HAVADA, KARADA; HALİ PÜR-MELAL’İMİZ…

HAVADA, KARADA; HALİ PÜR-MELAL’İMİZ…

VAN 5.09.2025 14:42:00 0
HAVADA, KARADA; HALİ PÜR-MELAL’İMİZ…
Tarih: 05.09.2025 14:44 Güncelleme: 05.09.2025 15:15


Bugünkü yazımızın başlığı sanki yaşadığımız şehir ve bu şehrin sakinleri olan bizlerin içinde bulunduğu durumu anlatmak için söylenmiş. 

İçinde bulunduğumuz acı durumunun özeti anlamına gelen “hali pür-melalimiz” sözü zaten kronik birçok sorunla boğuşan kadim şehrimizin ve bu şehrin güzel insanlarının içler acısı durumuna tercüman oluyor.

Yıllardır şehrin üstüne karabasan gibi çöken “terör sorunu” ve devamında gelişen ekonomik sorunlar, eğitim sorunumuz, geleceğimiz ve en önemli zenginliğimiz olan gençliğin sorunları, turizm ve sanayi alanında geri kalmışlığımızın bir neticesi olan işsizlik sorunu yetmezmiş gibi birde yakın zamanda taşımacılık sektöründe birçok sorunla karşı karşıya kaldık. 

Ve “hali pür-melalimiz” daha da acınası bir hal aldı.

Ve içinde bulunduğumuz hal beni bu konuda da bir şeyler yazmaya sevk etti.

Bu güzel şehir, kadim VAN tüm bu yaşananları hak etmiyor dostlar. Aşağıda yazdıklarımda bu sorunların çözümüne bir katkı sunar düşüncesiyle kaleme alındı.

Konuyla ilgili yetkililer, siyasiler yüklendikleri sorumluluğun gereği bir çözüm üretir diye dikkatlere sunuldu.

Şimdi gelelim son zamanlarda diğer sorunlarımız yetmezmiş gibi bize yük olan, sıkıntı olan yaşadığımız sorunun ne olduğunu ifade etmeye.

Son zamanların en önemli sorunu: TAŞIMACILIK SEKTÖRÜNÜN VAN’A VE VANLIYA YÜKLEDİĞİ SORUNLAR

Öncelikle taşımacılığın önemine vurgu yapmak lazım..

İnsanlığın var olmasından itibaren insan ve yük taşımacılığı hep var olmuş ve olacaktır.

Hem yolcu hem de yük taşımacılığında özellikle en eski ithalatçı-ihracatçı bir ülke için toplu taşımacılık son derece önemlidir.

Taşımacılıkta taşınanla, taşıyan, firma veya sanayiciyi bir ortamda koordine eden bir yapı da terminaller olmuştur. Terminal sitemi yolcu taşımacılığında Türkiye de  % 90 civarında yerine oturmuş ve kamu otoritesince de hukuki sistematiğine bağlanmıştır. Ancak, yük ve eşya taşımacılığında ise bu oran % 5 lerde bulunmaktadır.

Hâlbuki ülke hinterlandında malların eşit dağılımında standartları belirtilmiş kara yolunun olması ne kadar önemli ise, organizasyonunda güvenli, maliyeti ucuz olması ve zaman tasarrufu da bir o kadar önemlidir. Terminal sistemi ile taşımacılık milli ekonomi için önemli bir destek, sanayici ve sanayi bölgelerinin gelişmesi içinde önemli bir buluşma merkezidir.

Şimdi nereden bu konu diye soranlar olabilir...

 

Van toplu taşımada, yük taşımacılığında ve uçak taşımacılığında sorun üstüne sorun yaşıyor. Birde kaçakçılıktaki taşımacılık var. O da ayrı bir dert.

Kaçakçılıktan dolayı araç mezarlığına dönüşen sorunu da katarsak taşımacılık sektörünün sorunlarının Van’ın başlı başına çözüm bekleyen önemli bir sorunu olduğunu görüyoruz.

Yine son zamanlarda ilimizde yapılan uçak seferlerinde uçuş sayısının azalması Van ilinde vatandaşlar arasında ciddi tepkilere yol açtığına şahit oldum ve bu konuyu yazmam gerektiğine inandım.

