Van'da STÖ'ler süreci değerlendirdi:

'KAYGILIYIZ'

VAN 7.08.2013 13:30:31 0
Van
Tarih: 01.01.0001 00:00
PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 21 Mart 2013'de yayınladığı mesajın ardından başlayan sürecin geldiği aşamayı değerlendiren STÖ temsilcileri
PKK´nin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdiğini ancak hükümetin bugüne kadar hiç bir adım atmadığını belirterek,  hükümete ´Adım at´ çağrısında bulundu.
PKK Lideri Abdullah Öcalan´ın 21 Mart 2013 Diyarbakır Newroz´unda okunan mesajının ardından PKK önce ateşkes ilan etti. Bununla yeterli kalmayan PKK aldığı kararla 8 Mayıs 2013´ten itibaren HPG Güçlerini sınır dışına çekmeye başladı. Sorunun çözümü için atılan bu adımlara rağmen hükümet kanadı adım atmamaktaki ısrarını sürdürüyor. Hükümetin bu tutumu Van´da bulunan sivil toplum örgütlerini kaygılandırıyor.
"UMUTLU OLMAMIZ İÇİN HÜKÜMETİN ADIM ATMASI GEREKİYOR"
Sürecin geldiği aşamayı değerlendiren İnsan Hakları Derneği Van Şube Başkanı Ömer Işık,  barış sürecine İHD olarak aktif olarak destek verdiklerini kaydetti. İHD olarak kurulan izleme komisyonlarında yer aldıklarını ve bu süre içinde halkla ve HPG´lilerle görüştüklerini aktaran Işık, " Biz o dönem bu görüşmelerimizi kamuoyuyla paylaştık. O zaman gördüğümüz kadarıyla HPG´liler çözümden yana çok umutlu değillerdi. Ama bize söyledikleri şuydu; ´ Bize Önderliğimizin talimatı var ve bu yüzden çekiliyoruz.´ Sürecin başında halkta ve bizde de bu kaygılar vardı. Hükümet adım atmak yerine daha çok karakol yapmaya ve yeni karakollar inşa etmeye başladı. Gerillalara pusular atıldı. İnsan Hava Uçakları (İHA) uçuşlarını sürdürdü. Açıkçası sürecin gidişatından kaygılıyız. Özellikle Suriye´de yaşananlar kaygılarımızı arttırmıştır. Umutlu olabilmemiz için hükümetin adım atması gerekiyor. Maalesef şu anda böyle bir durum yok. Hükümete çağrımız provokasyonlara prim vermeden derhal adım atmasıdır. KCK tutukluları derhal serbest bırakılmalıdır." dedi.
"SAYIN ÖCALAN´IN KOŞULLARI DÜZELTİLMELİDİR"
Türkiye Mimarlar ve Mühendisler Odası (TMMOB) Van İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Şemsettin Bakır´da sürece ilişkin şunları söyledi : " Çözüm süreci 21 Mart 2013´te başladı. Kürt tarafı o günden bu yana üzerine düşen sorumlulukları yerine getirdi. Önce ateşkes ilan edildi ve hemen sonrada gerillalar sınır dışına çekilmeye başladı ve şu anda geri çekilmenin yüzde 70´i tamamlanmış durumda. Kalanlarda Ekim ayı sonuna kadar sınır dışına çıkacak. Hükümet ise bunun karşısında sadece KCK operasyonlarını durdurdu. Onun dışında herhangi bir yasal düzenleme yapılmış değil. KCK tutukluları serbest bırakılmadı, seçim barajı düşürülmedi ve bunlar oldukça basit adımlar. Bunu bile yapmadılar. Görünen o ki Eylül ayına kadar herhangi bir adım atılmayacak. Sayın Öcalan 15 Ekim 2013´e kadar hükümete süre verdi. Artık 2. aşamaya geçilmesi gerekiyor. Eğer Eylül´de adım atılmazsa yerel seçim çalışmaları başlayacak ve somut adımların atılması için seçimler beklenecek. Eğer böyle olursa ben gidişatı hiç olumlu bulmuyorum. Hükümet hemen Sayın Öcalan´ın koşullarını düzeltmeli ve KCK tutukluları serbest bırakılmalıdır. Burada atılacak adımlar Rojava´yı da olumlu yönde etkileyecektir. Hükümetin derhal adım atması lazım."
SES : HALKIMIZ HÜKÜMETİ ADIM ATMAYA ZORLAMALI
Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Van Şube Başkanı Yılmaz Berki ise, sürecin başından beri Kürt tarafının zorlamasıyla ilerlediğine dikkat çekti. Sürecin Sayın Öcalan´ın çabalarıyla başladığını ve sürdüğünü kaydeden Bakır, " Tabi hükümetin akıl hocaları var ve bunlar hükümete önerilerde bulunuyorlar. Sorunun çözümü konusunda hükümetin hiç bir somut projesi yok. Hükümet kanadından hergün farklı söylemler duyuyoruz. Süreç bozulursa insanlar ölecek ve geleceğimiz yok olacak. Netice itibariyle hükümet ne yaparsa yapsın, geleceği çözüm müzakeredir. Bu iş ancak müzakere ve diyalogla çözülür. Bir daha böyle bir şans yakalamayız. Bu sorunu çözmek gerekiyor. Bu anlamda PKK üzerine düşeni yaptı ve şimdi sıra hükümette. Hükümette bu konuda bir direniş var. Çok basit şeyler bile yapılmıyor. KCK tutukluları serbest bırakılabilir mesela. Hükümetin ´Barajı düşürmeyeceğiz´ açıklaması onların barış istemediklerini ortaya koyuyor. Kürtlerde artık kandırılacak bir halk değil. Ortadoğu´da ve dünyada müthiş bir değişim yaşanırken Türkiye´nin böyle kalması mümkün değil. Türkiye´de Kürtlerin haklarını kabul etmek ve yasal güvenceye kavuşturmak zorundadır. Bu süreç heba edilirse kaybedecek olan ülkenin insanlarıdır. Bu konuda halk hükümeti adım atmaya zorlamalıdır." diye konuştu.
"HÜKÜMET SÜRECİ YENİDEN DİZAYN ETMEK İSTİYOR"
Çözüm sürecine ilişkin açıklamalarda bulunan Van TUHAY-DER Başkanı Ahmet Aygün şunları söyledi : " Rojava´da Kürtler lehine gelişen durum AKP´yi rahatsız etmiştir. Bunun yanında Kürtlerin yapmayı planladıkları Ulusal Konferans hazırlıkları sömürgeci Türkiye, İran ve Suriye´yi harekete geçirmiştir. Sanırım Türkiye devleti Sayın Öcalan ile protokol yaparken Kürtlerin lehine gelişecek durumları öngörmedi. Bu yüzden AKP şu anda şaşkın ve süreci rölantiye almaya çalışmaktadır. Kendi çıkarları doğrultusunda süreci yeniden dizayn etmeye çabasına girmiş durumda. Açıkçası ben artık çok umutlu değilim. Başa dönmeyi hiçbirimiz istemeyiz. Kürtler kin, öfke, nefret beslemiyor. Kürtler barış istiyor. Ama nedense sömürgeci güçler Kürtleri hep potansiyel düşman olarak görüyor. Barış masasını deviren hükümet olursa olacakların sorumlusu da onlar olur. Kürtlerin çok kaybedecek birşeyi yok. Dileriz devlet aklını başına alır ve gelişmeleri iyi okur."
 Haber : Oktay CANDEMİR