YARIN BAYRAM!...

İslam, dini müntesiplerine yılda iki kez tuttukları oruç ve kestikleri kurbanın karşılığı olmak üzere bayram yapmalarını emretmiştir. Dini bayramlar, yapılan ibadetlerle Allah’ın kendilerine vermiş olduğu nimetlerle Allah’ı hoşnut edip, huzura kavuşma günleridir.

Mümin, Allah emrettiği için ibadet yapar, oruç tutar, Hacca gider, Kurban keser, neticede; Allah’ın rızasını bekler. Bizler seviyemize göre değişik imtihanlara tabiyiz. İdrakiyle şereflendiğimiz Bayramda Allah için ramazan ayı boyunca tuttuğumuz oruçla diyoruz ki; “Allah’ım söylettiğin kelime-i tevhit, emrettiğin namaz, oruç, zekât ve hac vazifelerini severek ifa ediyoruz, bizde kabul buyur”

İbadetlerin ortak bir yönü vardır hiç şüphesiz, o da Müslümanları tek hedefe doğru yönlendirmek. Dikkat edilirse kelime-i tevhit söylenirken Allah’ın birliğini ve tekliğini ilan etmek için tek şey yapılmaktadır, "İlla Allah". Namazda kulluk ifa edilirken tek yön vardır, "Kâbe."

Oruçta tek gaye vardır bedeni Allah için yeme, içme, şehevi duygulardan arındırarak Allah’ın rızasını kazanmak için, "Nefsi terbiye." Zekâtta hedef elde bulunan mal fazlalığını Allah için vererek "malı temizlemek." Hacda tek şey vardır Allah’ın davetine icabet ederek Kâbe’de toplanıp Müslümanların ömürde bir kez olmak üzere ümmetin bütünlüğünün, "kongresini yapmak."  Bütün bu ibadetler ekseni içerisinde Müslüman’ın kazandığı ahlak içerisinde.

Bağrından kan akmakta olan ümmet yaptığı ibadetlerin karşılığı olan bayramları elbet teki, tüm sevinçleriyle kutlayacaklarıdır. Elbet teki, bayram vesilesiyle varsa dargınlar barışmış olsun… Sıla-i rahim (akrabalarla ilişki), çevreyle ilişki kurulmuş olsun… Kırılan gönüllerle uzaklaşan insanlara bir araya gelsin…

Amma bunu da unutmamak lazım şu anda dünyanın dört bir tarafında ümmet kan ağlamakta üzerlerine bombalar yağmaktadır. Müslümanların yaşadıkları coğrafyada her gün yüzlerce ölü veren halklar. Dünyanın muhtelif yerlerinde emperyalistlere ve uşaklarına boyun eğmeyen Müslümanlar zafere inanmanın edasıyla direnişlerine devam edenler ulaşacağınız bayram şimdiden mübarek olsun!...

Filistin halkı; bombalara, tanklara ve toplara sahip bir orduyu endişelendiren, endişelendirmekle kalmayıp korkulu rüyası olan bir halktır. Taştan başka hiçbir şeye malik olmayan çocuklarla, ellerini açarak Allah’a yalvaran yaşlı erkek ve kadınlarla, meydan okuyanlara mücadele eden onurlu insanlar, Filistin halkı; çağdaş nesle, Müslüman’ın izzetinin parçalanmayacağını her zaman olduğu gibi bir kez daha göstermiştir onurlarıyla mücadele verenler bayramınız mübarek olsun!...  

Son derece gelişmiş olan silahlar, parçalar, yıkar, dağıtır fakat Müslüman’ın kararlılığını kıramaz. Çünkü o yumuşamaz. Silahların yapamadığını, taşlar yapıyor iman yapıyor, çünkü "iman" en büyük imkândır, iman etmiş müminler için. Afganistan, Irak, Suriye, Çeçenistan, Bosna, Moro’daki vs. ülkelerdeki Müslümanlar da onlardan geri kalan değillerdir!.. 

Kendi bayramlarımızı zehir etmemek Müslümanların üzerlerine atılmakta olan bombalara malzeme olmamak için, hani bayramlık olarak kendimize yakınlarımıza aldığımız bayramlıklarımız var ya işte bayramlıkların içinde kimileri var ki, Irak’taki, Filistin’deki, Afganistan’daki, Moro’daki kardeşlerimizin üzerine bomba olarak düşüyor. Bizden kazandıkları paralarla bu zulümleri finanse ediyorlar. İşte bu kaynağın eritilmesi lazım, Belki top tüfek alıp İsrail’e, Irak’a Suriye'ye gidemiyoruz, gitmeye de şansımız yoktur, en azından tükettiğimiz malzemelere bakalım!.

Unutmayalım günümüzde en büyük silah ekonomik silahtır onu da kullanmak elimizdedir. Bugün Müslümanların başına gelen musibetler, daha çok anlatmayı hatta gerçek anlamından uzaklaştıracak abartmayı gerektirmeyecek kadar şiddetlidir. Ümmetin hali, açıklamayı ve ayrıntıyı gerektirmeyecek kadar facialarla ve şahitlerle doludur. Musibetler dairesini genişlettikçe, ümmetin doğuda ve batıda yaşadığı acılara ulaşırız. Cinayeti, sürgünü ve kutsal değerlerin çiğnenmesini içeren şiddetli bir bela Bu durum kalbe kan ağlatmakta ve gözleri yaşartmaktadır. Destek olanın azlığı ve musibetin büyüklüğüyle birlikte nefisleri, sıkıntısını artıran bir acıyla doldurmaktadır.

Sonuç olarak, Bayramlarımızı yaşamak elbette hakkımız, bu hak bizim olduğu kadar zulme uğrayanlarında hakkıdır. Bizler bayram yapacağız diye, diğer Müslüman kardeşlerimize bayram yaşatmayan zalim ve zorbalara payanda olmaya hakkımız yoktur. Bayramların bayram gibi yaşanması, ümmetin her gününün bir bayram olarak kutlanması en büyük temennimiz ve hedefimiz olsun. Ümmetim bayramı mübarek olsun. Ramazan ay'I boyunca her gün bir ayet üzerinde düşüncelerimi sizlerle paylaştım, bu vesileyle yaptığım yanlışlar ve hatalar bana doğrular ise İslam'a aittir Allah beni affetsin.