VAN GÖLÜ'NDE ŞİFA BULDU

Hem tatlısu hem de deniz ekosistemlerinden farklı bir sucul ekosisteme sahip olan, suyu tuzlu ve sodalı olan, denizden yüksekliği 1646 metre, ortalama derinliği 171, en derin yeri 451 metre olan, doğu bölümünde Akdamar, Çarpanak, Adır ve Kuş adaları bulunan, turistik özelliğe sahip olan, göl üzerinde feribotların yük ve yolcu taşıdığı cam kesiti mavi sularıyla Van Gölü veya Vanlıların deyimiyle Van Denizi cilt hastalarının akınına uğruyor.

Dünyanın en büyük sodalı gölü, tuzlu-sodalı suyunda 103 çeşit biyolojik çeşitliliği, fitoplankton, 36 tür zooplankton ve tek bir tür Van Balığı yaşayan Van Gölü tarihi turistik güzelliklerinin yanı sıra cilt hastalarına şifa dağıtıyor. Antalya'da yaşayan sedef hastası Nahide Görer eşi Münir Görer ile birlikte geldikleri Van Gölü'nde hastalığına şifa bulmanın sevinciyle Antalya'ya döndü.

"Van Gölü'nün cilt hastalıklarına iyi geldiğini tesadüfen öğrendik"

Antalya'dan şifa bulma ümidiyle eşi Münir Görer ile birlikte Van'a geldiklerini ifade eden Nahide Görer, Van Gölü'nün sularında sedef hastalığına şifa bulduğunu belirtti. Vansesi gazetemizle hastalık ve şifa sürecini paylaşan Görer,   5 yıl önce ortaya çıkan sedef hasatlığı ilgili olarak şunları söyledi: "Ben 5 yıldır sedef hastalığıyla mücadele ediyorum.  Bu hastalığıma çare bulmak, tedavi olmak için birçok yere gittim. Güre Kaplıcalarının bu hastalığa iyi geldiği söylendi. Oraya gittik. Hiç iyi gelmedi. Bergama'ya bir doktora gittim yine çare olmadı. Antalya, İstanbul, Ankara, İzmir'de çeşitli doktorlara, profesörlere gittim.  Farklı ilaçlar kullandım. Bir türlü çare bulamadım. İlaç kullanıyorum hastalığım bir müddet geçiyor belli bir süre sonra tekrar ediyor. Hastalığımın verdiği rahtsızlık ile önerilen her yere gittim her yolu denedim. Maalesef çare bulamadım.  Oğlum internette hastalığım ile ilgili araştırma yaptı.  Van Gölü'nün cilt hastalıklarına iyi geldiği hatta tedavi ettiğine dair bir bilgiye tesadüfen rastladım. Bunun üzerine çocuklarımı torunlarımı Antalya'da bırakarak tedavi olma ümidiyle Van'a geldik."

"Hastalığıma şifa buldum"

 Doktorların kendisine hastalığının geçmeyeceğini söylediklerini belirten Nahide Görer, "Bedenimin farklı bölgelerinde kabuklanma, kaşıntı oluyordu. Özellikle saç diplerinde kabuklanma ve kaşıntı meydana geliyordu.  Kullanmadığım ilaç losyon kalmadı. Son olarak Van’a geldik. Sosyal yaşamımı olumsuz etkileyen sedef hastalığımın tedavisi için Gevaş' sahilinde DSİ kampında 20 gün boyunca günde iki üç kez Van Gölü'nde suya girdim.  Allaha şükürler olsun ki geçen süre içinde bütün yaralarım kapandı.  Kaşıntım geçti. Kırmızı olan sedef yaralarım önce pembeye dönüştü sonrada kapandı. Van Gölü'nde hem dinlendik hem tatil yaptık hem de hastalığıma şifa buldum. Sedef hastası, cilt hastalığı olanlara Van Gölü'nün sodalı, tuzlu ve tedavi edici suyunu öneriyorum.  Antalya'ya yuvama mutlu dönüyorum. Bu hastalığımdan çocuklarım ve eşim de çok etkileniyordu. Ben kendim depresyona girmiştim. Ama Van Gölü hiçbir yan etki yaratmadan adeta tılsım gibi tedavi olmamı sağladı.  Özellikle diz kapağımda çok kaşıntı ve kabuklanma vardı. Kulağımın arka kısmında yaralar vardı. Vücudumun çeşitli yerlerinde kabuklanmalar ve kaşıntı vardı. Yüzde 99 bu hastalığımdan kurtuldum diye bilirim" dedi.

