Van Depreminin 2. Yıldönümü

Erciş ilçesinde meydana gelen depremde yakınlarını kaybeden ve yaralı kurtarılan vatandaşlar, 2 yıl önce yaşadıklarını anlattı Veysel Sağlam: 'O gün işteydim. Deprem sonrası eve koştum. Bakt...

VAN 22.10.2013 12:02:21 0
Van Depreminin 2. Yıldönümü
Tarih: 01.01.0001 00:00

SITKI YILDIZ - Özkan Bilgin - Erciş ilçesinde meydana gelen depremde yakınlarını kaybeden ve yaralı kurtarılan vatandaşlar, 2 yıl önce yaşadıklarını anlattı.

Van'da 23 Ekim 2011'de meydana gelen ve Erciş ilçesinde büyük hasara yol açan 7,2 büyüklüğündeki depremde, ilçede 477 kişi hayatını kaybetti, binlerce kişi yaralandı.

Depremde birçoğu enkaz altından yaralı çıkarılan ve aylar süren tedavilerinin ardından geride kalan yakınları ile hayata tutunan vatandaşlar, deprem günü yaşadıklarını AA muhabiriyle paylaştı.

Ailesini daha iyi şartlarda yaşatmak için depremden kısa süre önce ilçe merkezindeki Sevgi apartmanından daire satın alan Veysel Sağlam, depremde 54 kişinin hayatını kaybettiği apartmanın enkaz yığınına dönmesiyle hayattan kopma noktasına geldiğini söyledi.

Enkaz altında eşi ve bir çocuğunun yaralı, 2 çocuğu ile 2 yeğeninin ölü olarak çıkarılmasının acısını halen yüreğinde hissettiğini belirten Sağlam, şöyle konuştu:

"O gün işteydim. Deprem sonrası eve koştum. Baktım ki bina yerle bir olmuş. Çabalıyorum ama elimden gelen bir şey yok. Koca bloklar çökmüş üstlerine ve çocuklarımın hepsi altta.. Hamdolsun Rabbime. Sağ olsunlar kurtarma ekipleri geldi ve eşimi yaralı çıkardılar. Muş'a sevk edildi. Bir oğlumu helikopterle Erzurum'a gönderdiler. Sonra kızımı çıkardılar ama vefat etmişti. Yeğenlerim o gün bizdeydi. Yaralı çıkarılmış fakat yolda vefat etmişlerdi. Depremden sonraki 5 gün enkaz başında bekledim. Diğer çocuğumun daha cesedi çıkarıldı. Onların defin işlemlerini bitirdikten sonra Erzurum'da tedavi gören oğlumu alarak Muş'a, eşimin yanına gittim. Bir süre sonra eşimi alarak Gebze'ye gittik. Sonra da memleketimize döndük."

İlçeye dönmelerinin ardından ölen çocuklarının acısını dindirmek adına çocuk yapmaya karar verdiklerini vurgulayan Sağlam, depremden sonra yeni doğan kızlarına Sümeyye adını verdiklerini ifade etti.

 

-Yeni aldığı ev çocuklarına mezar oldu

 

Sağlam, depremden önce çocukları için çaba gösterdiğini, rahat yaşatabilmek için de apartman dairesi satın aldığına değinerek, "Evimize yeni taşınmıştık. Çocuklarım rahat etsin diye almıştım. Nereden bilirdim ki çocuklarıma mezar olacağını? Eskiden çocuklarım için çaba gösteriyordum. Artık eski hevesim yok. Bu sürede sağ olsun Kaymakam'ımız Barboros Baran ve eşi bize sahip çıktı" dedi.

Deprem günü yaşadıklarını anlatan 16 yaşındaki Alican Sağlam da koridorda bulunduğu sırada sarsıntı olduğunu ve binanın üzerlerine çöktüğünü dile getirdi.

Annesi ile kardeşleri, kuzenleri ve komşularının kızıyla enkaz altında kaldığını kaydeden Sağlam, depremden yaklaşık 8 saat sonra kurtarma ekiplerinin kendisine ulaştığını, çıkarıldıktan sonra önce sağlık ocağına ardından Erzurum'a sevk edildiğini belirtti.

Sağlam, "Bir buçuk ay Erzurum'da tedavi gördüm. Tedavim bittikten sonra babamla Muş'ta tedavi gören annemin yanına gittik. Gebze'ye gittiğimde hem fizik tedavi görüyor hem de okula devam ediyordum. Şu anda bir sorunum yok. Şükür atlattık" diye konuştu.

 

-Ayak ucundaki feryatlarla 33 saat kurtarılamayı bekledi

 

Sevgi apartmanının zemin katında kafe işleten Murat Sağlam ise pazar günü olması nedeniyle iş yerinde müşteri yoğunluğunun fazla olduğuna işaret ederek, depremden 33 saat sonra kurtarma ekiplerinin çalışması sayesinde kurtarıldığını kaydetti.

Ankara'da tedavi gören ancak tüm müdahaleye rağmen bir ayağı kesilen Sağlam, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Enkaz altında kaldığımda yaşadığım çok farklı bir duyguydu. O günü halen yaşıyorum. Depremde ayağımı kaybettim. Manevi olarak kazançlarım oldu ama maddi kaybım çok fazlaydı. Enkaz altında acı çekmiyordum. Fakat feryat eden, ah, vah çekenler vardı. Onlar için dua ediyordum. Onların o acıyı çekmesi bana daha çok acı verdi. Ayak ucumda bir kız çocuğunu gördüm. O duygu ancak yaşandığı zaman anlaşılabilir. Bin defa da anlatsak bir başkasının anlaması çok zor." - Van