Van'dan, Muhammed Mursi'ye selam yollandı

Van Sivil Dayanışma İnsiyatifi (Van SDİ) tarafından Cuma Namazı akabinde Hz. Ömer Camii avlusunda Mısır Darbesi sırasında şehit olanlar anıldı ve Mısır'ın devrik lideri Muhammed Mursi'ye selam yollandı. Yapılan açıklamada, emperyalist

VAN 17.08.2018 22:36:46 0
Van
Tarih: 01.01.0001 00:00
  Van SDİ ve cami cemaatinin bir bölümü tarafından Hz. Ömer Camii avlusunda Mısır'da yaşanan katliam protesto edildi. Şehitlerin anıldığı basın toplantısı esnasında,  "İslami Hareket Engellenemez", "Van'dan Mursi'ye Kardeşlere Bin Selam",  "Seyyid Kutup El Benna Selam Olsun İhvana", "Paşaların Tankı Susturamaz Halkı"  "Tevhid Adalet Özgürlük", "Müslüman Uyuma İhvanına Sahip Çık", "Mısır Halkı Durduracak Tankı" şeklinde sloganlar atıldı

 


          Okunan açıklamada, emperyalist ve sömürgeci ülkelerin başa getirdiği kukla yönetimlerin eli ile Ortadoğu ve Kuzey Afrika halkları özelde de Mısır halkının 60 yıldır diktatörlük yönetimi ile yönetildiği belirtildi.
Söz konusu açıklamada, "Sömürü düzeninin oluşturmuş olduğu ağır baskı, zulüm, işkence, özgürlüklerin olmayışı, İslami değerlerin ayaklar altına alınması, işsizlik, yolsuzluk, rüşvet ve çürümüş yönetimlerin adaletsizce ve zorbaca uygulamaları yüzünden Tunus'ta kendiliğinde başlayan barışçıl halk ayaklanması kısa süre içinde Ortadoğu İntifadalarına dönüşmüş olup, domino etkisi ile Mısırda da 25 Ocak 2011'de diktatör Hüsnü Mübarek'in devrilmesi ile sonuçlanmıştır. Akabinde Mısır'da ilk defa  yapılan adil seçimlerle meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi cumhurbaşkanı seçilmiştir. Halkı Müslüman olan diğer ülkelerdeki seçim sonuçlarının da Mısır gibi sonuçlanması, Müslüman Yöneticilerin başa gelmesi emperyalist  ABD, İngiltere, İsrail, Fransa, Rusya, Çin AB vs eli kanlı sömürgecileri tedirgin etmiştir" denildi.

 


          "ÜLKEMİZDE DE BENZERİ YAPILMAK İSTENDİ"
Açıklamanın devamında, "İslami hassasiyeti olan parti, cemaat ve liderlerin önüne geçmek için benzeri ülkemizde de yapılan 27 nisan muhtırası, 17-25 Aralık operasyonları, gezi olayları, 6-7 ekim kobani olayları, hendek siyaseti, 15 temmuz FETÖ-ABD darbe kalkışması,  ekonomik savaşlar, dolar spekülasyonları gibi yöntemlerle darbe zemini hazırlayıp halkın seçmiş olduğu meşru lider ve yönetimlere darbeler gerçekleştirmişlerdir. Hürriyet ve Adalet partisinin adayı olarak halk tarafından %52 oyla seçilmiş Muhammed Mursi'den yalnızca 1 yıllık görevi süresince ekonomisi ve siyasal sistemi çökmüş Mısır'ı düzlüğe çıkarma imkânsızlığı beklendi.  Buna rağmen Mursi iş başına gelirken halka, "Silahımızı, ilacımızı ve ekmeğimizi kendimiz üreteceğiz." vaadini veriyordu. Bu sözler ve zihin dünyası Türkiye'nin şuan içinde geçtiği bu zorlu günleri ne  kadarda hatırlatıyor. Cumhurbaşkanımız Erdoğanın dediği gibi: "Kimseye muhtaç olmadan kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz" düsturuna ne kadarda benziyordu. İşte sömürgeci ülkelere göre sorun tamda buydu. Askeri, ekonomik, bürokratik ve yargı alanlarında diktatörlük döneminin ağır kalıntıları ve engellemeleri arasında görev yapması istenen Mursi ve İhvan-ı Müslim'in teşkilatı, ABD, İngiltere, İsrail, Fransa, AB ve yerli işbirlikçileriyle, bahsettiğimiz yöntemlerle darbe zemini oluşturulmuş ve nihayetinde  3 Temmuz 2013 tarihinde Abdulfettah es-Sisi öncülüğünde gerçekleştirilen kanlı askeri darbenle, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi despotça görevden uzaklaştırılmıştır. Müslüman Kardeşler cemaatinin önde gelen 400 üyesi ile birlikte gözaltına alınmış ve Sisi cuntasını barışçıl bir şekilde protesto etmek isteyen halkın üzerine 15 temmuz gibi tanklar, kurşunlar ve ölümlerle binlerce kişi şehit edilmiştir. Bu şehitlerden biri ve İzzetli bir direnişin sembolü olan cunta güçlerinin Rabiat'ül Adeviye Meydanı'na müdahalesi sonucu 14 Ağustos 2013 tarihinde Müslüman Kardeşler'in önde gelen isimlerinden Dr. Muhammed Biltaci'nın kızı Esma Biltacidir" denilerek, kızı için yazılan mektup okundu.