"Van Gölü'nün tedavi edici özelliği pek bilinmiyor"

 Şifa kaynağı, doğa harikası Van Gölü'nün sorumsuzca kirletildiğine dikkat çeken Görer, " Önümüzdeki yıl tekrar Van Göl'ünün şifalı sularına girmek üzere Van'a geleceğiz.  Burada bir yazlık almayı düşünüyoruz. Van Gölü'nün tedavi edici özelliği tanıtılmıyor,  pek bilinmiyor. Valilik, üniversite, belediyelerin sağlık turizmi için özel projeler hazırlaması gerektiğine inanıyorum.   Bu arada dünyanın en önemli gölü olan Van'ın incisi Van Gölü'nün sorumsuzca kirletildiğine üzülerek tanık olduk. Burası aslında doğal kaplıcadır. Özenle korunması gerekir. Vanlıların çok önemli bir değere sahip olduklarını bilmeleri gerekir. Bu düşünceyle Van Gölü kirletilmekten, kirlenmekten korunmalıdır. Şifalı Van Gölü'nün kirletilmesi doğrusu bizi üzdü " dedi.

"Cilt hastalarına Van Gölü'nü öneriyorum"

Van'a eşinin sedef hastalığının tedavisi için geldiklerini belirten Münir Görer sedef hastası olan eşini 5 yıl içinde götürmediği doktor, götürmediği yer kalmadığını söyledi.  Yaklaşık olarak 4-5 şehre eşini götürdüğünü ancak bir türlü çare bulamadığını kaydeden Görer, " Önerilen her yere gittik.  İnsanın hastası olunca her öneriyi dikkate alıyor. Bunu bilen bazı kesimler mafyalaşarak hasta ve yakınlarını açık şekilde sömürüyorlar. Muayene için kapısını çalmadığımız doktor kalmadı. Torbalar dolusu ilaç kullandık. Ama hastalığa çare bulamadık.   Antalya'da bir gün oğlum annesinin hastalığı ile ilgili internet ortamında araştırma yaparken Van Gölü'nün sodalı, tuzlu suyunun cilt hastalıklarına iyi gedildiğini okuyunca bizde son çare olarak Van'a gelmeye karar verdik.  20 gündür Van'dayız. Van Gölüne girmeden önce eşimin her tarafı sedef nedeniyle yara bere içerisindeydi. Vücudu sürekli kaşınıyordu. Yaşamı çileye dönmüştü.  Eşim Van Gölü'ne girdikten sonra kaşıntısı kesildiği gibi yaraları da kapandı.  Şu an hiçbir rahatsızlığı kalmadı. Van Gölü'nde sabah, öğlen, akşam günde 3 seans olmak kaydıyla suya giriyor. Gölden çıktıktan sonra duş almıyor. Gölün şifalı suyu üzerinde kalıyor. Dünyanın en büyük şifalı doğal kaplıcası Van Gölü'dür. Ama Vanlılar bunun pek farkında değil.  Sedef, mantar, egzama hastası olan bütün cilt hastalarına Van Gölü'nü öneriyorum" diye konuştu.

"Van Gölü cilt hastalıklarının tedavi merkezidir"

Van Gölü ile ilgili çalışmalar yapılması gerektiğini dile getiren Münir Görer, " Van Gölü bir mucizedir. Devlet büyüklerinin Van Gölü'nü sağlık boyutuyla ele almaları gerekiyor. Van Valiliği, YYÜ, belediyeler, ilgili kurumlar ve kuruluşlar Van Gölü için harekete geçmesi gerekir. Van Gölü sahillerine sağlık amaçlı özel plajlar, yazlıklar yapılabilir.  Eşimin tedavisi için burada yazlık almayı düşünüyorum. Van havası, suyu, ulaşım imkanları olan güzel bir ildir. Van Gölü'nde şifa bulmanın bir maliyeti de yoktur. Hem dinleniyorsun, hem tatil yapıyorsun hem de tedavi oluyorsun.  Ancak Van Gölü'nün kirletilmesine çok üzüldük. Yün yıkanıyor, poşetler, plastik şişeler, katı atıklar göle atılıyor, ayrıca çevre yerleşim yerlerinin işletmelerin atık suyu ve kanalizasyonu göle akıtılıyor.  Van Gölü suyunun tedavi edici mucizevi özelliği var. Ancak kimse bunun farkında değil.  Van Gölü cilt hastalıklarının tedavi merkezidir, sahip çıkılmalı kirletilmesi önlenmelidir" dedi. 

Vansesi Haber Merkezi