”

Ez-cümle; “Beyaz haberlerim için toplanın kardeşlerim”:

Ümmet var gücüyle direniyor. Batı denen çöplük göçmüş ve pislikler görünmüştür. Artık maskeli balolar sona ermiştir. Batmayan bir güneşin aydınlığında yürüyüş devam ediyor.

Beyaz haberlerim var:

#ümmetdireniyor ite-çakala karşı!

Yayalım kardeşlerim!…