Tarih: 16.08.2017 10:23

BİR DEFA UTANDIRALIM, İKİNCİSİNE TÜRKİYA’NİN ZAMANI YOK..

Facebook Twitter Linked-in

Malûm, Türk-Amerikan ilişkileri haylidir bulanık… ‘Eskisi gibi’ olmasını isteyenler, Ak Parti’nin iktidar dönemini kastederek son 15 yılın kronolojisini çıkarıyorlar.. Ama ne ‘Çuval’a ne de 15 Temmuz’a değinmeden. Oysa, öykünün doğum-ölüm tarihleridir… 
Yenişafak/Nedret ERSANEL
Amerika’nın Asya-Pasifik üzerine basarak Çin’e yükselmesine, Avrupa ve Ortadoğu üzerinden Rusya’ya diklenmesine, Beyaz Saray-Washington kliklerinin Oval Ofis’i düzenlemesine, bir de son dönemde Virginia-Charlottesville’de yaşanan ‘Beyaz Üstünlükçü’/Irkçı gösterilerde yaşanan “OHAL”lere dayanarak, ABD-Türkiye ilişkilerinde yeni bir kapı açmak veya ‘kapamak’ mümkün mü?..
Malûm, Türk-Amerikan ilişkileri haylidir bulanık…
‘Eskisi gibi’ olmasını isteyenler, Ak Parti’nin iktidar dönemini kastederek son 15 yılın kronolojisini çıkarıyorlar.. Ama ne ‘Çuval’a ne de 15 Temmuz’a değinmeden. Oysa, öykünün doğum-ölüm tarihleridir…
Aranın düzelmesi elbette iyi olur.. Samimiyetle bunu temenni edenlerle, Ankara’yı seyreltme vesilesi sayanları hemen şimdi ayırmamız gerekiyor…
Çünkü eski günler ve dahi ‘şartlar’ bir daha mümkün olmamalı.
Ama önce ilk paragrafı hem “yerli”lere hem “enfekte” olanlara bir anlatalım…
AMERİKAN YORGUNLUĞU…
Bir, Rusya ve Çin mi ABD’nin üzerine geliyor, yoksa ABD mi Rusya Çin’in üzerine gidiyor?..
Bu soru aynı zamanda ‘boy ölçüsü’ alır.
Hâlâ Rusya ve Çin, daha doğrusu Rusya artı Çin, ABD’yi dengeleyebilecek ağırlığa ulaşamadı. Fakat Amerika’yı yoruyorlar. O cüsse için rahatsız edicidir…
Kuzey Kore’nin ABD’yle muhatap olması-Güney Kore, Japonya, Avustralya, tüm bölge üzerindeki etkisini/kaygıyı artırır ve-ABD’yi yormak içindir ama.. ‘Gözü değiştirdiğimizde’ Pyonyang’ın arkasına saklanan Çin’i de yakalayabilirsiniz…
Cepte dursun.
Kimi köşe yazarlarının-aidiyetleri fark etmeksizin-Amerika’nın parçalanacağına ilişkin kehanet üretmelerinin tek sebebi var; kamuoyu bu söylenceyi seviyor ve satın alıyor.
Bunu yemeyin.
Evet Amerika güç kaybediyor, 15 yıldır sürüyor ve bir ihtimal var ise en yüksek orandadır ama ABD’nin parçalanmasına-şu an-Amerika’nın bile gücü yetmez!
ABD’de askeri darbe bile olsa en çok Kremlin ve Pekin paniğe kapılır.
Sebebi ne biliyor musunuz?.. Geri kalan herşey yıkılmış da değil ama-ekonomi gibi-Amerikan ordusu ayakta duruyor. Onu ayakta tutanı düşündüğünüzde konu kapanır…
Meslek yaşamının tamamında küresel adaletsizliğin siklon merkezi olarak gördüğü ABD/İngiltere/Avrupa/İsrail yani Batı iki yüzlülüğüne eldiven çarpmış biri olarak Amerika’nın yola geldiğini görmek isterim..
Ama temize çekilmiş bir dünyada sıfır tecrübeyle meteor duasına çıkılmaz.
