Kuruluşuna izin verilmeyen TEVGER başkanı konuştu

'Amerikan bayrağının sallandığı Amerika Kültür Derneği var. Binlerce kilometre ötelerden gelip buralarda dernek açıyorsa birileri; bizim Kürdistanlı olarak Kürdistan kelimesini kullanmamızda ne var?'

VAN 29.08.2013 14:46:10 0
Kuruluşuna izin verilmeyen TEVGER başkanı konuştu
Tarih: 01.01.0001 00:00

Zafer Burakmak / ISLAH HABER

Komeleya Tevgera Ciwanên Kurdistanê-Kürdistan Gençlik Derneği, İçişleri Bakanlığı’nın isimlerini onaylamaması ve müebbet hapisle tehdit edilmelerini yaptıkları basın açıklamasıyla kınadı. 

Aralarında Özgür-Der Diyarbakır Şube temsilcilerinin de bulunduğu kimi STK ve İbrahim Güçlü gibi aydınların da destek verdiği açıklama, Yenişehir Ofis semtindeki AZC Plaza önünde yapıldı. Basının yoğun ilgi gösterdiği açıklamayı Komeleya Tevgera Ciwanên Kurdistanê- Kürdistan Gençlik Derneği Başkan Yardımcısı Roger Cağer Kürtçe olarak okudu.

Kürtlerin binyıllardır bu topraklarda yaşadığını belirten Cağer, “Nasıl ki Almanların üzerinde yaşadığı topraklar Almanya ise, Yunanlarınki Yunanistan ise, Araplarınki Arabistan ise vs. biz Kürdlerin üzerinde yaşadığımız topraklar da Kürdistan’dır.” dedi.

Egemen ulus devletlerin yıllarca Kürtlerin var olmadığını ileri sürdüğünü belirten Cağer, şimdilerde bunun aşıldığını ancak “bu sefer de “Kürdler var; ama ülkeleri yok” diyerek bu tarihi gerçekliği inkâr ediyorlar.” tespitinde bulundu.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI, KÜRDİSTAN İSMİYLE ÜLKEYİ PARÇALAMAKLA SUÇLUYOR

Cağer, şöyle konuştu; “Biz, ülkemizin adıyla bir dernek açtık ve amacımız; bu dernek vasıtasıyla şeffaf bir şekilde çalışmalarımızı yürütmektir. Hazırlıklarımızı yaptık ve her şey yasalara uygun. Ama ilginç olan şu ki; yasaları yapıp koruyanlar, kendi yaptıkları ve korudukları yasalara göre hareket etmiyorlar.

Yasalara göre, “Kürdistan” ismiyle bir dernek açılmasının önünde hiçbir engel yok. Ama İçişleri Bakanlığı, Diyarbakır Valiliği aracılığıyla bize tebliğ ettiği yazıya göre, bizi Türkiye’yi parçalamakla suçluyor ve durumumuzu bizimle hiçbir alakası olmayan maddelere göre değerlendiriyorlar.

Zaten ismimize izin vermemeleri yasal bir durum değil. Bunun üzerine bir de ismimizi değiştirmediğimiz için, çalışmalarımıza başlamamıza izin vermiyorlar ve sorun çıkarıyorlar.”

Dernek isimlerini kesinlikle değiştirmeyeceklerini altını çizen Cağer, yetkililere şu çağrıyı yaptı; “Gayri resmî hareket eden biz değil, bizzat siz sorumlu kişilersiniz. Eğer durumdan memnun değilseniz, gidin yasalarınızı değiştirin.”

Açıklama ardından çevredekilerine bildiri dağıtan dernek üyeleri sessizce dağıldı.

Derneğin ismine yönelik gelişen sürece dair dernek başkanı ile yaptığımız röportajı

Kuruluşuna izin verilmeyen TEVGER başkanı konuştu

"Amerikan bayrağının sallandığı Amerika Kültür Derneği var. Binlerce kilometre ötelerden gelip buralarda dernek açıyorsa birileri; bizim Kürdistanlı olarak Kürdistan kelimesini kullanmamızda ne var?"

