Turizmciler 2019'dan umutlu!

Van Gölü Havzası Turizm Derneği (VAHATU-DER) Başkanı Abdullah Tunçdemir, turizm alanında her bölgenin markalaşmış bir tur adının bulunduğunu ancak şimdiye kadar Van Gölü Havzası’nın bu kapsamda marka bir tur ismine kavuşmadığını

VAN 30.11.2018 10:09:30 0
Turizmciler 2019
Tarih: 01.01.0001 00:00
 

Van Gölü Havzası’nın da marka turlar arasına alınması için VAHATU-DER tarafından, geçtiğimiz hafta, Türkiye’nin en fazla tanınan tur operatörleri Van’a davet edildi.   
Havzadaki önemli turizm alanlarını dolaşan tur operatörleri ile Elitte World otelde bir de istişare toplantısı düzenlendi. 
Bu toplantıya, İstanbul ve Antalya’dan gelen tur operatörleri ve acente temsilcilerinin yanı sıra Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, DAKA Genel Sekreteri Halil İbrahim Güray, İl Kültür ve Turizm Müdürü Muzaffer Aktuğ, Ağrı Turizm İl Müdürü Muhsin Bulut, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Otel İşletmeciliği Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, VAHATU-DER Başkanı Abdullah Tunçdemir, Elite World Otel Genel Müdürü Oktay Aksoy, Ayanıs Turizm Başkan Yardımcısı Aytaç Tunçdemir, Kapıköy GTI Müdürü Türkmen Baydar, Sütçü Fevzi kahvaltı salonu sahibi Adnan Timur, Atasoy Gümüş sahibi Erdal Binici, Grand Deniz Tesisleri Sahibi Hikmet Deniz, Maciter Taşımacılık sahibi Furkan Macit, Hacıoğlu Restaurant sahibi Mehmet Suvarı, Van YYÜ’den Murat Oto, Doğubayazıt Ararat Restaurant sahibi Abdurrahman Ağa, oturma gecesi sanatçıları ve Van’daki bazı yerel gazete ve ajans temsilcileri katıldı. 
VAHATU-DER Başkanı Abdullah Tunçdemir, dernek faaliyetleri kapsamında hayata geçirdikleri projeye ilişkin olarak gazetemize açıklamalarda bulundu.
Tunçdemir, tur operatörleriyle diyaloga geçmenin amacını, elde ettikleri sonuçları ve derneğin bundan sonraki bazı çalışmaları hakkında bilgi verdi.

 

“AMAÇ VAN GÖLÜ HAVZASI’NI MARKALAŞTIRMAK”

İlk olarak amaca ilişkin bilgi veren Tunçdemir, şunları söyledi:
“Bizim amacımız, Van Gölü Havzası’nı markalaştırmak, tur operatörleri üzerinden iç turizmi geliştirip, turların buraya yapılmasını sağlamak. Şimdi internete girin google’a ‘Gap turu’ diye yazın, karşınıza hemen ‘Gap turu’ diye çıkar, Güneydoğu yazıyorsunuz, ‘Gap turu’ çıkıyor, ‘Karadeniz’ çıkıyor, ‘Kapadokya’ çıkıyor ama bizim böyle bir destinasyonumuz yok. Yani birileri ‘Van’ yazdığı zaman, ‘Güneydoğu turları’ yazdığı zaman ‘Van Gölü Havzası’ çıksın istiyoruz. Bu tur operatörleriyle yaptığımız gezi ve toplantıların amacı da buydu; biz ilimizi, Van Gölü Havzamızı, bu doğal güzelliklerimizi, kültürümüzü tanıtmak, insanları da buraya getirmek istiyoruz, bunun için de bu adımı attık. Bundan da güzel bir şey yoktur.”

