Zaman Gazetesi bugünkü yorum sayfasında Veysel Ayhan imzasıyla “HUKUK TÜRKİYE’YE GELDİĞİNDE KİMLER HESAP VERCEK? başlığı ile ilginç bir makale yayınlandı.
Okunduğunda dehşet uyandıran, alenen tehdit eden, kimleri yargılayıp hesap soracaklarını tek tek sıralayan, bir “devrim manifestosu” tarzında, kin ve intikam narası atılan bir yazı.
Makale okunduğunda, paralel örgütün lider kadroları tarafından yazılan bir bildiri, izlenimi uyandırıyor.
Bu sözüm ona “intikam bildirisinde” kimler tehdit ediliyor?
Yargı, yürütme, yasama, yerel yönetimler, medya patronları ve yöneticileri.
Makalenin “Peki hukuk Türkiye’ye geldiğinde neler olacak?” ara cümlesinden sonra kendilerinden öç alınacaklar sıralanıyor.
Paralel medyanın bir süredir, kendisinin gündeme getirdiği iddialar, yalanlar, çarpıtmalar gerçekmiş gibi “üzerinde tepinme” taktiği uyguladığı dikkatlerden kaçmıyor. Yazar da bunları hepsi sabit olmuş, kanıtlanmış gerçeklermiş gibi sıralıyor ve bunların suç olduğuna dair delilleri toplamış ve bir yüksek yargı organı edasıyla karar vermiş durumda!
Yargılayacakları kişileri ve güya işledikleri suçları bakın nasıl sıralamış.
Noktasına dokunmadan ilgili paragrafı buraya alıyoruz:
“Peki hukuk Türkiye’ye geri geldiğinde neler olacak?
Yargıya Anayasa’yı ayaklar altına alıp hukuk dışı talimat verenler, hukuksuz kararlarla insanları işlerinden edenler, fişleme talimatları verenler, ellerindeki yasalara değil AKP’li siyasilerin talimatına göre imzalar atan başsavcılar, savcı ve hakimler, bunları uygulayan emniyet müdürleri… Yürütmeyi yargıya isyan ettirenler, Organize Suçlar masasındaki tuzaklar… 80 rehineyi unutturup bütün bir devlet istihbaratını Hizmet’i bitirmek için seferber edenler… Halkın vergileriyle ayakta duran devletin televizyonunu AKP yayın organına çevirenler, değişmez bir vuvuzela sesi gibi çın çın öten, her gün istihbarat havuzu kaynaklı aynı paralel manşeti yapan gazeteler... Bunların yayın yönetmenleri hatta sahipleri hukuk geri geldiğinde hesap vermeyeceklerini mi düşünüyor?”
Evet, Veysel Ayhan’ın bir gün gelecek yargılanacaksınız, tehdidini savurduğu listeye kimler girmiyor ki?
Ama yazar/yazarlar, hızını alamamış olacak ki bir daha dönüyor ve altını çizerek bir daha hesap soracakları kişileri tanımlıyor.
İlgili paragraf şöyle:
“Hukuk geri geldiğinde 17 Aralık öncesi hırsızlar, ihale komisyon ve rüşvetçileri mutlaka yargılacak ama asıl kötü sürprizi 17 Aralık sonrası binlece insanın hukukunu ayaklar altına alıp keyfî emirlere çanak tutan bürokratlar ve istihbarat şebekelerinin kara propaganda haberlerini manşet yapan medya yönetici ve sahipleri yaşayacak.”
12 Eylül darbesini yapan Kenan Evren ve arkadaşlarının yargılanıp ceza almasını hatırlatan Veysel Ayhan, bu dünyada hesap vereceklele Ahirette hesap sorulacakları ayrı ayrı ele alıyor.
Kimler mi?
Cumhurbaşkanı, milletvekilleri, bakanlar vs.
Yazar direk, ‘niye Başbakan Erdoğan’a engel olmuyorsunuz?’ diye soruyor. Niye, neye, engel olacaklarsa artık! açıklamış yazar. Çünkü ona göre paralel örgütün devlet içinde olmamasını savunan Başbakan suç işliyor ve onun talimatlarını yerine getirenler de suçlu; yargı mensupları suçlu, gelişmeleri haberleştiren medya organlarının patronları, yöneticileri, hepsi suçlu!