EMİN ALTUN /

Bir süre önce tabelasını asan ve içerisinde “Kürdistan” ismi geçiyor diye kuruluşuna izin verilmeyen Komeleya Tevgera Ciwanên Kurdistanê (TEVGER) Başkanı Serhed Mêrdînî, dernekleri, karşılaştıkları sıkıntılar, izin verilememe gerekçesi, aldığı tepkiler, izin verilseydi yapacakları faaliyetler ve genel olarak Kürdistan’ın dört parçasıyla ilgili Islah Haber’e çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Kendi ifadeleriyle hiçbir kuruma ve partiye bağlı olmayan bir grup gencin bir araya gelerek kurmak istediği Kürdistan Gençlik Hareketi Derneği’ne, İçişleri Bakanlığı Anayasa’nın ilgili maddesine aykırılık teşkil ettiği ve suç oluşturduğu gerekçesiyle izin vermedi. Kürdistan isminin Anayasanın 302. Maddesine aykırılık teşkil ettiği ve bu yasaya aykırı davranan şahısların da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılacağı yönünde tehdit gönderildi!

Biz de “müebbetlik suç” işleyen bu gençlerle görüştük!

23224

“KÜRT TALEBE HÊVİ CEMİYETİ”NİN DEVAMIYIZ

Islah Haber: Kürdistan Gençlik Hareketi Derneği (Komeleya Tevgera Ciwanên Kurdistanê) kimdir? Kimlerden oluşur? Fikirleri nedir?

Mêrdînî: Kürdistan Gençlik Hareketi hiçbir kuruma, partiye bağlı olmadan; tamamıyla özgün düşünen ve kendilerine “biz bağımsız düşünüyoruz” diyen gençlerden oluşmaktadır. Kendimizi Ciwanên Kurdistanê olarak adlandıran ve halkımızın sorunlarını dert edinen bir grup gençtik. Bu gurubu büyütmeyi düşündük. 2012’ye gelindiğinde “Tevgera Ciwanên Kurdistanê” ismiyle kendimizi isimlendirdik. Tevgera Ciwanên Kurdistanê,  Kürt Talebe Hêvi Cemiyeti’nin bir devamı olarak kendisini görür. Mele Mustafa Barzani’nin öğrencileridir. Şeyh Said’in, Şeyh Übeydullah’ın, Mele Mustafa Barzani ve Gazi Muhammed gibi kişilerin yolunda yürümeyi amaç edinen Kürt gençlerini bir araya getirmeyi hedef edindik.

AMERİKA KÜLTÜR DERNEĞİ SERBEST KÜRDİSTAN DERNEĞİ YASAK!

Islah Haber: Türkiye’de dernek olarak bu isimde ilksiniz. İlk olması ve Kürdistan adını taşıması dolayısıyla çok ses getirdiniz. Neden Komeleya Tevgera Ciwanên Kurdistanê?

Mêrdînî: Türkiye’de tabu haline getirilen korku duvarları var. Bunları yıkmak istedik.  Kendimize has özgün bir yapıyız. Bireyin kendi özgür iradesiyle, kendi düşüncesiyle kendi rengiyle mücadele yürütmesini savunuyoruz. Egemenler tarafından Kürtler üzerine inşa edilen tabuları yıkmak istedik. Yeryüzünde kendilerini tanrıcık ilan edenlerin otoritelerini yıkmak istiyoruz. Bu anlamda tabu haline gelmiş Kürdistan kavramını, önümüze çıkacak zorluklar ne olursa kullanmayı uygun gördük.

Bugün derneğimizin hemen yanı başında Alman Kültür Derneği var. Mardinliyim. Mardin’de Amerikan bayrağının sallandığı Amerika Kültür Derneği var. Binlerce kilometre ötelerden gelip buralarda dernek açıyorsa birileri; bizim Kürdistanlı olarak Kürdistan kelimesini kullanmamızda ne var?   

YASAK KARARI SİYASİDİR

Islah Haber: Kürdistan ismi dernekler müdürlüğüne mi, valiliğe mi takıldı?

Mêrdînî: Dernekler Müdürlüğü ve Diyarbakır valiliğinden herhangi olumsuz bir cevap bize gelmedi. Derneğimize izin verilmemesi İçişleri Bakanlığının talimatıyla gerçekleştirilmiştir. Dolayısıyla karar siyasi bir karardır ve iktidar partisi de bunda pay sahibidir.

