Tarih: 11.11.2025 12:46
Van'da düğün ve taziye yemekleri hakkında önemli çağrı
Kadim Aşiretler'den Taziye ve Düğünlerde 'Kolaylaştırma' Çağrısı
Kadim Aşiretler Federasyonu Genel Başkanı Rasim Aslan, yayımladığı kamuoyu açıklamasıyla, toplumu bir arada tutan kültürel bağların taziye masrafları ve yüksek düğün israfı nedeniyle zedelendiğini belirtti.
Aslan, "Toplumları bir arada tutan, onları güçlü kılan insani ve İslami değer yargılarımızdır" diyerek, bu değerlerin korunması için somut adımlar atılması gerektiğini ifade etti. Federasyon, milli ve manevi değerleri merkeze alan bir dönüşüm başlatılmasını hedefliyor.
Taziye Evleri Borç Kapısı Olmamalı
Başkan Rasim Aslan, özellikle vefat sonrası yaşanan taziye kültüründeki yanlış uygulamalara sert tepki gösterdi. Ölümün bir yok oluş değil, ebedi hayata geçiş kapısı olduğunu belirten Aslan, asıl amacın ölü sahiplerinin yükünü hafifletmek olması gerektiğini söyledi. Sünnet olanın, yorgun olan ölü sahiplerine yemek götürülmesi olduğunu hatırlattı. Taziye sahiplerinin kredi çekerek misafire yemek hazırlamak zorunda kalmasının, dinen mekruh görülen bir durum ve ağır bir külfet olduğunu vurguladı. Kadim Aşiretler Federasyonu'nun bu uygulamayı kendi içinde kaldırdığı bilgisini de paylaştı.

Kadim Aşiretler Federasyonu Genel Başkanı Rasim ASLAN sözlerine şöyle devma etti:
- "Son dönemlerde milli ve manevi değerlerimize ait olmayan, gelenek ve göreneklerimizi yansıtmayan kültürlerin istilası toplumumuzu olumsuz yönde etkilemiş, büyük bir kültürel erozyona yol açmıştır. Oysa tarihsel ve toplumsal geçmişimiz dünyaya medeniyet örneği olmuş, adil yönetimiyle dünyaya güven veren bir toplum olarak tarihin en şerefli sayfalarındaki yerini almıştır. Zira tarih göstermiştir ki değer köklerine bağlı olan toplumlar her zaman güçlü ve kalıcı olmuşlardır.
- Bu bağlamda toplumumuzu olumsuz yönde etkileyen iki önemli meseleye özellikle dikkat çekmek istiyoruz: Taziye masrafları ve düğünlerdeki aşırı maddi yükler.
- Daha önce de çeşitli vesilelerle değindiğimiz gibi, çoğu zaman taziye giderleri çok ağır bir külfet haline gelmektedir. Her canlının ölümü tadacağı bir Sünnetullahtır. Ölüm bir yok oluş değil, ebedi bir hayata geçiş kapısıdır. İnsan fıtraten sevinç günlerinde olduğu gibi üzüntülü günlerinde de yanında yakınlarını görmek ister.
- Vefat eden bir müminin geride kalan kardeşleri olarak, dinimizin esas ve usullerine göre kefenlenmesi, defin ve dua sorumluluklarımız vardır. Aynı şekilde, ölü yakınlarının acılarını paylaşmak, onlara teselli vermek, sıkıntılarını hafifletmek de dini ve insani bir sorumluluktur.
- Burada amaç, ölü sahiplerinin sıkıntılarına sıkıntı katmak değil, tam aksine yüklerini hafifletmektir. Ancak günümüzde bu anlayıştan uzaklaşılmış, taziye yakınlarına yemek götürme geleneğinin yerine taziye sahibinin, gelen misafirlerine yemek hazırlaması mecburiyeti getirilmiştir. Bu durum, maddi yüklerin artmasına ve maneviyatın zedelenmesine yol açmaktadır.
- Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ölü sahiplerine yemek götürülmesini tavsiye etmiş, onların yorgun ve üzüntülü olduklarını vurgulamıştır. Oysa bugün ölü sahibi kredi borçlanarak taziye yemeği hazırlamaya zorlanmaktadır. Bu durum âlimlerce sünnete ters görülmüş, hatta mekruh sayılmıştır. Bu yanlış geleneğin terk edilmesi gerekmektedir. Daha önce de bir vesileyle bizler Federasyon olarak İl Temsilcilerimiz ve Aşiret Reislerimiz ile birlikte bu geleneği aşiretler içerisinde kaldırmış olsak da halen bazı kesimlerce devam edilmektedir. Bu alışkanlık, dinimiz tarafından da uygun görülmemektedir. Bu konuda toplumumuzun ortak bir mutabakatla hareket etmesi, hayırlı bir değişimi mümkün kılacaktır.
- Taziye adetleri kadar üzerinde durmamız gereken bir diğer mesele ise düğünlerdir. Toplumumuzun temeli ailedir. Ailenin sağlam olduğu toplumlarda bireyler özgüvenli, huzurlu, üretken ve mutlu olurlar. Ancak ne yazık ki son dönemlerde düğünlerdeki aşırı harcamalar, ziynet eşyası talepleri ve gereksiz masraflar gençleri ve aileleri ağır yük altına sokmaktadır. Bu durum hem maddi hem manevi yönden toplumsal yapımızı zedelemektedir.
- Kültür, medeniyet ve inanç sistemimizde aile kavramı çok büyük bir önem arz eder. Kadim Aşiretler Federasyonu olarak daha önce de ifade ettiğimiz üzere, evliliğin maddi olarak kolaylaştırılması gerekir. Gençlerimizin yuva kurmasını zorlaştıran yüksek maliyetli talepler ve gösterişe dayalı düğün anlayışı, hem manevi değerlerimize hem toplumsal huzura zarar vermektedir. Düğün masraflarının ve ziynet eşyalarının makul bir düzeyde tutulması, ailelerin huzurunu koruyacaktır. Düğünlerde takı ve parasal hediyelerin ilan edilmesi, isim okunarak duyurulması doğru değildir. Bu uygulama birçok insanı mağdur ya da mahcup etmektedir. Gönül rızasına dayanan yardımlaşmanın, davetlilerin imkânları ölçüsünde zarf usulü ile yapılması daha uygundur. Zira dinimiz "Zorlaştırmayın, kolaylaştırın" buyurmaktadır.
- Hediye tutarını yüksek sesle duyurmak, para çantalarını sergilemek veya düğünleri sosyal medya gösterisine çevirmek bizleri yüceltmez; aksine halk nezdinde küçük düşürücü bir durum oluşturur. Toplumumuzu birleştiren, kaynaştıran, ortak değerlerimiz üzerinde yaşamaya bağlayan bu örf, adet ve geleneklerimizin İslami ölçülerle yeniden şekillendirilmesi, gençlerimizin daha kolay yuva kurmasına vesile olacaktır.
- Bu doğrultuda Kadim Aşiretler Federasyonu olarak; tüm temsilciliklerimizi, aşiret reislerimizi, kanaat önderlerimizi, âlimlerimizi ve STK temsilcilerimizi bu konuda toplumsal bilinç ve dayanışma içinde hareket etmeye davet ediyoruz. Gelecek nesillerin doğru, mutlu ve huzurlu bir aile yapısına sahip olması için bu çağrımızın halkımız ve gençlerimiz için hayırlı sonuçlar doğuracağına inanıyoruz."
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —