İlim Yayma Cemiyeti Van Şubesi'nin öncülüğünde hayata geçirilen "İlme ve Ulemaya Vefa" programının ilki yoğun bir katılımla gerçekleşti. Programın temel hedefi; alimlerin, toplumun sosyal, kültürel ve ahlaki inşasındaki kilit rolünü yeniden gündeme getirmek ve bu önemi vurgulamaktı.
Açılış konuşmasını yapan Van İlim Yayma Cemiyeti Şube Başkanı Av. Zahir Soğanda, konuşmasının hemen başında İslam âlimlerinin tarih boyunca süren mücadelesine ve özellikle Gazze ve Filistin'deki güncel direnişe dikkat çekti. Soğanda, alimlerin gençler üzerindeki büyük görevini minnetle andığını belirtti.
Başkan Soğanda, Van'da "Yılın Alimi" seçilen şahsiyetler nezdinde tüm alimlerin "dindar, ahlaklı ve alim genç bir nesli inşa etme" yönündeki gayretlerinin önemine vurgu yaparak, bu hasbi çabaların dünyada nadir görüldüğünü ifade etti. Soğanda, "Haddi zatında biz onları taltif etmiyoruz, gerçekleştirmekte oldukları ilmi hizmetlerinden ötürü kendileri bizi taltif etmektedirler" sözleriyle alimlere duyulan saygının derecesini ortaya koydu.
Konuşmacılardan Prof. Dr. M. Halil Çiçek, sözlerine Gazze halkına ve onların maddi manevi destekçilerine teşekkür ederek başladı. Çiçek, Gazze'de insanlık suçu işleyen Siyonist rejime karşı başta ABD olmak üzere büyük devletlerin ikiyüzlü tutumunu sert bir dille eleştirdi: "Amerika'nın ve onun uzantısı olan devletlerin insan hakları konusunda ne kadar iki yüzlü oldukları bütün dünya tarafından görüldü."
Çiçek, bölgenin sosyal, kültürel ve ahlak inşasında alimlerin baş rol oynadığını hatırlatırken, modernitenin etkisiyle gençlerin alimlere yeteri kadar değer vermediği tehlikesine dikkat çekti. Alimleri toplumun çobanları olarak nitelendiren Çiçek, Sivil Toplum Kuruluşları (STK), diyanet ve toplumun alimlere sahip çıkması ve onların önünü açması gerektiğini söyleyerek konuşmasını sonlandırdı.
Bir diğer konuşmacı olan Van İl Müftüsü Dr. Mehmet Sırrı Şık, "Mahrumiyet yaşamayanlar vefanın ne kadar önemli olduğunu anlayamazlar" sözleriyle alimlerin değerine işaret etti. Şık, alim olmanın iki tezahürünün bulunduğunu belirterek bunları itibar (geçici, dünya ile sınırlı) ve izzet (Allah rızası gözetilerek cefa ve sıkıntıya göğüs germe) olarak açıkladı.
Müftü Şık, beşeri sistemlerin insanlığın derdine çare olmadığını, tek çarenin ilahi sistemin yeryüzüne hakim olması olduğunu vurguladı. Bunun da İslam'ın ilk emri olan "Oku" ve ikinci emri olan "kıyam" düsturuyla hareket eden alimlerin ilim ve hikmetle kıyama kalkmasıyla mümkün olacağını dile getirdi.
Programın en dikkat çekici anlarından biri de Van için "Yılın Alimi" olarak seçilen Molla Nezir Akdoğan, Molla M. Raşid Dündar ve Nurdan Turalıoğlu hocalarının takdim edildiği bölümdü. Kısa bir video ile hayat hikayeleri, hizmetleri ve eserleri sunulan hocalara ardından plaketleri takdim edildi. Toplumun her kesiminden izleyici tarafından büyük beğeniyle karşılanan programın geleneksel hale getirileceği de belirtildi.
Kaynak :
VANDAHABER