|
Şehir içindeki ahırların yıkılmasına yönelik gazetemize açıklamalarda bulunan Aslan : “Şehir içinde, özellikle de Van Gölü kenarında ahır olmaz. Yani biz bir yandan Van Gölü ülkenin en güzel yeridir, korumaya alalım , koruma kanunu çıkaralım, bölge havzası yapalım, turizm havzası ilan edelim derken, bir yandan da gölün etrafını ve şehir içini ahırlarla donatırsak, olmaz, bu bir çelişkidir” dedi.
“ŞEHİR İÇİNDE, VAN GÖLÜ KENARINDA AHIR OLMAZ”
Konuyla ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulunan Van Organize Sanayi Bölgesi (VANOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Memet Aslan şunları söyledi: “Van bir büyük şehir. Bizim en büyük özelliklerimizden biri Van Gölü. Turizmimiz, tarihimiz ve güzelliğimizdir Van Gölü. Diğer bir önemli konumuz da tarım ve hayvancılığımızdır. Yani bunların hepsi hassas noktalardır. Şimdi gerçekten şehir içinde özellikle Van Gölü kenarında ahır olmaz. Biz bir yandan Van Gölü ülkenin en güzel yeridir, korumaya alalım, koruma kanunu çıkaralım, bölge havzası yapalım, turizm havzası ilan edelim derken, ir yandan da gölün etrafını ve şehir içini ahırlarla donatırsak olmaz, bu bir çelişkidir. Bir de o bölgelerde sadece ahır sahipleri yaşamıyor, sadece ahırlar yok, oralar kompile yerleşim yeri, insanlar yaşıyor, aileler var. Oradaki bütün insanlar da, çevre de ahırlardan etkileniyor. Hem Van Gölü kirleniyor, hem çevre kirleniyor. Çünkü oradaki ahırlarda bir alt yapı da yok, arıtma yok, dolayısıyla atıkların hepsi Van Gölüne boşaltılıyor. Van’ın bu potansiyeline, büyükşehir özelliğine, modernliğine baktığımızda bu olmaz. Van'ın içinde, çevresinde, bu bölgelerde ahır olmaz. Bunlara yer ayarlanması lazım, tarım alanlarının dışında ama çokta uzak olmayan, ulaşımın rahat sağlandığı, ahır sahiplerinin orada kendilerine rahat bir yer yapabilecekleri, yaşamlarını rahat bir şekilde sürdürebilmeleri için alanların oluşturulacağı yerler tahsis edilmeli. Yer tahsisinden sonra ahır sahiplerine bir zaman verilmeli ve tahsis edilen yerlere taşınmaları sağlanmalı. Süre bitiminden sonra da zaten şehir içinde ahır olayına müsaade edilmemeli, bunlar taşınmalı. Açıkçası ahırlar yıkılmaya başlanmadan önce bir yer tahsis edilmiş mi, edilmemiş mi, onu bilmiyoruz ama yıkımlar başladığına göre büyük ihtimalle daha önce ahır sahiplerine bir yer gösterilmiştir. Ve yine daha önceden büyük ihtimalle ahır sahipleri uyarılmıştır, zaman tanınmıştır. Yoksa 'bugün karar aldık, Van’ın içinde ahır olmaz, hemen gidin bunları yıkın'la olmamıştır. Sorumlu makamlar bunu yapmaz. Ne valilik yapar, ne başka yer. Zaten vali bey bu konularda hassastır. Hele hele bölgemiz hayvancılık bölgesi, pandemi süreci ve ekonomik durumu göz önünde bulundurursak insanlara böyle süre tanımadan, ahırları yıkın, gidin denilmemiştir. Dolayısıyla bu insanlara muhtemelen daha önce çeşitli bölgeler gösterilmiştir, süre de verilmiştir ama bu insanlarımız verilen süreye uymamışlarsa yıkımlar başlamıştır. Zaten bu ahırlar mevzusu bugün konuşulan bir konu değil. Daha önceki yönetimler zamanında da bu mevzular konuşuluyordu. Bu anlamda ahırların taşınması önemlidir. Kendi ticari kaygılarından dolayı, tanınan süreye uymayan, insanları, bölgeyi, Van Gölünü ahırlara mahkum eden insanlara da fırsat verilmemesi lazım. Dolayısıyla biz Van ve Van Gölünün çevresindeki ahırların yıkılmasını olumlu karşılıyoruz. Bugünkü Van’da bu ortamda mahallelerin içinde, Van Gölünün kıyısında ahır olmaz . Çünkü hem gölümüzün sağlığı ve geleceği önemli hem de orada yaşayan insanların sağlıkları ve yaşamları önemli. Özetle şehir içindeki ahırların varlığı Van’a yakışmıyor” şeklinde konuştu.
Özel Haber: M. Selim KURT
|
