STÖ'lerden sağduyu çağrısı!

7 Haziran'da yapılacak olan genel seçime sayılı günler kala, Van'da bazı Sivil Toplum Örgütü (STÖ) ve meslek odaları temsilcilerinden sağduyu çağrısı geldi. STÖ ve oda temsilcileri, seçim alanlarında kullanılan dilin saldırıları tet

VAN 23.05.2015 09:41:36 0
STÖ
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Haber: Fazıl ERÜŞ

Konuyla ilgili olarak gazetemize konuşan Van Barosu Başkanı Murat Timur, demokratik bir seçim için seçim güvenliğinin sağlanması gerektiğini söyledi.

"MEŞRUİYET SORGULANABİLİR"

AK Parti'nin tutumunu eleştiren Timur, seçimlerin meşruiyetinin tartışılır bir hale gelebileceğini belirterek, şunları söyledi:
"Seçim güvenliğini devlet sağlar. Siyasi iktidar demokratik bir seçim ortamından ziyade biraz daha seçim ortamını provoke ederek kendine rant sağlamaya çalışıyor. HDP'nin seçim bürolarına saldırılarının temelinde yatan esas neden HDP'nin barajı aşabileceği kaygılarından kaynaklanmaktır. 
Bu açıdan adil, demokratik bir seçim ortamının biran önce sağlanması gerekir. Saldırılara etkin müdahale edilmemesi etkin soruşturulmaması, başka saldırılara da davetiye çıkarıyor. Demokrasinin en önemeli noktalarından biri seçimlerdir. Siyasi iktidarın bu noktada gerekli önlemleri alması gerekir. Aksi takdirde seçimlerin meşrutiyeti sorgulanır" dedi.

"HUKUK VE ADALET DİYENLER SESSİZ"
Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (SMMMO) Başkanı İbrahim Şahin de, seçim meydanlarında kullanılan dilin saldırıları tetiklediğini ifade etti.
"Tüm saldırıları kınıyoruz." diyen Şahin, şöyle devam etti:
"Bunlar demokrasiye yapılan saldırılardır. Bir yandan hukuk ve adalet diyenler diğer taraftan bu tür saldırılara sessiz kalmaktadır. Saldırılar kime ve hangi partiye yapılırsa yapılsın bunu şiddetle kınıyoruz. Bu saldırıları doğru bulmuyoruz ve kabul etmemizde mümkün değildir. Hükümete bu konuda büyük görevler düşüyor. Bu tür provokasyonlara izin vermemesi gerekir. Seçim meydanlarında kullanılan dil bu saldırıları tetiklemektedir. Bu nedenle daha demokratik, daha barışçıl ve çağdaş bir dilin kullanılması gerekir"

"GELENEK HALİNE GELDİ"
Mazlum-Der Van Şube Başkanı Yakup Aslan ise, herkesin hür iradesiyle oyunu kullanması ve seçim çalışmalarının özgürce yapılması gerektiğini söyledi.
Seçim öncesi gerginlik yaratmanın Türkiye'de bir gelenek haline geldiğini anlatan Aslan, şöyle konuştu:
"Bu saldırılar kime yapılırsa yapılsın bunu kınıyoruz. Seçim döneminde artan bu gerginlik Türkiye'nin bir geleneği haline geldi. Demokratik bir ülkede ve demokratik bir seçimde herkes kendi iradesiyle oyunu kullanmalı kimseye baskıyla şiddetle oy kullandırtmaya yönlendirmemesi gerekir. Seçim dönemlerinde ırkçılık fulyası yaygınlaşır. İnsanlar ırkçılık söylemi üzerinden oy devşirmeye çalışırlar. Bu da gerginliğe neden olur. Batı illerinde yapılan saldırıların birçoğunun arka planında ırkçılık var. 
Ötekileştirme ve ırkçılıktan dolayı yaygınlaşan bu saldırıları şiddetle kınıyorum. Kınamak yetmez elbette. Bu konuda toplumsal duyarlılıkta oluşturmak gerekir. Buna ciddi tepkiler göstermek gerekir. Kürdistan Bölgesi'nde böyle bir saldırı olduğunda ciddi anlamda tutuklamalar oluyor. 
Ama batı illerinde cana mala kasteden saldırılar olmasına rağmen herhangi bir tutuklama ve ya sorgulama olmuyor. Bunların çoğunun üstü örtülüyor. Yargıda ve güvenlikte böyle çifte bir politikada izlenmesi gerçekten toplumsal olarak bizi yaralıyor. Bu mantıktan vazgeçilmesi gerekir. Her seçim döneminde ısrarla ırkçılık üzerine verilen her mesajdan sonra saldırılar gerçekleşiyor. 
Hangi ideolojiye yapılırsa yapılsın bu saldırıları doğru bulmuyoruz. Medenileşme sürelerini tamamlamayan ülkelerde genellikle buna benzer hadiseler var. Türkiye, medenileştiğini ve ileri ülke seviyesine ulaştığını iddia ediyor. 
Bundan dolayı toplumun öncülüğünü yapan insanlar ırkçılık üzerinde toplumu gerginleştirip toplumu kışkırtmaması lazım. Herkes hür iradesiyle oyunu kullanmalı ve seçim çalışmalarını yapması gerekir. Bu noktada herkesin sağduyulu davranması gerekir"

"SİYASET BÖYLE YAPILMAZ"
"Siyaset böyle yapılmaz" siteminde bulunan Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva da, şu ifadeleri kullandı:
"Bu konuda Van çok önemli bir sınav veriyor. Türkiye'nin en demokratik siyaset atmosferi Van'da tezahür ediyor. Van bu konuda örnek oluşturuyor. Batı illerinde yapılan bu saldırıları şiddetle kınıyoruz. Van'ın da bu sağduyulu yaklaşımını takdir ediyorum. Van bu konuda bir modeldir."

"SÖYLEMLER TETİKLİYOR"
Van Kadın Derneği (VAKAD) aktivisti Zozan Özgökçe ise, şunları kaydetti:
"Demokrasilerde bütün siyasi partiler kendini ifade edebilmeli ve propagandasını yapabilmelidir. Halkın da bu konuda üst seviyede duyarlı olması gerekiyor. İktidarın ve diğer partilerin de buna destek olması lazım. Cumhurbaşkanı ve başbakanın halkı kışkırtan söylemlerinden vazgeçmesi öncelikli olanıdır. Çünkü saldırganlar onların söylemlerinden güç almaktadırlar. Bu nedenle herkes bu konuda sağduyulu olmalıdır."

"SEÇİMLER ADİL OLMAYACAK"
İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şube Başkanı Murat Melet de, ikamet belgeleri olmadığı için seçimlerde birçok kişinin oy kullanamayacağına dikkat çekti.

Seçimlerin adil olacağı yönünde kuşkularının bulunduğunu belirten Melet, şunları söyledi:

"7 Haziran seçimlerinin adil olacağı inancı içinde değilim. Birçok insan o gün oy kullanamayacak. Çadırlarda, sığınma evinde bulunan, sokakta yaşayan insanlar, engelliler ikametgahları olmadığı için oy kullanamayacak.

İnsan hakları açısından adil olmayacak
Saldırılar demokrasinin önüne geçmedir, hak ihlalidir. Görünen tablo iyimser bir tablo değil. Parti liderlerinin kullandığı dil, birbirlerini alt etme ve toplumu birbirlerine kırdırma yönündedir. İnsan haklarına yakışan bir dil kullanmalıdırlar. Tüm kesimleri sağduyuya davet ediyoruz."

Kaynak / Editör: Prestij Haber Merkezi - Fazıl Erüş