Önemli olan bu memlekete sahip çıkmak

İlimizde birkaç bölge müdürlüğü maalesef siyasilerimizin beceriksizliğinden mi diyelim, ne derseniz deyin, kente yapılabilecek en büyük kötülüklerden olan birtakım müdürlüklerin taşınması/taşınacak olması doğal olarak tek tük'te

VAN 6.02.2016 21:42:11 0
Önemli olan bu memlekete sahip çıkmak
Tarih: 01.01.0001 00:00
 "AHA BURAYA YAZDIM"

İlimizde birkaç bölge müdürlüğü maalesef siyasilerimizin beceriksizliğinden mi diyelim, ne derseniz deyin, kente yapılabilecek en büyük kötülüklerden olan birtakım müdürlüklerin taşınması/taşınacak olması doğal olarak tek tük'te olsa ses çıkaranlarımız oluyor.

Memleketinin kaybolan değerlerine itiraz edip ses çıkarması ve asıl sahiplenmesi gerekenler(siyasiler) tarafından da sahiplenilmeyince ses çıkaran dinamikler seslerini çıkardıkları için müdürlüklerin taşındığı illerde gerek basın gerekse çeşitli inisiyatifler tarafından hedef tahtasına oturtuluyor.

Bunun son örneğini Van Bölge İdare Mahkemesi’nin Van gibi potansiyeli çok daha geniş bir ilden alınıp Erzurum’a taşınacak olmasından dolayı tepkisini koyan Van-TSO başkanı Sayın Necdet Takva oldu. Takva Erzurum yerelde yayın yapan bölgesel Pusula Gazetesi’nin hedefi haline geldi. Neymiş efendim Takva "Ne yaparsanız yapın Erzurum her geçen gün il özelliğini yitirecek. Ve ne yaparsanız yapın Van koca bir metropol olacak. Aha buraya yazdım...” sözünü nasıl der?

Takvanın bahsettiği ve gönlünde yatan Van metropol olur olmaz o ayrı bir konu, önemli olan bu memleketin bir ferdi olarak memleketini birtakım yöneticilere inat metropolleşme yolunda görmesidir. Bu tavır gerek yerel gerekse merkezi idarecilerin(siyasi ve bürokrat) hoşlarına gitmez, çünkü hedefleri memleket olmadığı için böyle bir dertleri de doğal olarak olmaz/olamaz.

İnsan önce hayal eder sonra gerçeğe dönüşmesi için çabalar, önemli olan bu memlekete sahip çıkmak, memleketin bir takım müesseselerinin başka yerlere taşınmasına veya kapatılmasına tepki koymaktır. Memleketindeki kurumların götürülmesine karşı çıkan VAN-TSO başkanına sahip çıkılması noktasında kentimizin diğer dinamiklerine baktığımızda ne acı ki, hala sesini çıkaran olmadı. Bizim sahip çıkmamız gereken Takva'yı Pusula gazetesinin hedefi haline getiren sözlerine bakıldığında hakaret yok, karalama yok sadece sahipsizliğin vermiş olduğu durumun tepkiselliğidir.

Takva “Bölgenin en önemli merkezi Van olmasına rağmen Bölge İdare Mahkeme Bşk. Erzurum'a taşınması hakarettir. Van'ın vekillerine duyurulur. Van şehri idari işlem potansiyeli açısından Erzurum'u katlar. İdare mahkemesi kararı siyasidir, yanlıştır. Yanlıştan acilen dönülmelidir. Tıpkı sınır kenti olmamasına rağmen DAİB'in, İran konsolosluğunun Erzurum'da bulunması komedisi gibi bir şey... "

Ve asıl can alıcı nokta "Ne yaparsanız yapın Erzurum her geçen gün il özelliğini yitirecek. Ve ne yaparsanız yapın Van koca bir metropol olacak. Aha buraya yazdım...”

İlimizin sanayici ve iş adamlarını bünyesinde barındıran kendi alanlarında istihdam alanları oluşturmak için mücadele veren saygın bir kuruluş olan VAN-TSO yönetim kurulu başkanı Sayın Necdet Takva zaman zaman vermiş olduğu demeçlerinde Van’ın öncelikle kötü anılmaktan kurtarılması sermayenin iyileştirilmesi ve kent ekonomisinin canlanması noktasında mücadele verdiğine tanık olmaktayız.

Takvanın itiraz ettiği ve Erzurumluların kızdığı konulara baktığımızda burada bulunan bir kurumun Erzurum'a taşınmasının Van halkına hakaret olarak görmesi vekillerin buna sessiz kalmalarına isyan etmesi memleketine sahip çıkmak isteyen bir insanın feryadından başka bir şey değildir. Bu kararın tıpkı İranla sınır olmamız rağmen konsolosluğun Erzurum'da olması gibi siyasi olduğunu söylemesi herhalde suç değildir.

Unutmayalım ki, bir ilin veya bir devletin kalkınmışlığı sadece sanayi ile bitmiyor, sanayiniz çok gelişmiş, ekonomik refah seviyeniz çok yüksek olsa bile kurumlarınız elinizden alınıyor ve siyasi beyinleriniz bu gibi durumlar karşısında seslerini çıkarmıyorlarsa(ki çıkarmıyorlar) bir memleket için bundan daha büyük felaket olamaz.

Necdet Takva'nın bu konudaki haklı ve tutarlı mücadelesini sonuna kadar desteklenmeli ve yanında olmalıyız. Elimizden alına kapatılan birtakım kurum ve kuruluşlarımızın yeniden kazanımı için kendin tüm dinamiklerinin ortak hareket etmesi lazım. Bu mesele her ne kadar da bir kurumun başkanı olsa bile sadece Takva'nın meselesi olmadığı bilinci içerisinde hareket edilmesi lazım. Aksi halde atı alan Üsküdar'ı geçer, geçilen Üsküdar olunca ah vah etmenin bir anlamı kalmaz!.

Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.