“GENÇLERİNİZE SAHİP ÇIKIN”
Yeryüzünün en kutsal varlığı olan insan neden kendi canına kıyar, toplumdaki intiharların sebebi adlı bir makalemde bunun tek sebebinin tıkanmışlık olduğu üzerinde durmuştum. Gün geçmiyor ki, insanımızdan bir veya birkaçı canına kıymasın.
Acaba neden ne var bunun arkasında bu canlardan kimler ne çıkar elde ediyor, yitirilen bu canları ranta çevirenler nasıl bir haleti ruhiye içindeler vs. bunları çoğaltmak mümkün. Gün yok ki, bir insanımız canına kıymasın, ilimizde bir genç daha canına kıydı, olay aile üzerinde büyük bir etki yaptı, bu etkinin toplumda da etki yapması lazım.
Bu gencin intihara gidişinin nedenini ailenin yapmış olduğu açıklamada görebiliyoruz, 'yönlendiriliş ve insancıl duygularının(duygusallık) nasıl kullanıldığını' ve bu kullanılmanın ranta dönüştürülmesi için nasıl saptırıldığını bir kez daha gördük.
Acılı aile canı yandıktan sonra İntihar eden gencin ağabeyi ailelere seslenerek; başlıkta kullandığım çağrıyı yapıyor “Gençlerinize sahip çıkın” evet ciddi bir çağrı, kendilerine bir faydası olmayacak(çünkü giden gencin bir daha geri gelmesi mümkün değil) kendileri için son çağrı olmasına rağmen, bu çağrıyı bizlerinde canları yanmadan tabiri caizse uçak kalkmadan dikkate almamız gerekir!..
Ağabeyin söylediği söz insanı insanlığından utandıran “Benim kardeşimin ölüm sebebi eşcinselliğe yol açanlardır” sözüdür.
Üzerinde durulması düşünülmesi gereken bir cümledir. Sanırım bu memlekette kimlerin pembe kimlik sahibi olduğu ve kimlikleriyle neler çevirebildiklerini bilmeyen yoktur. Özellikle STK'lar(kimi kadın dernekleri, LGBTİ) nezdinde bu tür terbiyesizliklerin nasıl sonuçlar doğurduğunu bilmeyen yok.
Hep söylerim kendilerine özellikle insanın canı, kanı, malı, namusu, hürriyeti üzerine gelecek bina edenler sermaye oluşturanlar hiçbir zaman iflah olmadılar şimdide olmayacaklar, bundan sonra da olmayacaklar.
Yapılan açıklamanın her cümlesi başlı başına ciltlerle ifade dilecek anlamlar yüklü peki, 'Fıtrat üzere olması gereken gençler nasıl sapıyor?'
Bozuk düzenin ezici bunaltıcı baskısından ekonomik bağımsızlığından kurtulmak, kendini ifade edebilmek için ani ve tecrübeden yoksun kararlar, duygusal davranışlar maalesef gençlerimizi uçuruma götürüyor.
Yetişmekte olan nesiller, hayatlarının ilk dönemlerinde açık bir defter ve tertemiz bir sicil gibidirler!..
Kendilerine verilen haksa hakkı, batılsa batılı alırlar ve hayat defterlerine onu işleyerek ya hayatlarını kirletir veya bembeyaz ederler. İnsanlar dünyaya geldiklerinde doğru veya bozuk inanç, güzel veya çirkin ahlak gibi ekilen her şeyin yetiştiği bir topraktır. Anne-baba ve çevresi tarafından ne ekilirse onunla büyür verime veya verimsizliğe onunla dönüşür. Resulullah(sav)’ın buyurduğu gibi: “Her çocuk fıtrat üzere doğar. Anne ve babası onu Yahudileştirirler, Hıristiyanlaştırırlar veya Mecusileştirirler.”
Gençlerin akılları İslam düşmanlarının hedefidir!..
Gençleri ağlarına düşürmek için onları bazen fitne çamuruna iteklemek ve bazen de şüpheye düşürmek için onları heva ve heves bataklığına sürüklemek ve haramlara, oyun ve eğlenceye boğmak için çok çeşitli araçlar kullanır, eşcinselliği bir hak olarak kabul ettirmeye çalışırlar.
Sistem bozuk olduğu için arayış çıkış bulmaya çalışan gençliği yönlendirenler bir taraftan insan erdemliliğinin sembolleri olan ahlaki birçok yaşam biçiminin altına kezzap suyu dökerek ortadan kaldırır ardından da timsah gözyaşları dökerek ne kadar insan sever olduklarını göstermeye çalışırlar.
Yeni yetişen nesilleri eğitim ve öğretim programları hakkında şüpheye düşürerek, gençlerin ilim elde etme ve onlardan bilgi edinme yönündeki isteklerini zayıflatmaya çalışılarak gençleri özellikle manevi eğitimden yoksun bırakmaya çalışırlar.
Sonuç olarak, bu gencimizin ailesinin yapmış olduğu 'gençlerinize sahip çıkın' çağrısını dikkate almalı, yeni yetişen nesillere sahip çıkmalı ve onları yönlendirmek, düşmanların onlar tuzaklarına düşürmeden onlara yardımcı olmalıdırlar. Özellikle pembe hülyalı dernekler bunun bilincinde olmalılar, bu gün başkalarının canları üzerine yürüttükleri iğren oyunlar Allah muhafaza yarın onların çocuklarının başlarına da gelebilir. Dolayısıyla kadının, eşcinselliği teşvik edici açıklamalar yerine özellikle annelerin ailedeki ve toplumdaki gençleri gözetim ve yönlendirmede büyük bir rolleri vardır bu tür tuzaklara düşmemeli ve böylesi faaliyetlere ortak olmamalıdırlar.
Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.