Van’da, insanların şehir merkezinde dinlenebileceği, piknik yapabileceği, çocukları ve ailesiyle gidebileceği doğal alanlar giderek azalıyor. Geçtiğimiz günlerde ise Hazreti Ömer Camii’sinin yapımı sırasında Dabbağoğlu Parkı’nda yer alan onlarca yıllık ağaçlar iş makineleriyle söküldü. Peki, Van halkı bu değişimi nasıl yaşıyor? Beton yığınına dönüşen sokaklar arasında doğayla buluşabilecekleri alan bulabiliyorlar mı?
“Eski Van’ı istiyoruz” diyen Vanlılar, eskiden Van’da özellikle de şehir merkezinde yeşil alanların çok fazla olduğunu, fakat zamanla git gide azaldığını söylüyor.
Mikrofonumuzu uzattığımız İhsan Gündüz, şiddet olaylarının bu kadar çok artmasında insanların doğadan uzaklaşmasının etkili olduğunu söyledi. Gündüz, ağaç dikmenin ve doğayı korumanın bir insanlık görevi olduğunun altını çizerek, “Artık şehrin merkezinde ağaçlıklı bir alan görmek çok zor. Kafamızı çevirdiğimiz her yerde betonlar görüyoruz. Biz sağlıklı yaşamak istiyorsak doğaya önem vermeliyiz. Eskiden insanlar bağ, bahçe ve tarla ile uğraştıkları için kötü enerjilerini toprağa bırakırlardı. İnsanlar çok gergin, her gün kavga dövüş oluyor” diye konuştu.
Bir diğer yurttaş Ercan Önder de Van’ın eski yeşil görüntüsünü hatırlatarak, “Van’ın her yeri ranta dönüştü. Artık doğayla buluşabileceğimiz bir alan yok. Bu durum hem sağlık hem yaşam kalitesi açısından ciddi bir tehdit. Van, eski yeşil görüntüsüne kavuşmalı ve bunun için doğru planlama şart” diyerek tepkisini dile getirdi.
Erciş’ten Ramazan Demir ise, “Eskiden Erciş yeşil bir şehirdi; ama deprem sonrası TOKİ konutlarıyla yeşil alanlar hızla azaldı. Nefes alamaz duruma geldik. Bir an önce şehir merkezinde ağaç kıyımlarına ve talana son verilmeli. Hatanın neresinden dönülürse kâr. Şehir merkezine geldiğimizde oturacak, nefeslenecek bir yer bulamıyoruz” diyerek yetkililere çağrıda bulundu.Kaynak Bölge gazetesi