Bu arada yazacağım konuları siyasilerimiz idarecilerimiz defalarca gündeme getirdi ama maalesef değişen bir şey olmadı.

Ulaşım konusunda kronik sorunlarla mücadele eden Van’a yardım ediniz lütfen.

Birinci neden Van havaalanındaki tadilat.

Hatırlayınız Van havaalanı daha öncede üç ay tadilat nedeniyle kapatılmıştı.

Şimdi yine üç ay genel onarım ve yenileme için kapalı kalacak.

Daha iyisi ve insanımızın can güvenliği için yapılana kadar sabır gösterelim umarım bir an önce çok daha iyi sağlam bir şekilde halka hizmet verilmeye başlanılır..

Bildiğiniz gibi, Van’ın hava trafiği önceki tadilattan önce oldukça yoğundu.

Öyle ki yazın günde 25 uçak geliyordu şehrimize. Şimdi bu sayı maalesef 9-10 uçağa düştü.

Bu şu anlama geliyor. Van, turizmin en aktif olan dönemlerinde elde edeceği kazanımları kaybetti.

Yoğun olması gereken turist sayısı bu nedenle düştü.

Tur operatörleri sabah gelip akşam döndükleri için bu durum dolayısıyla sekteye uğramış oluyor.

Akşam havaalanı kapanınca dolayısıyla uçak seferleri de kalkmış oluyor.

Van’ın sorunu 3 aylık havaalanının kapanması değil, uçak sayısının azlığı ve fiyatların çok yüksek oluşudur.

Bu durumdan ötürü vatandaş artık bilet bulamıyor. Bu yetmezmiş gibi halk çok yüksek fiyatlarla uçmak zorunda kalıyor.

Neredeyse Türkiye’de en yüksek fiyatı ile uçan Van halkıdır ve mutlaka bu konuya el atılmalı, çözüme kavuşmalıdır.

Ülkemizin belki en uzun yolculuğu Van’a yapılıyor. Ancak halkın gelir kaynakları ve ekonomik durumu göz önünde tutularak bu konu artık gündeme getirilmelidir.

Çünkü Van, fakir bir ildir değerli yetkililer!

Uçak fiyatları tadilattan öncede yüksekti. 

İnşallah havaalanı biter ve Van halkıda rahat, uygun fiyatla uçmaya başlar. Bu ıstıraptan artık kurtulur.

Uçak firmalarının birçok zaman uyguladığı ve vatandaşların yine çok rahatsız olduğu bir başka konu ise rötar meselesi.

Van uçaklarının çok fazla rötar yapması vatandaşın işine, toplantısına geç kalmasına neden oluyor.

Vatandaş beş dakika geç kalınca kapıları kapatan uçaklar aynı anlayışı ve titizliği, vatandaşın geç kalmasında göstermemesi halka gösterilen saygının boyutunu da gösteriyor.

Zaten bazı uçak firmalarının yolculuk esnasında yeme içmeyi ücret karşılığı yapması çok çirkin görüntülere sahne oluyor.  Oradan gelecek parayı bilet fiyatlarına eklemeleri daha mantıklı ve şık olur diye düşünüyorum.

Şehirler arası yolcu taşımacılığı..

Bu ise başlı başına başka bir sorun.

Şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan firmalar birçok zaman yolcu bulamadıklarından, maliyetlerini karşılayamadıklarından, zarar ettiklerinden bahsetmekte ama ilk fırsat bulduklarında ise bilet fiyatlarını fahiş bir şekilde arttırmaktan geri durmamaktadır.

Haklı olarak içinde bulunduğumuz ekonomik sorunlar ve akaryakıt fiyatları ileri sürülse de her şeye rağmen vicdanlı topluluğa ihtiyaç var.

Halkı düşündüğünü ifade eden otobüs firmaları aslında ilk fırsatta halkı sömürmeye çalışıyor.

Zaten gerekli eğitimleri olmayan mavin ve şoförler yolculuk boyunca yolun ve yolculuğun yaşattığı sorunlar yetmezmiş gibi yolculara tavır ve davranışlarıyla yük olmakta. Bu konuda genel olarak değişime, öğrenmeye ve kendini yenilemeye kapalı olan bu sektör çalışanları bu zor zamanlarda şehrimin güzel insanlarına sıkıntı oluyor.