 


           "BU DARBE, TÜM MÜSLÜMAN ÜLKELERE YAPILMIŞTIR"
Açıklamada, yapılan darbenin aslında tüm Müslüman ülkelere yapıldığı belirtilerek, "Bu yüzden 6 yıl önce Mısırda emperyalist, Siyonist ve yerli işbirlikçilerinin eli ile gerçekleşen kanlı darbe, sadece Mısır halkına değil, Gazze, Suriye, Irak, Arakan, Bangladeş, Doğu Türkistan, Tunus, Yemen, Libya, Bosna, Çeçenya vs Müslüman tüm ülkelere karşı yapılmıştır. Mısır şuan büyük bir ceza evine dönmüş olup, daha bir ay önce yüzlerce kişi hakkında verilen idam cezaları, işkenceler, yargısız infazlar,  çökmüş ekonomi, işsizlik, rüşvet, adaletsizlik, yolsuzluk, çürümüşlük hat safhaya çıkmıştır.  Önemli hususlardan birisi Camp David anlaşması. Camp David anlaşmasını iptal etmek, Mısır gazını serbestçe satmak, Süveyş kanalı ve kızıl denizin kontrolünü sağlamak isteyen Mursi, emperyalist ülkeler ve İsrail için en büyük tehditti.  Bu darbe sayesinde anlaşmanın devam etmesi, diğer fikirlerin yok edilmesi ile İsrail'in güvenliği teminat altına alınmış ve sömürgeci ülkelerin çıkarları ziyadesiyle Sisi cuntası tarafından sağlanmıştır. Geçmişte ve şuan ülkemiz üzerinde ABD-İsrail ve yerli işbirlikçilerinin de yardımı ile oynanan oyunlar, 17-25 Aralık operasyonları, gezi olayları, 6-7 Ekim Kobani olayları, hendek siyaseti, dolar spekülasyonları, istihbarat oyunları, 15 Temmuz ABD-CAI-FETÖ darbe girişimi,  ekonomik savaşlar, Suriye üzerinden kuşatma operasyonları ve senaryoları ile Türkiye'ye diz çöktürmek ve Mısır gibi sömürüye açık hale gelmiş bir ülke haline getirmek için verilen savaşı görmekteyiz. Bu yüzden Ortadoğu bizim kaderimiz, bizim kaderimiz Ortadoğu'nun kaderidir. Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi olarak bizler de Mısır'da gerçekleşen askeri darbeye karşı, Muhammed Mursi'nin yanında olduğumuzu, ülkemiz üzerinde operasyon çekmek isteyen zinde güçlere, lobilere karşı yek vücut olduğumuzu, Esmalar, Ömer Halis Demirler, Halil Kantarcılar, Erol Olçoklar gibi bedel ödemeye hazır olduğumuzun altını çizmek istiyoruz. Tevhidi ilkelerimizle adaleti tesis etmek, emperyal zihniyete, güce, baskıya, zorbalığa karşı çıkmak ve özgürlüğün kapılarını açmak için mücadelemiz devam edecektir. Unutulmamalıdır ki bizler başarıyı ve taltifi sahte ilahlardan değil  yalnızca Allah'tan bekleyen Müslümanlarız" ifadeleri yer aldı.
Daha sonra kalabalık sessiz bir şekilde dağıldı.