Bangladeş’te iki yıl önce yaşanan binlerce kişinin öldüğü ve yaralandığı facianın ikinci yıldönümü nedeniyle KESK Van Şubeler Platformu Bileşenleri bir basın açıklaması yaptı. Yapılan basın açıklamasında Rana Plaza’da ürünlerini yaptıran bazı ünlü giyim markasının şirket sahiplerinden hesap soruldu. KESK binasında yapılan basın açıklamasını okuyan BES Kadın Sekreteri Seda Alev, “Rana Plaza'daki katliamda sorumluluk almayan ünlü giyim markası şirket sahiplerini sorumluluk almaya davet ediyoruz” dedi.
“EN KANLI İŞ CİNAYETİDİR”
“Bangladeş’te sekiz katlı Rana Plaza’nın yıkılması, giyim endüstrisi tarihindeki en kanlı iş cinayetidir” diyen Alev, “29 uluslararası marka için üretim yapan Rana Plaza’da ter döken genç kadın işçiler, ayda sadece iki gün tatil yaparak günde 13-14 saat aylık 36 dolar karşılığında çalışıyordu. 24 Nisan 2013 tarihinde duvar ve sütunlarında büyük çatlaklar nedeniyle Rana Plaza’da işbaşı yapmaya karşı direnen 3 bin 639 işçi, dövülerek fabrikalara sokuldu. Hemen ardından elektriklerin kesilmesiyle devreye giren beş jeneratörün sarstığı bina yerle bir oldu. Ezilerek ölen bin 138 işçinin yüzde 80’ini genç kadınlar oluşturuyordu. 2 binden fazla işçi işi yaralı kurtulurken 80 işçi kol ve bacaklarını kaybetti ve yüzlercesi çalışamaz hale geldi. Enkaza karışan 200 işçi resmi kayıtlara kayıp olarak geçti” ifadelerini kullandı.
“KINIYORUZ”
Hazır giyim devlerinin Rana Plaza katliamının bedelini ödemekten kaçtığını ve ucuza getirme gayreti içerisinde olduklarını vurgulayan Alev, "Rana Plaza’da ölen bin 138 işçinin ailelerine ve sakat kalan 2 bin işçiye ödenecek tazminat ve tedavi masraflarının karşılanabilmesi için ILO’nun denetiminde oluşturulan Fon’a ödenmesi gereken 40 milyon dolar önce 30 milyona düşürüldü. Rana Plaza katliamının üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, burada üretim yapan 29 markanın yıllık kârının binde 2’sini bile oluşturmayan tazminatların tamamı hâlâ toplanamamış olmasını kendimize dava ediniyoruz. Öncelikle, Bangladeş’te üretim yaptığı halde “Bangladeş Yangın ve Bina Güvenliği Anlaşması”na imza atmayan Türkiyeli marka, benzeri olayların tekrarlanmaması için anlaşmayı derhal imzalamalıdır. ILO Fonu’na katkıda bulunması gerektiği halde bundan kaçınan Türkiye’nin en büyük hazır giyim perakendecisi Bangladeş Anlaşması’nı imzalamasına rağmen Fon’a ödeme yapmaktan kaçmaktadır. Kârın maksimizasyonunu insanların refahı ve insan haklarının önüne koyan Türkiye’nin söz konusu büyük markalarının işçi katliamlarını ucuza getirme gayretini teşhir ediyor ve kınıyoruz” şeklinde konuştu.
| Kaynak / Editör: Prestij Haber Merkezi - Fazıl Erüş |