 

PROGRAMA ALMA SÖZÜ

“Van Gölü Havzası” adının marka isimler arasında yer alması için gelen tur operatörlerinin programlarına alma sözü verdiklerini belirten Tunçdemir, şöyle devam etti:
“Van başta olmak üzere, Ağrı, Bitlis ve Hakkâri. Bizim destinasyonumuzda 4 tane ilimiz var. Van Gölü havzasında başta Van, sonra Ağrı-Doğubeyazıt, sonra Bitlis-Tatvan-Ahlat, sonra da Hakkari. Van Gölü Havzası bu, bir tek ili kapsamıyor yani. Biz de bunun başlangıcını yaptık, başarısını da inşallah önümüzdeki günlerde, yıllarda göreceğiz. Biz bu tur operatörlerini Van’a çağırırken hem ricada bulunduk, hem zaten onlar profesyoneldi. Onlar, 'Van Gölü Havzası’na biz gelirsek görürsek öyle karar veririz' diye düşünüyorlardı ve zaten görmeden kimse bir şey alıp satmıyor. Geldiler, memnun da gittiler. Bölgeyi komple gördüler, neler yapacaklarını zaten biliyorlar. Söz de verdiler, programlarına koyacaklarını söylediler… Şu anda herkesle görüşüyorum. Bunların dışında gelmeyenlerle de… Herkes 2019 yılı programına Van turunu bırakmış, bu bizi mutlu ediyor. İç pazarda inşallah 2019’da patlama olacak, çok da gelişecek, büyüyecek ama hepimizin amacı Van Gölü Havzası olsun. Yani sosyal medyaya girdiğin zaman google’da Van Gölü Havzası çıksın. Çünkü bu turu markalaştırdığımız zaman, bölgemize turist akışı daha fazla olacak.”

 

İKİNCİ AMAÇ…

Havzanın marka isimler arasında yer almasının ikinci bir amacı da olduğunu anlatan Tunçdemir, şöyle dedi: 
“Bu tur operatörlerin gelmeleri, bölgeyi görmeleri, kendi programlarına koymaları bizi mutlu etti. Zaten döndükten sonra da şu anda görüşüyoruz. Karşılıklı görüş alışverişimiz devam ediyor. Bu izlenim çok güzel, önyargıları olanlar olabilir, o silindi. Hoşgörümüzü, misafirperverliğimizi gösterdik. Yani bu güzel bir şey… Dernek olarak bir başlangıç yaptık. Tabi tek amacımız turlar değil, ikinci bir amacımız da, organizasyonlar, kongreler, bayi toplantıları gibi etkinlikleri de Van Gölü Havzası’na, bu illere çekmek! Bir gün gelip bir bayi toplantısını Hakkâri’de yapsa, Van’da yapsa, Ağrı’da, diğer illerde yapsa ne zararı var? Diğer illerde yapıyorlar, bir de buralara gelsinler. Defalarca Antalya’ya gidip otellerde toplantı yapıyorlar, eyvallah, ama ülkenin güzelliklerini, ülkenin gerçeklerini, birlik beraberliğini yakalamak istiyorsak, Van’a da gelecek, Ağrı’ya da, Hakkâri’ye de… Biz bunun üzerine bu projeyi yaptık ve böyle de devam edecek. Ben bir tur operatörü olarak, turizmci olarak bunun peşini bırakmam. Zaten tanıtımı elimden geldiği kadar yapıyorum da ama benimle yalnız olmuyor, kendi imkânlarım dâhilinde yapabildiğimi yapacağım. Van’ı seven herkes yapsın bunu, herkes sahiplensin, sivil toplum örgütleri, turizmle ilgisi olan, Van’ı seven herkes bu tanıtım için gayret göstermeli.” 

 

AVRUPA’DAN TUR OPERATÖRLERİ GELECEK!

