Etyen Mahçupyan
***
Dolayısıyla Bahçeli’nin rüyasında kendisini görmüş olma ihtimali az… Siyasetin her an komploya yatkın olduğunu düşünen vatandaşlar, Bahçeli’nin rüyasında Erdoğan’ı gördüğünden kuşkulanıyordur. Diğer deyişle iki lider arasında danışıklı dövüş olduğunu, aslında erken seçimin Erdoğan’ın isteği olmakla birlikte Bahçeli’ye söyletildiği tahminine yakın durabilirler. Bu önermenin dayanağı olabilecek iki ihtimalden söz edilebilir.
Biri, ekonomi ve dış politikada iyi sonuçlar üretmenin zorlaşması, işlerin kötüye gideceği beklentisinin artması karşısında bir an önce seçime gidilerek yeni bir nefes kazanılması… Ne var ki eğer Erdoğan’ın beyanlarını dikkate alacaksak, ülkeyi iyi yönettiğine, kendi zihnindeki doğruların ülke sorunlarına çare olduğuna ve Türkiye’nin giderek güçlendiğine inandığını söylemek durumundayız. Dolayısıyla pek de seçime muhtaç bir görünümle karşı karşıya değiliz.
İkinci neden, erken seçim beklentisinin muhalif muhafazakar adayın bir an önce siyaset sahnesine çıkması için seslendirilmesi olabilir. Asıl amacın bu muhalif adayı yıpratmak, sonra da seçim tarihini yine ötelemek olduğu öne sürülebilir… Ancak bu da başarılması kolay olmadığı gibi, sonucundan da emin olunamayacak bir taktik gibi gözüküyor.
O halde Bahçeli’ye rüyasında görünen kim olabilir? En mantıklı tahmin, Erdoğan’a teklif edilen cumhurbaşkanlığı seçim sistemini kim kotardı ise, aynı aktör ya da iradenin Bahçeli’ye görünmüş olduğudur. Erdoğan’ın faiz takıntısının ve seçim uğruna teşvik pompalaması ile hormonlu bir büyüme peşinde koşmasının ekonomiyi pek de parlak bir yere götürmediği aşikar… Suriye’de ise koalisyonun son müdahalesi ile birlikte dengeler yeniden kurulurken, Türkiye açısından ‘yolun sonuna’ gelinmiş olma ihtimali çok kuvvetli. Öte yandan yerel seçimlerde başarılı olmanın getirisi sınırlı iken, herhangi bir başarısızlığın bedeli yüksek… Böyle bir sonuç cumhurbaşkanlığının kaybedilmesini tetikleyebilir.
Bunlara MHP’nin yerel seçime girmeden genel seçime gidildiğinde, AK Parti nezdinde daha ‘kıymetli’ olacağını ekleyelim. Diğer deyişle Bahçeli’nin ağırlığı şu an yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde en üst düzeyde olacaktır. Bu önermeyi ‘cumhurbaşkanlığı sistemi teklifini getirenlerin gücü’ olarak okumak yerinde olur…
***
Devletle Erdoğan arasındaki ilişki açısından bakıldığında birçok kişi seçimlerden sonra Erdoğan’ın kazanması halinde çok daha güçlenip her şeye hakim olacağı değerlendirmesini yapıyor. Oysa devlet kanadı Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığını kazanmasına muhtaç… Dolayısıyla öncesinde pazarlık güçleri zayıf… Oysa seçim sonrasında mesele yönetmeye geldiğinde zaten olay, konu ve kurum bazında bir pazarlık alanına giriliyor ve burada bürokrasinin eli çok daha güçlü.
Son bir soru Bahçeli’nin bu teklifi niçin önceden Erdoğan’a bildirmediği ve konuyu istişareye açmadığıdır. Belki de Erdoğan’ın erken seçime karşı çıkacağını, olayı orada bloke edeceğini ve koalisyonun diğer cenahının konuyu bir daha gündeme getiremeyebileceğini öngördüler…
Şu an için ancak akıl yürütebilir, tahminde bulunabiliriz. Hem belki de Bahçeli rüyasında herkesi bir arada görmüş ve aralarında ayrım da yapmamıştır…