ÜLKEMİZİN İSMİ İLE YARGILANMA BELGESİ BİZİM İÇİN ŞEREF MADALYASIDIR

Islah Haber: Yasağa gerekçe olarak ne dendi?

Mêrdînî: Derneğin isminde geçen Kürdistan kelimesi anayasanın 302. maddesine aykırılık teşkil ediyormuş! Ne diyor? Diye baktığımızda; devletin bağımsızlığını tehlikeye düşüren veya devletin egemenliğini başka bir ülkenin hâkimiyetine koymayı tasarlayan veya ülke topraklarının bir kısmını parçalamayı amaçlayan adeta bir tehdit belgesi niteliğinde.

Islah Haber: Bu durumda “müebbetlik” bir “suç” işlemişsiniz?

Mêrdînî: Evet, kesinlikle biz, müebbetlik bir suç işlemişiz. İbretlik bir durum tabi... Biz kimseyi öldürmedik, nitelikli dolandırıcılık da yapmadık. Bu anlamda ülkemizin ismi ile yargılanacaksak gelen ceza kâğıdını şeref madalyası diye göğsümüzde taşırız. Her bir günlük cezaevi sürecini de ibadet sayarız.

KENDİLERİNİ KÜRTLERLE EŞİT GÖREN BİR ANLAYIŞ GELİŞMELİ

Islah Haber: Karar Türkiye’nin bölünme fobisinin de devam ettiğini gösteriyor…

Mêrdînî: Türkiye’de korkunç derecede bir bölünme fobisi var. Kürtlerin hak talepleri söz konusu olunca en demokrat görünen bireyde bile sömürgeci bir anlayışla bu fobiyi görmek mümkün. Ben bunun İngiliz aristokratlarının Hindistan halkına yaklaşımlarından hiçbir farkının olmadığını düşünüyorum. O anlamda bu zihniyetin değişmesi gerekir. Eğer bu ülkede, bu topraklarda, bu coğrafyada kalıcı bir barışın sağlanması isteniyorsa her şeyden önce Kürtleri de bu ülkenin ortak vatandaşı gören, kendilerini Kürtlerle eşit gören-Kürtleri kendileriyle değil- bir anlayışın gelişmesi gerekiyor. Kürtlerin de ayrı bir millet olduğunun kabul edilmesi gerekiyor.

KÜRT-KÜRDİSTAN KELİMESİNE KARŞI HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN İFADESİ

Islah Haber: Kürdistan halkı ve burada varlık gösteren kurumların size bakışı ne oldu? Yeteri destek aldınız mı?

Mêrdînî: Herhangi bir faaliyetimize yönelik bir yasak olsaydı; diğer kurumların kendi gündemleri olduğunu, yoğun olduklarını bildiğimizden onları rahatsız etmezdik. Ancak açılan dava Türk egemen sisteminin Kürt-Kürdistan kelimesine karşı hoşgörüsüzlüğün, alerjinin, tiksintisinin bir yansıması. Bu tüm Kürtlere; bu topraklar üzerinde yaşayan tüm Kürdistanlılara yapılmıştır. Ülkelerinin isimlerine gösterilen bu tahammülsüzlüğe karşı biz de gidip kendileriyle paylaşmak istedik. Açıkçası şunu gördük; yıllardır Kemalist sisteme karşı mücadele eden ve bu sistem tarafından bedel ödemeye mecbur bırakılan tüm kesimlerin bu konuya karşı hassasiyet gösterdiklerini gördük. Hiçbir kurumdan olumsuz herhangi bir tepki ile karşılaşmadık.

ANALARININ AK SÜTÜ GİBİ KÜRTLERE HELALDİR

Islah Haber: Bundan sonraki adımınız ne olacak?

Mêrdînî: Kürdistan’da faaliyet yürüten tüm kurumları ziyaret edeceğiz. Olayı gündemde tutmak için çaba sarf edeceğiz. Bildiri dağıtmayı düşünüyoruz.  Bir aylık sürecin ardından muhtemelen hakkımızda davalar açılacak. Davalara katılıp tüm hukuki yolları deneyeceğiz. İç hukukta tıkanma yaşanması durumunda konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşıyacağız. Velev ki Kürt halkı bunu siyasi anlamda kullansın; açık ve net söylemek istiyorum; bu analarının ak sütü gibi Kürtlere helaldir.