Batı’yı veya özel olarak ABD’yi düzeltmek istiyorsanız anladığı dilden konuşacaksınız!
DÜNYAYI ‘ORALARI’ SAYARSANIZ, BURALARI GİDER…
Şöyle yapabilirsiniz; Almanya’ya konuşup, «Türkiye’ye turist, iş adamı göndermeyin, malınızın ve canınınız garantisi yok” diyebilirsiniz…
Bu size kendi ülkenizde dahi siyasi ikbal getirmediği, kendi tabanınızı erittiği gibi, bölge veya dünya için değersizdir…
Diğer taraftan “özgürlük pazarlayarak”, malınızı-canınızı sömürenlerin karşısına “adalet”le çıkarsanız, bölgeye ve dünyaya “hakkınızı istemeyin, alın” demiş olursunuz ki, şu an gücü yetmediği için alamayanların «istediği” budur!
Yemen’de son dört ay içinde Kolera vakası sayısı 500 bin. Kimin umurunda?
‘Adalet yürüyüşü’nün veya Gezi’nin arkasındaki akıl Katar’a asker gönderir miydi? Gölge etmeseler o da tamam ya, ‘ne işi var Türk üssünün oralarda’ dediler. Dünya onlar için ‘oralarıdır’. İnansanız, ‘buraları’ gider…
Onların bu yürüyüşten aldığı, popüler kültür satan köşe yazarlarının akıllı telefonlarla ölçtüğü günlük 10 bin adımdır. Sağlık olsun!
Yani, “bu dünya sizden büyüktür” diyorsanız, fiilen de göstereceksiniz!
‘UCUZ’ ALACAK KADAR ZENGİN DEĞİLİZ…
Dünyada ne oluyor, anladılar mı?
1960’lı yılların sonlarında Başkan Richard Nixon ve Dışişleri Bakanı Henry Kissinger tarafından Sovyetler Birliği’ne karşı yumuşama politikası başlatıldı. Yakınlaşmanın önüne taş koymak isteyenler bir yasa değişikliği yarattı…
Beyaz Saray’ın Sovyet bloğunun küresel pazar dışı mali yapısını kapsama isteğine, yani yakınlaşmaya direndiler. O sıralar Moskova, Sovyet Yahudilerinin Batı ülkelerine gitmesine izin vermiyordu. Bu yüzden, Rusya’yla Trump’ın beklenen yakınlaşma politikasına/denemesine yapıldığı gibi “yaptırım” geldi!
Başkan ve ekibini “ikna” için sızıntılar oldu, iç politika kayganlaştırıldı. Bugünkü gibi. O yasa yine bugünkü gibi büyük onayla geçti ve Başkanlık vetosunu anlamsız kıldı. Trump’ın durumuyla aynıdır.
Nixon da yasayı imzaladıktan sonra tıpkı Trump konuşması yaptı; “kendimi çaresiz hissediyorum”. Trump ve ekibi Rusya bağlantıları nedeniyle boğulurken, Nixon, Watergate ile sıkıştırılıyordu.
Nasıl bir pislik olduğunu, tezgahın ardındakileri biraz olsun hissettirebildim mi acaba?
Son sorumuz-istisnalar başımızın üstünde-Dışişleri, gazeteler, yazarlar, TV’ler, yorumcular, akademisyenler için…
Anladınız mı beyler?
Çünkü bu satırlar sona ererken K.Kore Guam Adası’na füze planını ertelediğini açıkladı. Bu önemsiz. Bu füzeleri hayata geçiren parçalar nereden geldi biliyor musunuz?
Sovyetler’den.. Rusya’dan değil. Kim getirdi? Bu da ABD-Rus ilişkilerini mayınlamak, füzelemek içindi…
Yine anlamayanları artık size havale ediyorum…



Orjinal Habere Git
— HABER SONU —