Şii lider Tufeyli Hamaney ve İran’ı fena bombaladı!

Şii lider Subhi et-Tufeyli, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’i Amerika ve haçlılarla işbirliği yaptığını belirterek Tahran yönetimini adeta yerden yere vurdu.

DÜNYA 28.12.2020 14:33:05 0
Şii lider Tufeyli Hamaney ve İran’ı fena bombaladı!
Tarih: 01.01.0001 00:00

Şii lider Subhi et-Tufeyli İran’a ve İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’i sert bir dille eleştirdi.

Hamaney’i İslam coğrafyasını işgal eden batılılarla işbirliği yapmakla suçlayan Tufeyli, Şii Haşdi Şabi örgütünün Irak’ta gerçekleştirdiği katliamlardan da Tahran yönetiminin sorumlu olduğunu söyledi.

Hamaney’i Osmanlı’ya ihanet eden Mekke Şerifi Hüseyin’e benzeten Tufeyli, DAEŞ’in batının bir istihbarat projesi olduğunu belirterek Hamaney ve İran yönetiminin de Amerika’nın İslam coğrafyası üzerinde oynadığı oyunda bir piyon olduğunu ifade etti.

“Ümmeti parçalamak için yazılan senaryoda ortaksın”

“Hamaney sen, Amerikalısı, İsraillisi, Suriyelisi, Iraklısı, Avrupalısı, Körfez ülkelerinin bazıları hepiniz Ümmeti parçalamak için bu senaryoda ortaksınız” diyen Tufeyli, “Amerikalılar Irak'ı işgal etsin diye bu işi kolaylaştıran, işbirliği yapan, karşı tarafı hararetlendiren, aktif eden, iştahlandıran sen değil miydin?” diye sordu.

“Sen o şerefli insanlarla bir olamazsın”

Hamaney’in kendisini Hz. Ali ve Hz. Hüseyin ile bir tutan açıklamalarına da tepki gösteren Tufeyli, “Ümmetin Hz. Ali'den ve İmam Hz. Hüseyin'den uzaklaştıkları gibi senden de uzaklaştığını söylemen, sanki sen ve Hz. Hüseyin birmişsiniz gibi, ümmetin içinde karnı aç olan birileri olduğunda uyuyamayan Hz. Ali ile sen birsin öyle mi? Sen ümmetin hepsini açlıktan kırdın ve onları yağmaladın. Tahran'da bile... Hayır yanlışın var, sen o şerefli insanlarla bir olamazsın..” ifadelerini kullandı.

Tufeyli, Lübnan’ı başkenti Beyrut’ta gerçekleşen patlamada da İran’ın dahli olduğunu savundu.

İşte Tufeyli’nin açıklamalarından satırbaşları;

Medya bir haber yayınladı. İran Lideri Hamaney'e ait bir söz okudum, şöyle diyordu;

''Medya daha önce Şam Ehlini yalan haberlerle Ebu Talib'in oğlu Hz.Ali'nin (Allah'ın selamı üzerine olsun) namaz kılmadığına inandırmıştı.''

''Aynı medya Muaviye'nin oğlu Yezid'i, kerbelada İmam Hz.Hüseyin'in harici olduğuna ve katlinin din için bir zafer olacağına ikna etmişti.''

''Yine bu medya Irak halkını, İran'ın ve haşdi şabi örgütünün Irak'ı yerle bir ettiğine ikna etmeyi başardı.'' diye demeçlerini gördüm.

"Hamaney sana sesleniyorum.. "

Hamaney sana sesleniyorum.. Irak'ın yerle bir edilmesinde tek başına değilsin muhakkak, bunda şüphe yok.

Bu işte aslan payı Amerikalıların ve onun müttefiki Avrupalıların vs...

Ancak sende bu yıkımın büyük ortaklarındansın. Öyle değil mi ?

Amerikalılar Irak'ı işgal etsin diye bu işi kolaylaştıran, işbirliği yapan, karşı tarafı hararetlendiren, aktif eden, iştahlandıran sen değil miydin?

Şiilerin Irak'ta Amerikan saffında, Amerikalılarla beraber yer alacaklarına dair onlara garanti veren sen değil miydin?

Belki bazıları diyordur ki; “Irak'ta Saddam vardı. Ne yapsaydık? Saddam'ın yönetimini düşürmek için Amerikalılarla iş birliği yapmaya mecbur kaldık. Yoksa Saddam bizi yok edecekti.”

"Mekke Emiri Şerif Hüseyin'in zihniyetiyle aynı"

Çok af edersiniz bu zihniyete aptalca demek hafif kalır. Bu zihniyette olanlar aşağılık bir düşünceyi savunuyorlar..