HANGİ FAALİYETLERDE BULUNACAKLARDI?

Islah Haber: Biraz da derneğinizin faaliyetlerinden bahsetmenizi isteyeceğiz. Çalışma alanlarınız nelerdir? Kürdistan’ın diğer parçalarındaki gençlik yapılarıyla ilişkileriniz olduğunu duyduk. Bu kapsamda yapmayı planladığınız faaliyetler hakkında bilgi verebilir misiniz?

Mêrdînî: Faaliyetlerimize başlamamıza gördüğünüz gibi izin vermediler ancak açabilseydik;  birincisi Kürtler üzerine uygulanan asimilasyon uygulamalarının ne kadar vahşi boyutlara ulaştığını anlatacaktık. Kürt dili kursları temel hedeflerimiz arasında…

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Biz Kürt tarihinin hain-kahraman denklemi içerisinde ele alındığını düşünüyoruz. Önemli tarihi şahsiyetlerimizin değerlendirildiği kitaplarda, kimi yerlerde kahraman kimi yerlerde ise hain vurgusunun yapılması ciddi bir çelişki ve çarpıtma aynı zamanda. Bu çelişkiyi ortadan kaldıracak bir bilinç geliştirmek istiyorduk. Sempozyumlar, konferanslar ve seminerler düzenlemek hedeflerimiz arasında. Özellikle gençlerin fiziksel ve zihinsel eğitimine yönelik her türlü faaliyeti düşünüyorduk.

MEVCUT SAVAŞIN ANLAMI YOK

Islah Haber: Çözüm süreciyle ilgili görüşlerinizi ve beklentilerinizi öğrenebilir miyiz?

Mêrdînî: Her şeyden önce, devletleşme hakkı dışında savaşılmasını doğru bulmuyoruz. Savaşın taraflarının gerekçeleri bu savaşın anlamsız olduğunu bize gösteriyor. Diğer önemli bir husus ise bir dünyadaki hiçbir ideolojinin insan hayatından daha önemli olduğunu düşünmüyoruz. Düşünceler konuşacaksa eğer bu anlamda silahların susmasını doğru buluyoruz.

SİLAHLAR SUSMUŞSA, ÖZGÜR-DER NEDEN SALDIRIYA UĞRADI?

Islah Haber: Silahlar gerçekten sustu mu?

Mêrdînî: Silahlar sustu deniyor. Hayır, silahlar susmadı. Özgür-Der’e yönelik saldırı oldu. Mütedeyyin insanların evlerine bomba atılıyor. Bunların haberlerini biz alıyoruz. Eleştirildi mi? Kınandı mı bu saldırılar? Bu nasıl bir çatışmasızlık süreci? Dolayısıyla silahların sustuğunu söyleyemeyiz. Gerçekten adilane bir çözüm olmadığı sürece de ben silahların susacağına inanmıyorum.

Bununla birlikte atılan olumlu adımları destekliyoruz. Nihai çözüm ise Kürtlerin de kendi kaderini tayin hakkının olduğunun kabul edilmesidir. Biz federasyonun çözüm olabileceğine inanıyoruz.

LOZAN’DA ÇİZİLEN SINIRLAR YOK HÜKMÜNDEDİR

Islah Haber: Rojava (Suriye Kürsitanı) ile irtibatlı olduğunuz sivil gençlik yapıları mevcut mu? Rojava’da son dönemlerde yaşanan çatışmalar ve yaşanan göç hakkında ne düşünüyorsunuz?

Mêrdînî: Dünyadaki tüm istihbarat örgütleri şu anda Suriye’de cirit atıyor. Dünyadaki tüm karanlık güçler şu anda Suriye’de. Bizim ise akrabalarımız orda. Tabii ki ilişkilerimiz olacak.

