'Suriye' konulu Üçlü Zirve sona erdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin katılımıyla gerçekleştirilen "Suriye" konulu Üçlü Zirve sona erdi.

DÜNYA 14.02.2019 21:21:46 0
'Suriye' konulu Üçlü Zirve sona erdi
Tarih: 01.01.0001 00:00

    Sanatoryum Rus'da, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ev sahipliğinde yapılan zirve toplantısı 1 saat 10 dakika sürdü.

Görüşmede Türk heyetinden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, MİT Başkanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal ve Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın hazır bulundu. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Üçlü Zirve öncesi açıklama yaptı.

"Önemli mesafeler aldık"

Bugüne kadar yaptıkları üç toplantıda da beklentileri boşa çıkarmadıklarını ifade eden Erdoğan, “Siyasi sürecin ilerletilmesi, sükunetin sağlanması, ateşkesin tahkimi ve terörle mücadele konusunda gerçekten önemli mesafeler aldık. Tüm sıkıntılara, görüş ayrılıklarına hatta aramızı açmaya yönelik kimi provokasyonlara rağmen Astana ruhunu kararlılıkla mücadele ettik. Altını çizerek ifade etmek isterim ki Astana Platformu Suriye’de akan kanın sona erdirilmesi için somut çözümler içeren en başarılı girişimdir.” dedi.

"Suriye halkı bizden sevindirici haberler bekliyor"

Kritik bir dönemde, çok kritik bir zirve icra ettiklerini dile getiren Erdoğan şunları söyledi:

“8 yıldır silahların ve bombaların gölgesinde hayata tutunmaya çalışan Suriye halkı, bizden kalıcı siyasi çözüm yolunda sevindirici haberler bekliyor. Aynı şekilde 4 milyona yakın Suriyeli mültecinin Türkiye’de misafir edildiğini düşündüğümüz zaman bu Irak’takilerle beraber 4 buçuk milyonu buluyor. Vatan hasretiyle yanan Suriyeli mülteciler huzuru kalple dönebilmek için gün sayıyor.”

"Başkaları da çatışmaların sürmesi için gizli açık çalışıyor"

Erdoğan, “Ateşkes tesisinden gerginliği azaltma bölgelerine, insani yardımdan 12 Şubat’ta gerçekleştirilen tutukluların değişimine kadar sahada birçok olumlu gelişmeye yine bu platform imza atmıştır. Öte yandan biz nasıl Suriye’de akan kanı durdurmak için mücadele veriyorsak, başkaları da çatışmaların sürmesi için gizli açık çalışıyor. Basiret, feraset ve uzlaşıyla hareket ederek şimdiye kadar bu çevrelere bekledikleri fırsatı vermedik.” ifadelerini kullandı.

    "Suriye halkının en zor zamanlarında yanlarında olduk"

Süreç içinde önlerine çıkan, çıkartılan engelleri suhuletle, diyalog yoluyla aşmayı başardıklarını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Özellikle şair Sadi Şirazi, “Hakiki dost saadet zamanında değil, sıkıntılı zamanında el tutan kimsedir” buyuruyor. Türkiye olarak biz de Suriye halkının en zor zamanlarında yanlarında olduk. Şu ana kadar 35 milyart dolar gibi bir yadımı biz mültecilere her alanda yapmış vaziyetteyiz. Komşumuz Suriye’nin bir an önce huzura, barışa, refaha kavuşması için elimizden geleni yaptık, yapmayı da sürdürüyoruz.”

Putin: Astana Suriye için kalıcı bir siyasi çözüm sürecine vesile oldu

Rusya, Türkiye ve İran arasında son derece verimli bir mekanizma oluşturulduğunu vurgulayan Putin, “Şimdi Suriye’nin topraklarının hemen hemen tamamında çatışmasızlık rejimi muhafaza ediliyor. Bu bizim somut ve pozitif ortak neticemizdir. Rusya, Türkiye ve İran ortak çabalarla Suriye’deki hayatın normale dönmesi için çalışıyor” diye konuştu.

      Üç ülkenin oluşturduğu Astana formatı ile Birleşmiş Milletler’in (BM), Suriye’de anayasa komitesinin kurulması için yoğun bir çaba yürüttüğüne dikkati çeken Putin, “Astana, Suriye için kalıcı bir siyasi çözüm sürecine vesile oldu. Suriye anayasa komitesinin de kısa bir süre içerisinde çalışmalarına başlaması büyük önem arz ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Putin, uluslararası toplumdan ve BM’den, Suriye halkına daha fazla insani yardım yapması çağrısında bulunarak, “Rusya, Türkiye ve İran ortak çabalarla Suriye’deki hayatın normale dönmesi için çalışıyor.” ifadesini kullandı.

        Suriye’nin kuzeydoğusuna ve İdlib’teki son gelişmelere de değinen Putin, şunları kaydetti:

“Suriye’nin kuzeydoğusundaki güvenlik problemleri, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı içerisinde çözülmeli. İdlib’te gerginliğin azaltılması konusunda anlaşmamız gerekiyor. Bu da teröristlerin varlığına katlanmamız gerektiği anlamına gelmiyor. Bugün yapacağımız görüşmelerin hem ülkelerimiz hem de Suriye için olumlu sonuçlar doğuracağına eminim.”

        Ruhani: Suriyelilerin ülkelerine dönmesini ele aldık

Putin’in ardından söz alan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, son derece önemli görüşmeler yaptıklarını söyledi.

Ruhani, "Tüm terör gruplarının ortadan kaldırılması, diyaloğun genişletilmesi, siyasi ilişkilerin sağlanması, anayasanın yenilenmesiyle, topraklarından uzaklaşan Suriyelilerin ülkelerine dönmesini ele aldık. Terörün pençesinden kurtulan Suriye'nin yeniden özgür hale gelmesi, yabancı müdahale ve terör tehdidinden kurtulmuş Suriye'nin önemini görüştük, toprak bütünlüğünü vurguladık." şeklinde konuştu.

       Suriye'nin kendi çocuklarının, ulusal haklarını kullanabilmesi ve kendi geleceklerine karar verebilmeleri gerektiğine işaret eden Ruhani, ateşkes için büyük çaba gösterdiklerini ve büyük ölçüde başarılı olduklarını aktardı.

Ruhani, farklı gruplar arasında diyaloğun kurulmasına katkıda bulunduklarınıı belirterek, bazı sınırlı bölgeler dışında istikrar ve barışın sağlandığını anlattı.

       "İnsani felaketle mücadele etmek için de elimizden geleni yapıyoruz"

Krizin çözümü için, uluslararası hukuk çerçevesinde ellerinden gelen çabayı gösterdiklerine işaret eden Ruhani, "İnsani felaketle mücadele etmek için de elimizden geleni yapıyoruz. Ülkelerimiz arasındaki iş birliği bir yandan da Suriye'nin ulusal sınırları ve toprak bütünlüğünün korunmasına yardımcı olmuştur. Aynı şekilde Suriyeliler arasındaki diyalog kanallarının açılması faydalı olmuş. Silahların bir kenara bırakılmasına ve gruplar arasında barışın sağlanmasına vesile olmuştur." diye konuştu.

       Ruhani, teröristlerin hiç bir şekilde barışta yeri olmadığına işaret ederek, "Teröristleri koruyanlar da bilsin ki hiçbir şekilde terörizmi kullanarak (Suriye'ye) yer altından müdahale edemeyeceklerini bilsinler. ABD maalesef Suriye'de ve Irak'ta terör gruplarını koruyor, terör yapılarını kullanarak amacına ulaşmaya çalışıyor." ifadelerini kullandı.