Bu vesileyle sektördeki firma sahipleri ve yetkilerinden yereldeki sektör çalışanlarının mesleki, teknik ve kişisel gelişim eğitimlerini destekleyecek eğitim programlarına acil ihtiyaç duyduğumuzu sizlerden hizmet satın alan biri olarak da ifade etmiş olayım.

 

Bir diğer konu şehir içi taşımacılığı…

Hala insanlar üst üste bindirilmeye devam ediliyor.

Ve kapılar kapanmıyor, muavinin bir ayağı hep dışarıda bekliyor.

Yolcu indirip bindirmede hala tehlike çanları çalıyor.

Tıka basa doldurulan taşıma araçlarında birçok rahatsızlık meydana geliyor, kurallar tanınmıyor.

Toplumsal bilincin gelişmesi için çok geniş kapsamlı eğitimlere ihtiyaç var.

Şehir içi yolcu taşımacılığı aynı zamanda bir ilin medeniyetini ve gelişmişliğini de yansıtır.

Yetkililerimizin behemehâl bu konu üzerinde durmasını rica ediyorum.

Çünkü halk çok rahatsız ve derdini anlatacak kimseler arıyor.

Geçmişte bazı durakların keyfi ve mafyavari davranışlarını, hatalarını söyleyen vatandaşları tehdit etmeleri gibi hataları iyi biliyoruz.

Geriye dönüş olsun istemiyoruz, herkes belirtilen kurallara mutlaka uymalıdır.

Şehrin trafiği zaten alt üst olmuş durumda bu durum şehir içi trafiğinin keşmekeşliğini hat safhaya çıkarıyor.

 

Yük taşımacılığı konusuna gelince…

Başlı başına sorun bilinçsiz ve yetersiz yönetimden dolayı her yıl milyonların zarar ettiği bir durumdan bahsediyorum.

Avrupa’yı Asya’ya bağlarken, orada Van gölü üzerinde yapılan demir yolu bağlantısı maalesef dünyada demir yolunu karayolu taşımacılığın da daha pahalı duruma getirmektedir.

Şöyle ki Tatvan -Van ve VAN- Tatvan arasında, demiryolu bağlantısını sağlayan feribotlar için alınan taşıma ücreti karayolu ile kamyonlarla yapılan taşımacılıktan çok daha pahalı olduğu için tercih edilmemektedir.

Dolayısıyla bu durum feribotlara yapılan yatırımda israftan öteye gitmemektedir.

Örnekleyecek olursak; Vanlı bir vatandaş, Ankara’dan satın aldığı malını, demiryolu ile taşıtmak istediğinde, Ankara -Tatvan arası için ayrı bir feribot ücretlendirmesi yapılmaktadır.

Feribotlar 20 ton yükü olan vagonu Tatvan’dan Van’a taşımak için yüklü ücret alıyor.

Oysaki aynı güzergâhta 20 tonluk yükünüzü kamyonla taşımak istediğinizde, kamyoncular bu iş için daha uygun ücret alıyorlar.

Görüldüğü gibi karayolu taşımacılığı demiryolu taşımacılığından daha ucuz gerçekleşiyor.

Belki bu durum dünyada tek ilimizde yaşanmaktadır ve akıllara durgunluk vermektedir.

Daha tirajı komik olanı, 20 ton yükü alan kamyon yükü ile birlikte Tatvan’dan Van’a feribotla gitmek isterse, kendisinden alınan ücret daha az oluyor.

Yani yükünü trenle taşımak bir nevi akla ziyan bir uygulama!

Bu durum iş dünyasının maliyetlerinin yükselmesine sebep olurken, rekabet etme şansıda kalmamaktadır.

Toplu taşıma dünyanın her yerinde avantaj sağlarken Van- Tatvan arasında dezavantaj olmaktadır.

Van’ın önemli sorunlarından olan yukarıda yazdıklarımın çözümü konusunda bu güzel şehrin bir yaşayanı olarak duyarlılığın hâkim olmasını bekliyorum.