Suriye’de halk ayaklanması olduktan-gençler Esad rejimine karşı mücadele ettikten sonra ilişki politik ilişkiye dönüştü.  Sivil barışçıl yöntemlerle mücadele eden Suriye devrimin bir parçası ve aynı zamanda Kürtlerin ulusal haklarını savunan gençlik hareketleriyle ilişkilerimiz var. Esad rejimi yıkılana kadar da ilişki devam edecek. Rejim yıkıldıktan sonra da Kürtlerin ulusal haklarına kavuşması için elimizden geleni yapacağız.

Sınırlar bir araya gelmemize engel olamadı. İnsanlar sınırları “kaçak” geçerek zaten anlamsızlaştırmıştı. Lozan’da çizilen sınırlar Kürtler için zaten anlamsızdı. Bu anlamda Güney Batı Kürdistan’daki kardeşlerimizle ilişkimiz var, onları destekliyoruz.

Diğer parçalardaki Kürdistanlılarla ilgili ise; biliyorsunuz dört parçadaki Kürdistanlı gençler bir araya gelerek Kürdistan Gençlik Konferansı yaptı. Önümüzdeki yıl dördüncüsü yapılacak. Biz de bu konferanslar içerisinde yer alıyoruz.

İNSANLAR ÖZGÜRLÜKTEN KAÇMAZ

Islah Haber: Güney Batı Kürdistan’dan Güney Kürdistan’a kısa sürede 30 bin insanın göç ettiği görülüyor. Bu göçün nedeni ne?

Mêrdînî: Suriye’de silahlı mücadeleden sonra Kürdistan bölgesinde kısmi bir rahatlık vardı. Maalesef oradaki Kürtler adına hareket ettiğini iddia eden yapılar otorite boşluğunu iyi değerlendiremedi. PYD bu süreci iyi kontrol edemedi. Farklı düşünen tüm Kürt yapıları karşıtları haline getirdi. Onlarla çatıştı. Yer yer bu saldırılar Amudiye’de gençlik örgütlenmelerine karşı oldu. Son yaşanan olayda PYD’nin ateşi sırasında, Kürdistan’ın özgürlüğüne inanan 6 devrimci Kürt genci yaşamını yitirdi, 30’dan fazlası da yaralandı.

Suriye muhalefeti de parçalı. İçlerinde gerçekten devrimci insanlar var ama daha önce Baas partisiyle içli dışlı olduğu ve onlarla hareket ettiği bilinen insanlar da var. Aynı şekilde PYD de Baas’la ilişkisini kesmedi. Dünyanın her tarafından adeta savaşçı akını var. Bir savaş cennetine dönüşmüş Suriye. Suriye’de melekler yok şeytanlar var. Sorunun temel sorumlusu Esad rejimidir. Bu cehennemi onlar yarattı. Kendi iktidarlarını bırakmamak için, maalesef güzelim bir coğrafyayı cehenneme çevirdi.

Suriye muhalefeti Kürtlerin haklarını Esad’dan daha üst seviyede tanısaydı ve deklere etseydi durum çok daha farklı olabilirdi.  Buna Kürtlerin kendilerini rahat ifade edememesi de eklenince ilişkiler koptu

Şu anda özgürleştirildiği iddia edilen topraklarda kitlesel göçler yaşanıyor. İnsanlar özgürlükten kaçabilir mi? Dünyada hiçbir topluluk yoktur ki, haklarının verildiği ve özgür olduğu bir yeri bırakıp gitsin. Baskının olduğu diktatörlüğün hüküm sürdüğü bir yerde insanlar göç eder. Bu göçü ben böyle okuyorum.

Islah Haber: Olaylardan sonra Güney Batı Kürdistan’a gittiniz mi hiç?

Mêrdînî: Evet, sıklıkla gider gelirim. Kürtler “ÖSO’nun burada ne işi var?” diyor.

Islah Haber: Bunu PYD’nin dediği söyleniyor…

PYD ile çatışan kesimler bile Nusra’nın burada ne işi var diyor. Serêkanî’de PYD’ye karşı olanların bile Nusra’ya karşı durduğuna bizzat şahitlik ettim. Aynı şekilde Araplar da Kürtlerin burada ne işi var diyor. Arapların köylerinde PYD’nin burada ne işi var deniyor. Maalesef büyük bir ayrışma söz konusu…



235582355923560