Yine bu zihniyet daha önceden de bahsettiğimiz Mekke Emiri Şerif Hüseyin'in zihniyetiyle aynıdır.

Oda İslam Devletine karşı İngiliz ve müttefikleri ile iş birliği yapmıştı.

O dönem İslam Devletinin yönetiminde fesatlıklar vardı. Yetkililerinin güvenilirliği yoktu.

Fesat bir yönetimin olduğunu, zalim ve fesat bir yöneticinin olduğuna dair yaygara koparıp, tartışma açtı...

"Bunun gibi aşağılıklar yüzünden..."

Üstüne İngilizlerle iş birliğine gidip, haçlı seferleriyle ülkelerimizi işgal etmesine göz yumarak parçalattırdı. Bugün bölge halklarının nasıl kıvrandığını görüyoruz.

Bunun gibi aşağılıklar yüzünden...

Bir zalimin varlığını bahane edip, Ümmetin düşmanlarını getirip ümmeti kuşattırıyorsun öyle mi ?

Sende bende çok iyi biliyoruz ki; o zalim yönetici dediğin kişi, ülkelerimizi işgale gelen batılıların ihtiyaç duyduğu bir dayanaktı, bir gerekçeydi.

O halde Saddam'ın varlığı, Irak üzerinde sana ve başkasına plan yapma hakkı vermez.

Herhangi bir ülkenin zalim lideri yüzünden, hiç kimse batılılarla iş birliği yapıp o ülkeyi işgal etme hakkını kendinde veya başkasında göremez..

Birincisi; bu ihanettir, suçtur. Buna kalkışanın mazereti olamaz.

İkincisi ise; Sende, bizde biliyoruz ki ''DAEŞ MEVZUSU'' istihbaratla bağlantılı bir mevzudur.

"Ümmeti parçalamak için bu senaryoda ortaksın"

Hamaney sen, Amerikalısı, İsraillisi, Suriyelisi, Iraklısı, Avrupalısı, Körfez ülkelerinin bazıları hepiniz Ümmeti parçalamak için bu senaryoda ortaksınız.

Her şey apaçık ortada. İsteyen dönüp Obama ve diğerlerinin bu konu hakkında söylediklerine bakabilir.

Demek ki Irak'ın ve Suriye'nin terörden arındırılması, Sudan'ın muhafazası; planların uygulanması ve bölgenin kontrol altında tutulması için birer film senaryosudur.

"4 başkent yok oldu"

Sonra şu husus hakkında soru sormak isterim; Siz daha önce defalarca 4 arap başkentini Tahran yönetiyor dediniz.

Bunlar; Bağdat, Şam, Beyrut ve Sana.

Tesadüfe bakın ki saydığımız bu 4 başkent yok olmuş durumda.

Buralarda hayat kalmadı. Halkları perişan, fesatlık yaygınlaşmış; zulüm, açlık, sefalet var. Güvenlik sekteye uğramış... Tüm bunlar tesadüf mü? soruyorum size..

Çok uzağa gitmek istemiyorum. ''Bizim emrimiz altında değil'' diyemeyeceğiniz Lübnan'dan örnek verelim...

Ben Subhi Al Tufeyliyim, ne dediğimi bilerek söylüyorum. Lübnan'daki ajanlarınızın sizden bağımsız hareket ettikleri doğru değil, dolayısıyla bağımsız hareket etmekten doğan sonuçların, sizinle bir alakası olmadığı da doğru değildir.

1997 yılında yani 23 sene evvel, geldiğimiz bu durumlara varacağımızı görüyordum.

Her insanın yapması gerektiği gibi masum insanları ve mazlumları müdafaa etmesi, Zulmün ve fesatlığın karşısında durması vs..

Bende o vakitler barışçıl bir şekilde rejimin karşısında durmaya çalışmıştım. Yüzde yüz barışçıl ve iyi niyetli olarak. Sizde iyi biliyorsunuz.

Fakat sen ne yaptın? (Bilgileri tazeleyelim) İran'ın lideri Hamaney olarak bir takım emirler verdin.

Dini medreselerde öldürüldük. Senin verdiğin emirlerle insanlar medrese civarı mahallelerde öldürüldü.

Sadece polislerin, hırsızların ve üçkağıtçıların yüzlerine karşı, zulme maruz kalıp seslerini yükselttikleri için.

Bu arada o gün Şeyh Khader Talis ve insanları öldüren, evlerini topyekun yakan askeri harekatın komutanı bugün hırsızlıkla, dolandırıcılıkla, kirli ve aşağılık işlerle suçlanan Lübnan Ordu Komutanının ta kendisiydi. Bu kademeye gelmesi o dönem ki hizmetlerinin karşılığıdır.

