Hülya Koçyiğit neden kabul etti

Akil insanlık görevine çağrılan Hülya Koçyiğit, “Bu görevi Türkiye’nin yarınları için kabul ettim. Bu AKP’nin meselesi değil ülke sorunu” dedi.

VAN 7.04.2013 18:42:29 0
Hülya Koçyiğit neden kabul etti
Tarih: 01.01.0001 00:00

Bu yıl sinemada 50'inci yılını kutlayan Hülya Koçyiğit 'Akil İnsanlar' listesindeki 5 sanatçıdan biri... 200'e yakın filmde başrol oynayan, pek çok ödül kazanan, gazinolarda 11 yıl assolist olarak sahneye çıkan sevilen sanatçıyla yeni görevini, sinemayı ve hayatı konuştuk.

* Hülya Hanım, 'Akil İnsanlar' listesindeki 63 isim arasında siz de varsınız, bu konudaki düşüncelerinizi öğrenmek istiyorum.

Hepimizin dileği kanın durması, terörün bitmesi, memlekete huzur gelmesi. Hepimizin beklentisi hukukun üstünlüğü, adalet ve barış. Türkiye'de bunların gerçekleşmesine katkım olabilir düşüncesiyle Akil İnsanlık davetini kabul ettim. 

* Daha önce bu listeye alınacağınız size bildirilmiş miydi, bir ön görüşme olmuş muydu?

Hayır bir görüşme olmadı. Sadece iki gün önce Başbakan Yardımcısı Sayın Beşir Atalay aradı, "Başbakanımızın bir daveti var" dedi, durumu izah etti. Ben de kimsem, oyum. Ben bir duruşu temsil etmiyorum. Bu AKP'nin meselesi değil, Türkiye'nin meselesi. Türkiye'nin yarınları var, yarınları düşünerek daveti kabul ettim. Artık bu terör devam etmemeli. Çocuklarımız için, onların geleceği için bu meseleyi çözmeliyiz. Türkiye için, yarınımız için bu barış sürecini başarılı bir şekilde tamamlamak zorundayız. Ben zaten barış için atılan her adımı yürekten destekleyen bir kişiyim, şimdi bu konuda bir katkıda bulunabilirsem ne mutlu bana. 

* Peki siz, 'Akil İnsan' olarak neler yapacaksınız?

Beni bu konuda devreye sokan unsurlar öncelikle şunlar: Birincisi anne oluşum, ikincisi sanatçı oluşum ve üçüncüsü toplumsal konulardaki hassasiyetim... Bu konu hepimizin meselesi. Türkiye'nin her anlamda eşitlikçi, insan özgürlüğüne önem veren ve insan haklarına saygılı bir yol haritasının olabilmesi için bu meselenin çözülmesi gerekiyor. Ne yapacağım konusunda benim görüşüm, halkın nabzını tutabilmek, ne düşündüğünü, ne hissettiğini tespit edip, halkın taleplerini iletebilmek. İnsanlar birlikte yaşama konusunda ne düşünüyor, aydınlanmak için insanların beklentileri neler? 

Bu görevin devamında sizi siyaset sahnesinde de görebilir miyiz?

Aman lütfen sakın yanlış anlaşılmasın; bu bir siyasi görev değil. Bu partiler üstü, siyasetin ötesinde bir vatan görevi. Terör bitsin, barış gelsin, Türkiye'nin geleceği aydınlansın, amacımız tamamen bu. Hiç kimsenin bundan siyasi bir beklentisi olamaz. Bu bir süreç, devam ederken hepimizin aynı inancı taşımamız gerekiyor ki, hedefe ulaşabilelim.

Turgut Özal beni siyasete çağırdı 

* Sizin yıllar önce bir siyaset denemeniz olmuştu değil mi?

Evet, milletvekilliği seçimlerinde adaylığımı koymuştum. Turgut Özal, Allah rahmet eylesin, beni bu göreve davet edince ben de 'Vatan, millet, Sakarya' duygularıyla kabul etmiştim. Çok sorumluluk sahibi bir insanım. Yaptığım filmlerle de sürekli bunu sorguluyordum. Özal, "Bu işler film yapmakla, beyanat vermekle çözülmez, ancak Meclis'te olursanız sonuç getirebilir. Bunun için sizi Meclis'e davet ediyorum. Birlikte kadınların önünü açalım" dedi. Bana bu işi yapabileceğime dair ümit verdi. Bir gece önce gazinoda sahneye çıkmıştım. Bütün programları iptal edip şarkıcılığı bıraktım.

Bizim gibi star yetişmiyor

* Bir daha sizler gibi oyuncular gelmez mi?

Oyunculuk anlamında gelir geçer. Star derseniz doğru, bizim gibi starlar bir daha gelmez. Demek ki sinema artık star yetiştirmiyor. Ya da stara yatırım yapmıyor. Çoğunlukla komedi starı yetiştiriyor sinema. İşte Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar vs... Dram olarak isim sayamıyoruz.

Birçok partiden teklif geldi

* Tekrar siyasete atılmayı düşünüyor musunuz?

Hayır. Turgut Bey'in bir vizyonuydu o. Çok ileri görüşlü biriydi. Daha sonra milletvekili ve belediye başkanı olmam için çeşitli partilerden teklifler geldi ama benim yolum o değil. Şimdi ise böyle bir görev verildi. 

* Siz ANAP'tan aday olduğunuzda, ilk kez bir sinema sanatçısı milletvekilliğine aday gösterilmişti. Bu durum tepkilere yol açtı mı?

Evet, en tepkili olan Fatma Girik'ti. "Sinema sanatçısından asla siyasetçi olmaz" dedi. Sonra kendisi belediye başkanı oldu. O zaman değil de sonradan onunla konuştuk.

Sahnelerden çok kazandım

* Sizin bir de gazinolarda assolistlik döneminiz var. Sizi şarkı söylemeye kim ikna etti?

Gazino patronu Osman Kavran ikna etti. Çok zor karar verdim. 

* Sahneden kazandığınız para sizi tatmin ediyor muydu?

Sahneden kazandığımız parayla, sinemadan kazandığımız parayı mukayese edemem. Bir ay emek verdiğim filmden kazandığım parayı, sahnede bir gecede kazanıyordum. O sayede Gülşah Film'i kurmuştuk. Sahneden kazandığımız parayla kendi filmlerimizi yapıyorduk.

Ebe beni sobanın yanına düşürmüş 

* Doğduğunuz anda, ebeniz sizi sobanın yanına düşürmüş, neredeyse yanıyormuşsunuz öyle mi?

Ben çok zor doğmuşum. Annemin ilk çocuğuyum. 6 kiloya yakın doğmuşum. 3 gün 3 gece annem doğum sancıları çekmiş. Babam çok kıskanç olduğu için annemin evde doğum yapmasını istemiş. Anneannem karşı çıkmış ama babam çok ısrar edince katlanmak zorunda kalmış. Dünyaya gelince ebe sevincinden elinden düşürmüş beni. Balık gibi kaymışım elinden. Hemen sobanını yanındaki sehpaya kafamı çarpmışım. 

Esas olan Ayhan Işık kanunlar

* Türkan Şoray'ın kanunları sizi de etkilemiş miydi?

Şu anda sorsanız hatırlamam. Benim için iş prensipleriydi onlar. Yani şu kadar saatten daha fazla çalışmamak, haftada bir gün istirahat edebilmek, zamanında parayı almak, afişte ismimin nereye yazılacağından emin olmak bir nevi telifini garantiye almak gibi bir şeydi. Rüçhan Adlı bunu kaleme alıp basına vermesi sayesinde Türkan Şoray kanunları olarak geçti. Bu kanunları esas bize dikte eden Ayhan Işık'tı. Bize de ilk o yol gösterdi. Türkan Şoray'ın kuralları kendini bağlar daha ziyade. Ama Ayhan Işık'ın prensipleridir sinemayı yürüten.

ŞEBNEM ÖZCAN - BUGÜN GAZETESİ