Başbakan Davutoğlu genişletilmiş il başkanları toplantısında yaptığı konuşmada Nepotizm(iktidar partisindeki milletvekillerinin kamu kurum ve kuruluşlarına akrabalarını yerleştirmesine verilen isim.) kavramını kullandı.
Acaba bu söz bizim buralara da uğrar mı? Ben pek ihtimal vermiyorum, ama yine de zaman gösterecek, fazla karamsar olmamak gerektiğine de inananlardanım.
Çünkü bizim buralarda, işsizlik had safhadadır, dolayısıyla her işçi alımında spekülasyoner haberler havada uçuşmaya başlıyor. Tıpkı geçen yapılan iş-kur çalışanlarında yapılan kura çekimden olduğu gibi!.
Öyle kolay değil 7 bin 6 yüz dolayında insanın umutlu bekleyişi 1500 kişiyle sınırlandırıldı. Doğal olarak tolumun her kesimini ilgilendiren bu olay yolda, minibüste, kahvede, çarşıda, lokantada oturan her vatandaşın gündemindeydi!..
Adalet ölçüsünün neye göre belirleneceğinin belli olmadığı bizim gibi toplumlarda, adaleti kendisine isabet edilip edilmemesine göre tarif edilmesi toplumumuzun bir başka açmazıdır!.
Anlatılanlara bakıldığında, kura çekiminde aynı ismin birden fazla çıkması ister istemez kuşku uyandırmaktadır. 1500 kişinin alımında özürlüler, mahkümler kuraya dâhil edilmeden atanacaklardı, ancak öyle olmadı.
Fazla kalanlar ise 45 yaş üzeri değerlendirilecek ve kuraya tabi tutulacaklardı. Sızan bilgilere bakıldığında durumun hiçte böyle olmadığı yönündedir.Gerçekler hiçbir şekilde kapatılamıyor, örtbas edilemiyor…
Yerel siyasiler her ne kadar da birtakım şeyleri tozpembe gösterse de Van'da var olan realiteyi değiştiremiyorlar. O realite de “işsizlik!...”
Bilindiği üzere, İşsizlik en büyük toplumsal yaradır ve bu yaranın olduğu toplumlarda insanların rahat etmesi rahat bulmaları mümkün değildir!.
Artan nüfus, göç doğal olarak yeni işsizler oluşturdu, iktidar tarafından yapılan tüm çağrılar karşılık bulmadı, artan nüfus ve göçe karşılık istihdam alanları oluşturulmadı ortaya çıkan tablo maalesef TÜİK araştırmalarıyla da ortaya çıkmaktadır.
İşsizler ordusu içerisinde yer alan insanların birçoğu ya birer ev reisi veya yuva kurmak isteyenlerdirler. Kendilerine ve çocuklarına bir gelecek tayın etmenin peşindedirler.
Onlara şimdi içinde bulundukları durumu reva gören siyasetçiler, yerel yöneticiler bir an kendilerini onların yerlerine koyarlarsa(empati) acaba ne düşüneceklerdir.
Şu anda ilimizde var olan bu toplumsal yara bir an evvel sarılmalıdır, bu yarayı saracak tedbirler süratle alınmalıdır, artık günübirlik duygusal açıklamalarla geçiştirmeyi bırakmalıdırlar.
Göstermelik açıklamalar, dönemsel rahatlatıcı vaatler bin bir umutlarla kura çekimi hayalini beklemek yerine iş istihdam bekleyen on binler bütün bunlar toplumda bulunan ve alttan alta dalgalanmakta olan gerçek yara ortadan kaldırmamaktadır.
Toplumda bir yara vardır, çok büyük bir yara. Öyle ki bütün kötülükler ondan sadır olmaktadır. Öyle ki insanımızın ve ülkemizin baş belası terör ondan beslenmektedir, öyle ki, kapkaç olayları, yankesicilik hırsızlık, gibi ne kadar gayrı meşru kazanç yolları varsa bu yaradan türemektedir.
İntiharlar, boşanmalar, sokağa terk edilen çocuklar bütün bunlar bu işsizlik nedeniyle sadır olmaktadır, eğer önü alınmazsa gelecek hem ilimiz için hem de ülkemiz için hiçte iyi olmayacaktır. Zaman icraat zamanıdır, söz ve söylemlerin karın doyurmadığı artık siyasilerce bilinmelidir.
Bütün bunlarla birlikte adalet gibi ulvi bir alanın kişisel isabetlere göre değerlendirildiği algılandığı bir toplumda bir kez daha soruyorum.başbakan Davutoğlu'nun söylediği nepotizm sözü Van'a uğrayacak mı?..
Televizyonun çıktığı ilk yıllarda özel bir devlet görevlisi köylere giderek herkesin bir televizyon sahibi olmasını sağlamaya çalışır. Köylülerden biri sorar, bu televizyonların bize ne yararı olacak efendim?
Bizim yetkili cevap verir. Başkentte sayın başbakanımızın söylediklerini siz burada duyacaksınız.
Köylüler bu söz üzerine bir süre kendi aralarında fısıldaşdıktan sonra bir sorar: peki bizim burada konuştuklarımızı da başkentten duyacaklar mı?..
Başbakan (iktidar partisindeki milletvekillerinin kamu kurum ve kuruluşlarına akrabalarını yerleştirmesi anlamına gelen Nepotizm'i söyledi söylemesine; acaba bizim yereldeki siyasetçilerimiz duyacaklar mı?...
Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.