Van Gölü’nde yaşayan inci kefali, her yıl olduğu gibi bu yıl da varoluş mücadelesini sürdürüyor. Yaklaşık 800 bin yıllık bir geçmişe sahip olan Van Gölü’nde, tuzlu ve sodalı sularda hayatını sürdüren bu özel balık türü, üreme döneminde tatlı sulara ulaşabilmek için adeta doğayla savaşıyor.
15 Nisan – 15 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşen bu eşsiz göç yolculuğunda milyonlarca inci kefali, yumurtalarını bırakmak üzere Van Gölü’ne dökülen akarsulara doğru zorlu bir mücadeleye girişiyor. Kendisinden kat kat büyük engelleri aşan inci kefalleri, yaşamı sürdürebilmek için akıntıya karşı yüzüyor, kayaları zıplayarak geçiyor, martılardan, yılanlardan ve kaçak avcılardan kaçıyor.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Akkuş, bu göçün sadece biyolojik değil, aynı zamanda ilham verici bir yaşam öyküsü olduğuna dikkat çekiyor. Bendimahi Çayı’nda gözlemlenen bu olağanüstü çabanın her yıl tekrarlandığını belirten Akkuş şöyle konuştu: "İnci kefali 20 santimlik bir balık ama gölde onlarca kilometre yol kat ediyor. Akarsuya girmek için önce fizyolojik uyum sağlıyor, ardından akarsuların ağızlarında uzun süre bekliyor. Daha sonra akarsulara girip yaklaşık 23 kilometrelik bir mesafeyi kat ederek yukarı kesimlere ulaşıyor. Hemen arkamızda gördüğünüz kayalar yaklaşık 4-5 metre yüksekliğinde. Bu küçük balıklar bu kayaları binlerce kez zıplayarak geçiyor.”
Akkuş, inci kefalinin bu amansız mücadelesinden alınacak büyük dersler olduğunun da altını çiziyor: “İnci kefali bize vazgeçmemeyi, azmetmeyi ve hayata sıkı sıkıya tutunmayı öğretiyor. Ümidini kaybeden herkes Van Gölü kıyısına, akarsuların kenarına gelip bu balığın mücadelesine tanıklık etmeli. Çünkü bu küçücük balık, içinde barındırdığı büyük irade sayesinde binlerce yıldır yok olmadan varlığını sürdürüyor.”
Doğanın kalbinde, suyun akıntısına karşı direnen inci kefalinin hikâyesi; sadece bir üreme döngüsü değil, aynı zamanda hayatın tüm zorluklarına rağmen devam edebilmenin simgesi olarak karşımıza çıkıyor.