Tarih: 05.05.2015 09:56

Tek parti iki isim; Lider ve Genel Başkan

Facebook Twitter Linked-in

 “Güvenliğin en zayıf anı nöbet değişim zamanıdır” sözü askerliğin temel prensiplerinden biridir.

AK Parti seçime tam da böyle bir durumda giriyor. İktidar partisi bir değişim süreci yaşadı; yaşıyor.

Önce lider değişti. AK Parti’nin kurucu lideri Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildi. Hem Genel Başkanlığı bıraktı hem Başbakanlığı.

Yerini Ahmet Davutoğlu aldı. Tam bir düzen tutup alışacağı, yeni dönemi başlatacağı sırada bu defa seçim geldi.

3 dönem şartı devreye girdi, bakanların çoğu ve 70 kadar milletvekili yeniden aday olmadı.

İl başkanları değişmiş, milletvekilleri değişmiş, genel başkanı değişmiş bir halde giriyor AK Parti seçimlere.

Diğer hiç bir parti aynı zorluğu yaşamadı. Belki biraz HDP için AK Parti’ye yakın diyebiliriz.

HDP’de Genel Başkan değişmedi ama bölge partisi olmaktan çıktı Türkiye’ye açıldı. Her şeyden önce ölçek değişti. Adaylar çeşitlendi. Her renk ve boydan isim yan yana geldi. En önemlisi de söylem farklılaştı.

HDP için de farklı bir geçiş süreci yaşıyor diyebiliriz.

Geçiş döneminin bütün zorluklarını yaşayan yegane parti AK Parti.

AK Parti’nin bir başka zorluğu da ekonomideki durgunluk. Bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ekonominin 3 yıldır patinaj yaptığını söyledi.

Belli bir durgunluk var ve bu insanların günlük hayatına yansıyor.

CHP ve MHP için strateji oluşturanlar bu durumu iyi tespit etmiş görünüyorlar. Laiklik, demokrasi, Kemalizm, hayat tarzı, milliyetçilik, terör, bölücü tehlike gibi kavramlar üzerine bir söylem geliştirmek yerine yoksula somut vaat ile seçmen karşısına çıktılar.

Asgari ücrete verdikleri 1.400 ve 1.500 Lira, emekliye yılda çift ikramiye gibi vaatler belli ölçüde karşılık bulmuş görünüyor.

HDP de baraj aşma iddiasının karşılığını belli ölçüde alıyor.

AK Parti böyle bir dönemde iki koldan seçime giriyor. Parti’nin kurucu lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan her ne kadar tarafsız olmaya çalışsa da meydanlardan uzak değil. Bir siyasi parti genel başkanı kadar aktif ve hiç de öyle “ortada çamur var yandan geç” demiyor. Meselenin künhüne doğrudan giriyor.

Başkanlık kampanyası yürütüyor. Ahmet Davutoğlu dışında siyasi parti liderlerine ihtiyaç hissettiği noktada cevap veriyor.

Etkili de oluyor.

Cumhurbaşkanı’nın söyledikleri kimi zaman Başbakan Davutoğlu’nu ikinci plana düşürüyor. Meydan hakimiyeti konusunda giderek açılan Ahmet Davutoğlu açısından bu bir handikap olsa da AK Parti seçmeni açısından moral yükseltici etkisi var.

HDP Eş Genel Başkan uygulaması ile aynı anda iki yerde birden meydan mitingi yapabiliyor.

Geçmişte çift kürsü uygulamasına en iyi örnek SODEP’teydi. Erdal İnönü Genel Başkan, Deniz Baykal Genel Sekreter olarak iki ayrı şehirde aynı gün miting yaparlardı. ANAP’a karşı etkili olmuş ve sonuç almışlardı.

Şimdi benzer yöntemi AK Parti uyguluyor.

Bir yanda Genel Başkan Ahmet Davutoğlu konuşuyor, öbür tarafta Cumhurbaşkanı Erdoğan.

Lider seçimi güvenceye alıyor.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —