ÖĞRETMEN DAYAĞI HAK EDİYOR MU ?

UNUTMAYIN Kİ ÖĞRETMENLERDE BİRER İNSANDIR..

EĞİTİM 24.11.2019 18:16:03 0
ÖĞRETMEN DAYAĞI HAK EDİYOR MU ?
Tarih: 01.01.0001 00:00

 ÖĞRETMEN DAYAĞI HAK EDİYOR MU ? 

Öğretmenler Günü, ülkemizde her yıl 24 Kasım tarihinde kutlanmaktadır. 24 Kasım Öğretmenler Günü, öğretmenlik mesleğini eline alan ve bilgilerini öğrencileriyle paylaşıp, onlara okuma yazma öğretenleri onurlandırmak için çeşitli etkinliklerle kutlanan özel bir gündür. Bu yıl 24 Kasım Öğretmenler Günü Pazar gününe denk geldi; bu vesileyle başta ebediyete intikal etmiş tüm öğretmenlerin ve diğer tüm eğitim öğretim camiası mensuplarının gününü kutluyorum.

    Sosyal medyada günün anlam ve önemine binaen çok güzel mesajlar var. Herkes öğretmenini hatırlamış emeklerinden ötürü şükranlarını sunmuş. Bazen yapmış oldukları haksızlık ve de yanlı davranışlarından ötürü öğretmenine kırgın olanların sayısı da  azımsanmayacak ölçüde.

    Konunun detayına girmeden önce şunu  belirtmekte yarar görüyorum. Kıymetli okurlarım çok kutsal bir görevi ifa ediyor olmalarına rağmen UNUTMAYIN Kİ ÖĞRETMENLERDE BIRER İNSANDIR.. Hata insana mahsustur. Ama en az hata yapması gereken bir meslek seçtiklerini unutmamaları gerekir. Farklı mesleklerle iştigal eden sanatkarların hatalarına bezer hataları öğretmenin yapması durumunda ; topluma telafisi mümkün olmayan binlerce defolu insan aktarmış olur. Bu mesleği seçen kardeşlerimizin bunun bilincinde olması gerekir. Eğitim kurumları bir ayakkabı veya tekstil atölyesi değil. Orda işlenen üründe kumaş veya deri değil. O atölyelerde üretilen defolu ürünleri  imha etme şansı var. Ama defolu öğrenciyi ortalama insan ömrünü 75 yıl sayarsak bu süre zarfında onunla bir hayatı paylaşmak zorundasın.  O defolu insan çarşıda pazarda, otobüste , sitede, sinemada, evlilikte iş alanında her yerde seninle. Onunla yaşamak zorundasın.  Öyle bir zaman gelirki seni eserin olan o defolu öğrencin seni yada başka bir meslektaşını öğrencilerinin önünde darp eder. Bunu da öğretmen hak etmişti diye lanse eder. Eski bir eğitimci olarak bu mesleğe 27 yılını vermiş bir öğretmen olarak nacizane  deneyimlerimden bir kesit sunmak istiyorum...

   Kıymetli öğretmen arkadaşlarım size ebeveynlerince teslim edilen çocuklar Mustafa Kemal ATATÜRK ‘’ün de dediği gibi ESERININ ÜZERİNDE IMZASI BULUNMAYAN YEGANE SANAATKARLAR ÖĞRETMENLERDIR"  evet sizlerin eseri olacaktır. Ona bilgiden önce sevmeyi öğretin. Toplumun en büyük eksiği  maalesef sevgi yoksunluğu.  İnsanlar birbirini sevmiyor, hayvanları sevmiyor, doğayı sevmiyor. Hal böyle olunca profesör konumundaki insanların davranışları dahi insanı ürpertiyor .Bu insanların eşlerine çocuklarına topluma karşı davranışlarını görünce eğitim öğretim işiyle iştigal   eden meslektaşlarımın işe SEVGI ile başlamaları elzemdir.

   Bütün zamanların en iyi eğitimcisi" olduğunu bütün dünyanın kabul ettiği Hz. Muhammed (s.a.v.) hem küçüklerin hem de büyüklerin öğretmeniydi. İnsanlara hem bu dünyada başarılı ve mutlu olma hem de ahiret saadetini kazanma yollarını anlattı. Allah rızası, ahlâk, terbiye, iyilik, komşuluk, tevazu, kendi için istediğini başkası için isteme, fedakarlık, fazilet, kuvvetli ve üstün olma gibi bize iki dünya mutluluğunu kazandıran erdemler öğretti.

    Öğretmene şiddet kesinlikle tasvip edilmeyecek bir fiiliyattır.  Bu konuda devlet yetkililerinin acil caydırıcı önlemler almasını temenni ediyoruz. Ülkemizde de artık peygamber mesleği olarakta bilinen öğretmenlik mesleğinin laik olduğu yere taşınması en büyük beklentimizdir