Babam anlatırdı…
Bıyıkları henüz terlemiş çocuklar toplanıp, Diyarbakır’daki Yahudi küçesine (sokağına) giderlermiş…
Yer gök kavun çekirdeği kabuğu…
Yahudi kızlar, taş evlerin eşiğine oturup, sabahtan akşama kadar çekirdek çitlerlermiş…
Eh gençler de bakarlarmış tabii…
Sen misin bakan?
Yahudi delikanlılar rastladı mı, Müslüman çocuklara ölümüne dalarlarmış! Ufacık çocukları ayaklarının altına alır, ağızlarını burunlarını dağıtırlarmış…
Arbede çıkınca, artık etrafta Yahudi, Müslüman kim varsa, olay mahalline koşar, ayırmaya çalışırlarmış…
Büyükleri gören Yahudi gençler durur mu? Dayağı kendileri yemiş gibi üstlerini başlarını yırtıp, yerlerde debelene debelene, feryat figan eder, kendilerini acındırırlarmış…
Bu o kadar inandırıcı olurmuş ki, bizim çocuklar bir araba dayağın üzerine, bir posta da anne babaları pataklarmış!
Locaefendi için de babam Yahudi tıynetli derken haklıymış demek ki!
FETÖ çetesi de ayyynen Yahudi tıynetli işte!
Yıllar boyu ağlaya ağlaya çaldılar…
Ağlaya ağlaya kurban, Zaman aboneliği dilendiler…
Ağlaya ağlaya sömürdüler…
Ağlaya ağlaya devletin kılcallarına sızdılar…
Ağlaya ağlaya kendilerinden olmayan herkesi fişleyip, tasfiye ettiler…
Ağlaya ağlaya karılarının başörtülerini açtılar…
Ağlaya ağlaya âlüfte peşinde koşup, şantaj-montaj yaptılar!
Ağlaya ağlaya kumar oynadılar, zina ettiler, içki içtiler…
Ağlaya ağlaya ezandaki, Muhammeden Resulullah kısmını çıkardılar…
Ağlaya ağlaya kız yurdu bahçesinde esrar yetiştirdiler…
Zırıl zırıl ağlaya ağlaya, ayıla bayıla “Küçük Emrah” bakışlarıyla “duygu sömürüsü” yapa yapa, dış istihbarat servislerine vatanlarını satıp, para, güç ve iktidar elde ettiler…
Boyun büke büke PKK’ya, DHKP-C’ye, DAEŞ’e istihbarat verip, finanse ettiler.
Mütemadiyen ağlak, mütemadiyen boynu bükük, mütemadiyen dilenci kılıklı Locaefendiyi, kapısında özel uçak, lüks cipler bekleyen bir malikâne sahibi ettiler.
Locaefendi, kendi itiraflarıyla “ahmak” Haşhaşilerine “Bir ceketim bile yok” edebiyatı yapmaya devam etti. Onlar da yedi tabii… Ya da işlerine geldi…
Şimdi Uluslararası Af Örgütü de Locaefendi gibi çamura yatıyor gibi…
Gözaltına alınan Haşhaşiler dayak yiyormuş da, işkence görüyormuş da…
Yahu azıcık delikanlı olun, delikanlı!
İngiltere’de metroya yapılan terör saldırısı sonrası, sırf esmer diye bir gencin kafasına sıkmış adamlarsınız!
İngiliz ordusu içerisinde böyle terörist bir kalkışma olsa ne yapardınız?
Teröristler jetlerle parlamento binanıza saldırsa ne yapardınız?
Tanklar insanların üstünden geçse ne yapardınız?
Yollarda kafası, kolu, bedeni paramparça olmuş insanlarınız olsaydı ne yapardınız?
Silahsız protestocular skorskylerle taransaydı ne yapardınız?
İngiltere’de emniyet, genelkurmay başkanlığı, cumhurbaşkanlığı bombalansaydı ne yapardınız?
Kraliçenize suikast girişiminde bulunulsaydı ne yapardınız?
Söyleyeyim!
Tıpkı o esmer genci vurduğunuz gibi…
Yargısız infaz yapardınız!
Bu yüzden diyorum ki…
Önce aynaya bakın, aynaya!
Camınızdaki FETÖ parmak izlerini silin!
Öyle boş beleş laflar etmeyin!
Terörist darbe girişimi yapanları, bu tür artistik yaklaşımlarla aklamaya girişmeyin!
Bu milletin âhını almayın!
Bu dünya, etme bulma dünyası malum…
Etmeyin ki bulmayın!
Terör örgütü PKK’yı Cumhurbaşkanlığı sarayında ağırlayan François Hollande gibi kınadığınızla sınanmayın!
Ey Uluslararası Af Örgütü!
Durun bir dakika!
Bosna katliamı için ne yaptınız?
İsrail zulmü altındaki Filistin için ne zaman ses çıkardınız?
Sisi’nin katliamlarına peki?
Hımmm? Duyamadım?
Ya halkının üstüne misket bombaları yağdıran, işkenceyle öldürdüğü insanların ceset fotoğraflarına dünyanın tanıklık ettiği Esed için ne yaptınız?
Gerçi Adalet Bakanı ağzınızın payını verdi ama bunu da naçizane bir “kapak” olarak alın!
Zulmü alkışlamayın ki benzer bir zulümle sınandığınız vakit, biz de size aynı umursamazlıkla bakmayalım!
Anladınız mı?
Yeni Akit
