Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Av. Nahit Eren, Rojin Kabaiş'in ölümüyle ilgili İstanbul Adli Tıp Kurumu (ATK) Biyoloji İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan DNA raporuna sert tepki gösterdi. Eren, raporda yer alan çelişkili ifadeleri, gizlenen bilgileri ve soruşturmanın kasıtlı olarak yavaşlatıldığı iddiasını gündeme taşıdı.
Sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada Eren, Adli Tıp Kurumu'na bir dizi kritik soru yönelterek kurumun kamuoyuna açıklama yapması gerektiğini belirtti.
Eren paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
"İstanbul Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi'ne soruyoruz:
01.11.2024 tarihli raporunuzun sonuç kısmının 5.4 maddesinde, iki farklı erkek şahsa ait DNA örneklerinin Rojin'in bedeninin neresinden alındığını neden belirtmediniz? Oysa tüm eküvyon örnekleri kimliklendirilmiş ve numaralandırılmış şekilde raporunuzda yer almakta.
Israrlı talepler sonucunda 10.10.2025 tarihli raporunuzun 5.4 maddesini düzeltmiş ve DNA örneklerinin sternal ve intra vajinal bölgelerden alındığını belirtmişsiniz. DNA örneklerinin hangi bölgeden alındığını bildiğiniz hâlde, 01.11.2024 tarihli raporunuzun sonuç kısmında 'örneklerden şüpheli bir bulgu tespit edilmediği' kanaatine nasıl vardınız?
Raporda, bulaş olasılığını Adli Tıp çalışanları açısından bertaraf ettiğinizi belirtmişsiniz. Ancak DNA örneklerinin sternal ve intra vajinal bölgelerden alındığını bilmenize rağmen, sadece 'maktulün bulunduğu yerden otopsi yerine sevki sırasında olabilecek bulaş riski'ne dikkat çekmeniz tıbbi açıdan ne kadar gerçekçi? Üstelik o gün görevli 200'ün üzerinde kolluk personelinden DNA örnekleri alınarak sekiz ay süren incelemelere tabi tutulmuştur.
Sadece bulaş olasılığına odaklanıp DNA örneklerinin bulunduğu bölgeyi yaklaşık 10 ay boyunca Van Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirmeyerek soruşturmayı sürüncemede bıraktığınızın farkında mısınız? Bu bir kasıt mı, yoksa ihmal mi? Kamuoyuna açıklamak zorundasınız."
Eren'in açıklamaları, Rojin Kabaiş'in ölümüne ilişkin yürütülen soruşturmadaki belirsizlikleri yeniden gündeme taşıdı. Raporlarda, Rojin'in bedeninden alınan örneklerin yerinin uzun süre açıklanmaması ve bulguların çelişkili biçimde değerlendirilmesi, kamuoyunda tepkilere yol açtı.
Eren, Adli Tıp Kurumu'nu süreci şeffaf yürütmeye davet ederek, "Raporlardaki eksiklikler sadece teknik hata olarak görülemez. Bu durum, soruşturmanın seyrini doğrudan etkileyen ciddi bir ihmal ya da kasıt ihtimalini gündeme getiriyor," ifadelerini kullandı.
Rojin Kabaiş davası, ölümündeki şüpheli koşullar ve Adli Tıp sürecine dair iddialar nedeniyle uzun süredir kamuoyunun yakından takip ettiği dosyalar arasında yer alıyor. Kamuoyu şimdi, Eren'in sorularına Adli Tıp Kurumu'ndan gelecek olası yanıtları bekliyor.Kaynak Bölge gazetesi
