VESİLE VE TEVESSÜL

Bekir Çöl

VAN 5.06.2018 12:06:22 0
VESİLE VE TEVESSÜL
Tarih: 01.01.0001 00:00


VESİLE VE TEVESSÜL 
Kur’an-ı kerimde vesile kelimesi yol diye tercüme edilir. Sözlüklerde ise paye, rütbe, derece, muhabbet ve yakınlık anlamında gösterilir. Kuran-ı Mübin de iki yerde geçer. 1.Maide suresi 35.ayet “ey iman edenler Allah’tan korkun ona yaklaşmaya yol (vesile) arayın ve onun yolunda çaba harcayın ki (cihat edin) kurtuluşa eresiniz.” 2.İsra suresi 57 ayet “onların yalvardıkları bu varlıklar Rablerine hangisi daha yakın olacak diye vesile ararlar, onun rahmetini umarlar ve azabından korkarlar.” Birinci ayetin tefsirinde M.Ali Sabuni Saffetütefasir isimli eserinde şöyle diyor. “ey iman edenler! Allah’ın azabından korkun ve sizi ona yaklaştıracak ibadet ve itaati isteyin.” Katade şöyle der: “Allah’a itaatle ve onun razı olacağı amel ile ona yaklaşın, Allah’ın dinini yüceltmek için cihat edin ki kurtuluşa erip sonsuz nimetleri elde edesiniz.” Aynı âlim 2. ayetin tefsirini ise şöyle yapar.(Allah’ı bırakıp ta yalvardıkları o ilahların kendileri Allah’a yaklaşmak isterler.

İtaat ve ibadet etmek suretiyle ona yol ararlar.” Durum böyle iken siz Allah’la beraber onlara nasıl ibadet edersiniz? Bu ayetlerde aranması istenen vesile iman, itaat, salih ameller, cihat ve diğer islami amellerdir. “O’na vesile arayınız” hükmünü mürşitlerde arayınız veya kendinizle Allah arasında bir vasıta bulunuz anlamında yorumlamak doğru değildir. Zira mürşit insana Allah’a giden yolları gösterebilir. O’nu hakka yöneltebilir, hatta İslam ahlakını temsilde örnekte olabilir.

Fakat Allah ile kul arasına vasıta olamaz gerçek vesile insanın Allah rızası için ibadet yapması ve yasaklardan kaçınması Allah’a yaklaştıran sebepleri gerçekleştirmesidir.

(Doç. Dr. İsmail KARAGÖZ- Dinin Kavramlar Sözlüğü) Vesilenin geçtiği Maide suresindeki ayetin daha geniş açıklamasını ise diyanetin hazırladığı kuran yolu tefsirinde Hayrettin KARAMAN, Mustafa ÇAĞRICI, İbrahim KAFİDÖNMEZ ve Sadarettin GÜMÜŞ hocalar yapmış. “Müfessirler ayette kast olunan vesilenin, Allah’ın emrettiklerinin yerine getirilmesi ve yasakların terkedilmesi olduğunu belirtmiştir. Kişiyi Allah’a yaklaştıracak ve O nun rızasını kazanmaya yardım edecek her türlü ibadet ve eylem vesile saymışlardır. Resulüllah’tan gelen hadislerde kişiyi Allah’a yaklaştıran en önemli şeyin Allah’ın farz kıldığı ibadetler ile nafile ibadetler olduğu ifade edilmiştir.

Müsnet VI-256 Vesile ile aynı kökten türemiş olan tevessül ise sözlükte “ yaklaşmak hedeflenen ve arzulanan gayeye ulaşmak için bir şeyi vasıta kılmak” demektir. Dini bir terim olarak tevessül “Allah’a yaklaşmak ondan yardım dilemek üzere bir söz veya davranışı, aracı kılmak” anlamına gelir. Ancak bu terim zamanla farklı bir anlam kazanmış melekler, arş, kürs vb. kutsal sayılan bazı varlıklarla peygamber ve velilerin Allah katındaki yüksek mertebeleri hürmetine dua etmeyi ve ahirete intikal etmiş salih insanlardan yardım talep etmeyi ifade eder hale gelmiştir.

Tevessüle yüklenilen Bu muhteva âlimler arasında tartışılmış ve aşağıda sıralanan üç çeşit tevessül ihtilafsız olarak meşru kabul edilirken diğer iki çeşit tevessül ise meşruluğu tartışılmalı kabul edilmiştir. Meşru kabul edilen üç çeşit tevessül şunlardır. A.)Yüce Allah’ın isim ve sıfatları ile tevessül B.)Peygamber ve velilerin hayatta iken yaptıkları dualarla tevessül C.)İyi ameller hürmetine tevessül 1.) Bunlardan özellikle Allah’ın isimleriyle yapılan tevessül kuran ve hadiste yer almış yüce Allah tarafından açıkça emredilmiştir. “En güzel isimler (Esma-ül Hüsna) Allah’ındır.

Bu güzel isimlerle ona dua edin.” Araf 180 2.)Tevessülün meşruiyeti ise peygamberlerin ümmetlerine, ümmetinde birbirine dua etmelerini tavsiye eden ayetler dikkate alınarak kabul edilmiştir. (Nisa 64-Yusuf 98) 3.)Yani iyi amelle tevessüle kuran-ı kerimde müminlerin bazı dualarından örnekler verilerek teşvik edildiği için makbul sayılmıştır.(Bakara 285 Ali İmran suresi 16,53,191,193) Şu iki tevessül ise tartışılmalıdır. A.) Hayatta olan salih insanların Allah katındaki mevki ve mertebeleriyle tevessül B.) Vefat etmiş peygamberlerin ve velilerin ruhları ile tevessül Bazı alimler bu iki tevessülünde caiz olduğunu belirtmişlerse de başta ibni Teymiye olmak üzere diğer bir grup alim karşı çıkmışlardır.

Kabir ve türbe ziyaretleri, dünyanın geçiciliği, uhrevi sorumluluk konularında kabristandan ibret almak, kabirde yatana dua etmek gibi dini ve manevi gayelerle yapılırsa meşru sayılmış ancak tevessül maksadıyla yani kabirlerde yatanların ruhlarından medet umup yardım istemek için yapılırsa fıkıhçıların çoğunluğuna göre mekruh İbni Teymiye ve sonraki Hanbelilere göre ise haramdır. Sonuç olarak böyle bir tevessül şirk kabul edilmese de Allah’tan başka varlıklara dua etmeye ve onları Tanrı yerine koymaya ortam hazırladığı için sakıncalı görülmektedir. Bu sebeple Müslümanların bu konuda duyarlı olmaları gerekir.
Ali (Ataç tevessül) (20 sene önce yazılmış bir yazı.) Yeni yazı "VESİLE VE TEVESSÜL gönderildi.