Lübnan Yargısı Maliye Bakanı hakkında ''Düzeni bozma, fesatlık çıkarmadan'' soruşturma açmak istedi.

Gerçekleşen Liman patlamasında ihmali olup olmadığını ortaya çıkarmak için.

İlk tepkiyi senin sesin olan Lübnan'daki sempatizanların verdi. ''Asla böyle bir şeyi kabul etmiyoruz, şiddetle reddediyoruz. “Yargı derhal geri adım atmalı'' diye seslerini yükselttiler. Neden?

Hesap soracağınıza dair söz verdiğiniz Lübnan'daki hırsızlar kimler? İşte bu bağırıp çağıranlar değil mi?

"Hırsızlara kol kanat gerdiniz"

İnsanları çalıp çırpsınlar diye cesaretlendirdiniz. Hırsızlara kol kanat gerdiniz. Bizzat sen kendin korudun onları. Sempatizanların çaldı sende korudun.

Bugün bile onlara dokunmanız, el uzatmanız yasaktır.

Harap ve aç haldeki Lübnan'ın bozulması ve yıkılmasındaki esas sorumlulardan birisin.

Irak'ta göstericileri evlerinde ve her yerde arayan, insanları sokaklarda öldürenlerin haşdi şabi olmadığını mı söylemeye çalışıyorsun?

İran içerisinde; yönetimi ülke dışında olan bir haşdi şabinin varlığını kabul eder misin?

Bir yerde 2 yönetimin olması, hatta bu 2 yönetimden güçlü olanın ülke dışında olması nasıl olabilir?

Bu yıkımın kendisi değil mi?

Irak dediğin tüm bölgeyi doyuracak kadar güçlüyken, bugün açlıktan kırılıyor.

Kalkmış bu olaylarla bağının olmadığını söylüyorsun da, vay efendim zan altında bırakılıyormuşsun..!

Ümmetin Hz. Ali'den ve İmam Hz. Hüseyin'den uzaklaştıkları gibi senden de uzaklaştığını söylemen, sanki sen ve Hz. Hüseyin birmişsiniz gibi, ümmetin içinde karnı aç olan birileri olduğunda uyuyamayan Hz. Ali ile sen birsin öyle mi?

Sen ümmetin hepsini açlıktan kırdın ve onları yağmaladın. Tahran'da bile...

Hayır yanlışın var, sen o şerefli insanlarla bir olamazsın..

"Sen asla Hz. Hüseyin gibi olamazsın"

Irak'ta; masum Iraklı sivil insanları katleden Amerikan askerleri, hani Bağdat'taki meydanlardan birinde gelişi güzel etrafa ateş edip, onlarca insanı öldüren cani Amerikan askerlerini affeden Trump ile senin aranda bir fark yoktur.

Sen asla Hz. Hüseyin gibi olamazsın.

Suriye'yi yakıp yıkan, halkını her yere savuran ve o şekilde Rus Lideri Putin'e teslim eden, tüm bunları Suriye'de sen yapmadın öyle mi? HAYIR!

Bir şeyi netleştirelim oda; sen Amerikan filminin bir kısmında rol alan ve rolü gereği bölgeyi yerle bir edip, hiç bir önemi ve değerinin kalmamasını sağladın.

Öyle ki bugün Bahreyn Kralı bile yüksek sesle Ümmete meydan okuyup Siyonistlerin yanına gidebiliyor.

Böylece ümmetin varlığı yokmuş gibi davranılıyor. Sanki ölüymüş gibi. İşte bu hallere düşmemizdeki ana sorumlulardan biri sensin.

Çok iyi biliyorum ki; Iraklılar ve Lübnanlılar bu söylediğim hususların bilincindeler. Buyurun şuana kadar Lübnan'da bakanlık yok.

Beklenen bakanlığın gelmesi bizi kurtarma anlamı taşımaz! Beklenen bakanlık bizi mahfeden bakanlıklarla aynı.

Lakin bunu bile bize çok görüyorsun ve engelliyorsun, istesen Lübnan'da yarından önce bugün bakanlık kurabilirsin, fakat sen önemsiz menfaatler yüzünden bunu engelliyorsun.

Neler olduğunu ikimizde iyi biliyoruz.

Buluşmamız ve hesaplaşmamız Kıyamet günü Allah'ın huzurunda olacaktır.

Bu Ümmet senden ve senin gibi olan Körfez ülkeleri krallarından, Mısır yönetiminden, Suriye rejiminden ve ihanet eden kim varsa hepsinden hesap soracaktır.

Allah'tan temennimiz bize dünyada ve ahirette sizden nasıl intikam alındığını göstermesidir.

Vesselamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekatuhu.