Van’daki yapıların % 70’i kaçak!

Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nün yeni imarı geçtiğimiz hafta ilana çıkarması, Van Belediyesi’nin ise Mayıs ayındaki revize imarı kabul etmesi Van’da yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. “Hükümet bu imar planı ile bele

VAN 10.09.2013 12:17:35 0
Van’daki yapıların % 70’i kaçak!
Tarih: 01.01.0001 00:00
 

Van Belediyesi’nin geçtiğimiz günlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın son imar planını değil de Mayıs ayında askıya çıkaran revize planı kabul etti. Vatandaşın ciddi oranda mağdur edildiğini ve bundan sonra bunu izin vermeyeceklerini belirterek ilk imar planını kabul eden Belediye Meclisi bakanlığa da sert tepki göstermişti. Bu anlamda Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün son imar planına tepki, belediyenin kararına da destek TMMOB Van İl Koordinasyon Kurulu Sekreterliğinden geldi. Bakır gazetemize yaptığı açıklamada kabul edilen imarın vatandaşın yararına olacak imar olduğunu söyleyerek, kaçak yapılaşmalar ve diğer konular hakkında da oldukça ilginç tespitlere yer verdi.

 

Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Van İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Şemsettin Bakır, belediyenin Mayıs ayındaki imarı onaylamasından sonra imar ile ilgili oldukça ilginç tespit ve iddialara yer verdi. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün askıya çıkardığı son ilanın Van’daki bir çok konunun göz ardı edilerek hazırlandığını ve tüm itirazlarına rağmen iddialarının ciddiye alınmadığını söyleyen Bakır, yeşil alanların son imarda neredeyse tamamının geri kaldırıldığını tespit ettiklerini söyledi. Bu yüzden belediyenin kabul ettiği imar planına destek veren Bakır, gazetemize yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdi, “Yeni imar planı bu hafta başından itibaren Çevre Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü’nden askıya çıkarılmıştı. Bu konuda belediye ile Çevre Şehircilik arasında bir anlaşma sağlanmadı ve belediye 28 Şubat’ta sunulan o imar planını kabul etti. TMMOB, STK’ların ve Van Belediyesinin vermiş olduğu ve kamu yararına olan talaplerin %25’i bile Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca kabul görmemiştir. Bu talepler yerine getirilmedi es geçildi. Belediyede, imar planında kendi talepleri konusunda tatmin olmadığı için askıya çıkarmadı. Zaten şehir merkezi ile ilgili Bin 50 hektarlık bir kısım daha önce askıya çıkarılmıştı. Şu an Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ndeki imar planında ise 9 Bin 600 hektarlık bir alan yeniden askıya çıkarılmış durumda. Bunda da büyük bir sıkıntı var. Bu sıkıntılardan bir tanesi de ilk aşama olan 28 Şubat’ta askıya çıkarılan alanlar, 28 Şubat’ta askıya çıkardıkları zaman askeri alanlar, kamuya ait alanların büyük bir kısmı yeşil alan ve parklar olarak belirlenmişti. Bunda bizim, belediyenin ve STK’ların kamu adına talebi vardı. Bu son durumda askıya çıkarılan imar planının içinde bunların hepsi çıkarılmış durumdaydı. Bizim talep ettiklerimiz içerisinde kamuya ait arsaların belediyeye devrinin yapılarak bu alanların kent halkına park ve yeşil alan olarak tahsis ve düzenlenmesi idi. Ancak Bakanlık bu alanlardaki yeşil ve park alanı ibaresini kaldırarak belediyenin ve STK’ların taleplerini yerine getirmemiştir. İmar planında elbette yeşil alan bırakma zorunluluğu var. Ama şimdi yeşil alanı vatandaşın arsasında bıraktığın zaman bu sefer belediye ile vatandaş karşı karşıya gelmiş olacak. Belediyenin bunu kamulaştırması lazım ki bu dediklerimiz yapılsaydı belediyede plana göre hareket eder ve o alanlarda parklar, yeşil alanlar yapılırdı. Yeni imar planında bunların hiç biri yoktu. Eski Araştırma Hastanesi’nin yerine, o da sadece bir bölümü olmak üzere bir park alanı yapılacak. Oda İmar planıyla ilgili bir konu değil daha önce hastane ile belediye arasında yapılmış bir anlaşma ile yapılacak.”

 

BÜYÜK SIKINTILAR YAŞANIYOR

Çevre ve Şehirciliğin tamamıyla değiştirdiği planda daha önce gazetemizin de gündeme taşıdığı havaalanı ve kentteki bazı bölümlerle ilgili de sıkıntıların bulunduğunu belirten Bakır; “Belediye’nin kabul etmediği, Çevre ve Şehircilik müdürlüğün ise askıya çıkardığı plan ile ilgili bir sıkıntı daha vardı. Hava limanı alanının çok geniş ve uzun tutulduğu, bu alan hava meydanından başlayıp ipekyolunun bir kısmı Şabaniye mahallesinin büyük bir kısmını içine alacak şekilde Hacıbekir kışlasına kadar uzatılmıştır. Bu şu demek bu alanlarda yapılacak yapıların kat sınırlandırılması demektir. Bu alanda kat sınırlaması 3 kat olmuş olup, ileride belediye ile vatandaşı karşı karşıya getirecek durum demektir. Biz alanın oralara kadar gitmeyeceğini söylemiştik. Tekrardan bunu değiştirmişler ve kendi kafalarına göre belirlemişler. Bu da kent konusunda çok kötü bir görünüşe de sebep olacaktır. Kentin rantının paylaşım açısından da büyük sıkıntılar yaşanmaktadır.”

 

“TOKİ’YE 7 VATANDAŞA 3 KAT İZNİ ADİL DEĞİL”

Planda kentin rantını sadece birkaç bölgede toplandığı görülmektedir. Van’ın jeolojik yapısı, yani zemini alüvyonlu zeminden oluştuğu bilinmektedir. Bu alüvyonlu zemin Erek dağından Van Gölü’ne doğru indikçe artmaktadır. Deprem bölgelerinde Alüvyonlu zeminlerde yapı yapmak hem maliyet açıcından pahalı hem de deprem riski açısından olumsuzluklar olduğu bilinmektedir. Bu durum bilinmesine rağmen bu planda alüvyon zeminin yüksek olduğu Cumhuriyet caddesinin alt kısımlarında ve İpekyolu civarlarında 7 kat müsaadeli yapıların yapılmasına izin verilerken Hacıbekir, Şerefiye, Yenimahalle Kurubaş, Bostaniçi ve Erek dağının alt kısımlarına 3 ve 4 kata müsaadeli yapıların yapılmasına izin verilmiştir. Bu gösteriyor ki kentin rantının adil dağıtılmadığı ortadadır. En kısa sürede bu durum düzeltilerek plana işlemelidir. Düşük taban alanı kullanımlı yüksek kat uygulamaları her nedense sadece yapılaşmasını büyük oranda tamamlamış kent merkezinde uygulanmıştır. Oysaki yapılaşmasını tamamlamamış ve zemin açısından daha kayalık zeminde bulunan Kevenli, Bostaniçi, Hacıbekirler ve Kurubaş gibi bölgelerde düşük taban alanı kullanımlı yüksek kat uygulaması yapılmalıdır. Buna benzer yerlerde 10 kat ve üzeri yapılaşmaya izin verilmelidir.

“ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞINI HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ”


Öte yandan Van’daki kat sayısı ile ilgili tartışmalara da değinen Bakır, TOKİ’lere 5 ila 7, vatandaşa ise en fazla 3 kat izni verilmesinin adil olmayan bir uygulama olduğunu belirterek, “TOKİ’lere 5 ve 7 kat yapımı verildi. Vatandaşların en fazla 3 kat yapılmasına izin verilecek. Ki buda adil olmayan bir plan. Aynı bölge de yapılan evlerde TOKİ’ler 5-7 kattan yaparken vatandaş niye 3 kat yapıyor, buda ayrıyeten bir sıkıntı. Bence şehir dağılımında bir müdahale olmuş ve bu şekilde bir sıkıntı ortaya çıkmıştır. Başta da dediğim gibi bizim taleplerimizin hepsi şehir planlamasına göreydi. Şehirdeki caddelerin geniş tutulması, çıkmaz sokakların kapatılması, yeşil alan ve parkların yapılması, Edremit ve Süphan’ı içine alacak şekilde bir alt merkezin olması, Erciş yolu üzerinde Kalecik’te bir alt merkezin oluşturulması ve Erek dağının alt kısımlarında da bir alt merkezin oluşturulması gibi bizim taleplerimiz vardı. bunun sayesinde Cumhuriyet Caddesi’ndeki yoğunluk azalacaktı, bu saydığım yerlerde yeni yeni iş yerleri, alış-veriş merkezleri açılacak bu sayede de vatandaşlarımızın en ufak bir şey için kentte inmesine gerek olmayacak. Bununla ilgili bizlerde TMMOB olarak yargı yoluna gidilip, Çevre ve Şehircilik Bakanlığını hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Bunun yanı sıra imar planında da büyük sakatlıklar var. En küçük örnek imar planlarında çıkmaz sokak diye bir düzenleme olmaz, ama bu imar planının bir çok yerinde çıkmaz sokaklar mevcuttur. İmar planında kapalı yol diye bir şey yoktur, bir yolu diğer yola bağlamak zorundasın. İpek yolunun her iki kenarında bir önceki imar planlarında çekme payı 10 metre iken bu son askıya çıkarılan imar planı ipek yolu kenarının bir çok yerinde 25 ve 5 metre çekme payları bırakılmıştır. Bu yüzden de böyle şekilsiz ve düzensizlik olmaz bu görüntü bakımından da çok kötü bir görüntü oluşturulacaktır. Bunların hepsi imar planına aykırı şeylerdir. Bu da mahkemeliktir.”

 

PLANLAR ANKARA’DA HAZIRLANDI, BİZİ DİNLEMEDİLER

“Hayır, kesinlikle böyle bir şey olmadı. Aksine biz toplantılara katılmak istedik ve bir kaçına katıldık sıkıntıları dile getirdik. Bu planların hepsi Ankara’da hazırlandı. Bu yüzden onlarda bizlere bu sıkıntıları rapor halinde sunmamızı istediler. İmar planı ile ilgili son durum budur. Van Belediye yetkilileri 28 Şubat’ta askıya çıkarılan 9 Bin 600 hektarlık alanı revize ederek belediye meclisine sunularak bu sorunun çözüm yoluna gitmelidir. Güçlendirme çok vahim bir olaydır. Çünkü AFAD 2013 Eylül ayına kadar bir izin vermişti ve bu aya kadar bütün binalar güçlendirilmesi bitirilecekti. Fakat gelinen noktada bakıldığı zaman kentin büyük bir kısımda halen güçlendirme yapılmamış. Bu çok sakat bir durum. Çünkü bu binaları kullanan insanlarımız var. Bu yüzden en kısa zamanda AFAD ile Belediyenin işe el koyması lazım. Belediyenin oradaki suyu kesmesi lazım, TEDAŞ’ın elektriği kesmesi lazım ve AFAD’ın oraya giderek mühür vurması lazım ve tekrardan güçlendirmeleri için bir süre verilmesi lazım. Eğer bu süre içerisinde de güçlendirilmesi yapılmaz ise AFAD’ın bunu için vatandaşı mağdur etmeyecek şekilde yeni çözümler üretmesi gerekir. Orta derece hasar verilen binalarda oturanlar var. Bunun tek bir sorumlusu var oda AFAD dır. AFAD buna hasar vermiş ya da yıkım vermiş ise buna en kısa sürede el koyması ya da belediyeye bildirerek buraya mühür vurdurması lazım.”

 

KAÇAK YAPILAŞMA ORANI KORKUTUYOR

Depremden sonrası uzun bir süre ruhsat verilmemesinden kaynaklı kaçak yapılaşma oranının ciddi oranda arttığını söyleyen Bakır, insanların felaketlerden bile ders almadığını ve buna rağmen ciddi bir kaçak yapılaşmanın başladığını kaydederek şu açıklamalara yer verdi, “Depremden sonra halen insanlarımızın kaçak yapı yapma girişimleri bulunmaktadır. İnsanlarımız kaçak yapı yapma zihniyeti üzerinden atmış değiller. Belediyenin bu konuda görevi var. Bu görevi sürekli bunları denetlemek olacak. Şimdi kaçak yapılar yapılmıyor mu? Kesinlikle yapılıyor. Van’daki kaçak yapıların oranı kesinlikle % 70 oranındadır. Orta hasarlı binaların güçlendirme işlemlerin yapılmaması başlıca nedenlerden birisi o binaların bir ruhsata sahip olmamasıdır. Bina kaçak olduğu zaman o binanın güçlendirilmesi nasıl yapılacak? Maalesef yapılamayacak çünkü gerçekte orada bir bina görünmemektedir. Vatandaş ben binamı güçlendirmek istediği zaman ilk önce bir ruhsata sahip olması lazım, imara göre yapmış olması lazım.“


Orhan AŞAN