Hani bir mesel var belki hepimiz biliyoruz ama yenilemekte fayda var: Bir Ramazan ayında genç, delikanlı birisi bir ihtiyarı görür ve ihtiyar gündüz olduğu halde birşeyler yemektedir. Delikanlı ihtiyarın yanına vararak, 'Utanmıyor musun bu Ramazan gününde ulu orta birşeyler yemeye, oysa herkes oruçlu sen neden oruç tutmuyorsun?' der. İhtiyarın cevabı çok kayda değerdir; 'Evet evlat midemden rahatsız olduğum için mideme oruç tutturamıyorum ama ben bu gün gözümle harama bakmadım, dilimle yalan söylemedim, kimseyi incitecek bir söz söylemedim, ayağımla hayırsız yere gitmedim, elimle kimsenin malını çalmadım, kalbimle daima Allah'ı andım, hayırsız yerlere gidip kulaklarımla kötü bir söz duymadım. Yani kısaca midem hariç tüm organlarıma oruç tutturdum. Elhamdülillah.' der. Genç bunları duyunca mahcup bir şekilde ihtiyarın yanından ayrılır.
Rabbimiz oruç ayetinde bize sorumluluktan ve korunmadan bahsediyor. Peki neye karşı sorumluluk duymalı ve nelerden korunmalıyız? Acizane sorumluluk en basit örneğiyle Hz. Nebinin dediği gibi 'yoldaki bir engeli kaldırmak' değil midir? Ya korunmak; İnsana ve insanlığa zararı olan herşeyden korunmalıyız. Bunların başında da şirk gelir. Unutmayalım ki Rabbimiz buyuruyor ki: "Allah dilerse tüm günahları affeder, şirk hariç."
Bu Ramazanda ilahi kitabımız olan Kuran'ı anlayarak hatta karşılaştırarak okumalı ve Rabbimizi anlamaya çalışmalıyız. Unutmayalım ki Rabbimiz bizim zararımıza olan bir kural koymaz. Eğer bir kural varsa o kuralda mutlaka bizim faydamıza olan birşey vardır. Önemli olan oradaki hikmeti anlayabilmektir. O hikmeti anlamamız içinse vahyi anlamamız gerekir. Rabbim hepimize başta nefsimize, midemize, elimize, gözümüze, kulağımıza, ayağımıza, dilimize, kalbimize, aklımıza hakkıyla oruç tutmayı nasip etsin. Başta şirkten olmak üzere tüm kötülüklerden arınmış olarak bayrama kavuşmayı nasip etsin inşallah..