Arkadaş, delilleri toplamış, yargılamayı yapmış, hüküm vermiş ve sonunda kalemini kırmış!
Ama gönlü bir bülbül ürkekliğinde, bir evliya misali sevgi deryasına gark olmuş yüceliğe sahip olacak ki acımış bazılarına!
Ahirette hesap vereceksiniz, zulme ortak olmayın diye onları uyarma müşfikliğini sergilemiş.
İşte o paragraf:
“Dünyada hesap verecekler bir yana. Bir de ahiret var. Sayın Cumhurbaşkanı, AKP bakan ve milletvekilleri bu zulme seyirci kalmanın zulme iştirak olarak ahirette önlerine geleceğini hesap ediyor mu acaba? “Yeter artık Sayın Başbakan, 6 aydır 6 bin defa paralel dedin tek bir suçlu bulmadın, şimdi de MİT’e suç üretme talimatı veriyorsun” diyecek bir ehl-i insaf yok mu koca AKP kadrolarında?”
Devlet kurumlarını, yargıyı, yasama mensuplarını, merkez ve yerel bürokrasiyi, valileri, belediye başkanlarını, medya sahiplerini, yöneticilerini bizzat adını koyarak bir gün hesaba çekip yargılayacaklarını açık açık bir manifesto netliğinde ortaya koyan bu makale, tarihe geçecek nitelik arz ediyor.
Makalenin bir özelliği de paralel örgütün Gezi’den bu yana takındığı tavır ve yaptıklarının karşısında duran herkesi suçlu ilan etmesi, ortaya çıkan ve binlerce kişinin fişlendiği dinlemeleri sahiplenmesi.
Makale, ayrıca paralel medyanın son bir yılda yaptığı yayınların amacına da ayna tutar bir misyonu yansıtıyor.
Nelerin suç olduğunu onlar tespit eder, onlar yargılar, onlar ceza verir. Ama onlara hesap sorulursa Türkiye’de hukuk yoktur!!!
Bir gün kendilerinin istediği o hukuk geldiğinde darağacında binlerce insan göreceksiniz, narası, hangi cüret, hangi pervasızlık, hangi şımarıklık, hangi güçle atılabilir?
Bu makale Pensilvanya’da yazılmışsa bu tam bir korsan bildiridir!
Hem de barış sürecinin yasal zemine kavuşturulması için tarihi bir adımın TBMM’de atıldığı bir günün hemen sonrasında..
***
Veysel Ayhan imzasıyla yayınlanan makale aynı zamanda bugün Zaman gazetesinin web sitesinde günün manşetleri arasında yer alıyor.
Zaman yönetimi bu makaleyi gazete sayfasında yayınlamakla kalmıyor, web ortamında manşetlik bir haber değeri biçiyor!
Veysel Ayhan kim?
Makalenin altında imzası olan Veysel Ayhan’ın kim olduğu da belli değil. Müstear mı, gerçek bir isim mi anlaşılmıyor. Zaman’ın gerek yorum sayfası ya da diğer sayfalarda yayınlanan yazılarda yazarın mail adresi veya titri yazılırken bunda yazılmamış. Google’da bu isim arandığında birkaç akademisyen ismi getiriyor. Bu Veysel Ayhan’ın o akademisyenlerden biri olup olmadığına dair herhangi bir not da düşülmemiş.
Büyük ihtimalle müstear bir isim gibi görünüyor.
Ama, bir kişi neden ve hangi cesaretle, hangi garez ile kalkıp bürokratları, hükümeti, cumhurbaşkanını, milletvekillerini, belediye başkanlarını, hakimleri, savcıları “bir gün sizi yargılayacağız” şeklinde tehdit edebilir? Bu dünyada olmasa da öbür dünyada hesap vermekle uyarabilir?
Yıllardır binlerce insanın mahremine girdiler şimdi direkt tehdit ediliyorlar.
Bütün bu cüretkarlıklar bunların önümüzdeki günlerde daha ileri gidebileceklerini gösteriyor gibi duruyor!
Kendi payıma şiddet içeren fiili eylemlere girişebileceklerine dair derin bir kaygımı sizlerle paylaşmak istiyorum!
Not: Söz konusu makalenin tamamı için Zaman’ın web sitesine bakabilirsiniz. Veysel Ayhan kim olduğunu bize iletirse biz de kamuoyuna duyururuz.
hikmetgok@gmail.com