Şu anda dernek faaliyetleri kapsamında ikinci bir çalışma yürüttüklerini ve çalışmanın yüzde 50’sini tamamladıklarını belirten Tunçdemir, şu bilgileri verdi:
“Tabi bizim farklı projelerimiz de var. Biz şimdi Avrupa’dan 20 civarında tur operatörlerini de getirmeyi düşünüyoruz. Bunun çalışmasını başlattık, yüzde 50’si bitti. Eskiden Van’ın nüfusu 100 bin iken 100 bin yabancı turist geliyordu ya, neden aynısı olmasın? Fransa’dan, Almanya’dan kültür turları geliyordu. Bu çok önemli… İnanıyorum ki Avrupa’da, Amerika’da yaşayanlar, herkes, eski günlerimizi hatırlayacak şekilde yine Van’a gelecekler. Biz bu yolu da açacağız. Bunu başarabilirsek çok iyi olacak. İşte dediğim gibi kolektif çalışmaya ihtiyacımız var, bunu başarmamız lazım. Sadece bir kişiyle, bir kurumla olmuyor. Kent dinamikleri olarak güç birliği oluşturmamız lazım. Mesela Elite otel, Grand Deniz Tesisleri, bu organizasyonda bize büyük katkıları oldu. Diğer Restaurantlar, gümüşçümüz herkes… Basınımız da ha keza… Van esnafımıza, destek veren herkese gönülden teşekkür ediyorum. Bu ikinci çalışmamız için esnaf bizi arıyor, ‘bizi de katın’ diyor, bu ne kadar güzel bir şey. Dolayısıyla bu ilk çalışmamız, örnek bir çalışma oldu, insanlar heyecana geldi.”

 

“KİMSEYE ZARAR GELMEZ”

Yabancı turistlerin “güvenlik” kuşkusuyla şimdiye kadar bölgeye gelmediklerini, bunda da abartılı yayınların rolü bulunduğunu ifade eden Tunçdemir, şunları söyledi:
“Son zamanlarda bölgede turizmin gelişmemesinin tek nedeni güven ile ilgiliydi. Güvensizlikti. İnsanlar korkuyordu gelmeye. En kötü dönemlerde bile herkese ‘gelin’ diyordum. Çünkü gelirlerse burada hiç kimseye bir şey olacağına inanmıyorum. Bizim misafirperverliğimiz hiçbir yerde yok. Bölge insanımız çok farklı. Fakat basın olayları biraz abartarak verdi, sosyal medyada bölge farklı görüntülerle tanıtıldı, bana göre Van’a çok yanlış yaptılar, çok abartıldı. Keşke olmasaydı. Biz bu olumsuz şeyleri hak etmiyoruz. Burada yaşayan bir vatandaş olarak söylüyorum. İnşallah bunları da aşacağız. Eski o yabancıların sokaklarda dolaştığı, yer bulamadığı günleri de göreceğiz.”

 

“TEPKİLER ZARAR VERİYOR”

Tunçdemir, Akdamar kilisesindeki ayin ve gençlik festivali sırasında bazı kesimlerin gösterdiği tepkileri örnek vererek bunların turizmi olumsuz yönde etkilediğini de söyledi. 
Turizm konusuna başka konuların bulaştırılmaması gerektiğini belirten Tunçdemir, “Van’da kilisenin açılması sırasında, gençlik festivalinde bazı olumsuzluklar yaşandı, tepkiler oldu, bu beni üzüyor. Siyasi, dini, mezhebi ayrılıklar üzerine bunu yapmamak lazım. Turizm apayrı bir konu. Eğer bu kilise Ermeni kilisesi ise, bu eseri bırakmışlarsa, bunlar da yılda bir sefer geliyorsa saygı göstermemiz lazım. Ben Vali Münir Karaloğlu döneminde şu teklifte bulundum; dedim ki, biz bu ayini bir değil, yılda 4 sefer yapalım. 5 sefer, 6 sefer… Bende şu anda, Ermenilerin özel günleri mevcut… Yılda en az 4 ya da 6 özel günleri var. Ve burada yılda 4 sefer gelip ayin yaparsa turizme ne kadar faydası olacak? Bunu düşünmek gerekir. Biz bunu da başaramadık, halen tepki gösteren var. Bu tür tepkiler bize zarar veriyor. Farklı görüşlerimiz olabilir, ama birbirimize saygı duymak zorundayız. Festivalin eksikleri olabilir, Van’a çok büyük katkıları olabilir, biz onun daha iyi nasıl yapılabileceğini tartışmalıyız, engellenmesini değil.” diye konuştu. 

 

“TURİZM PLATFORMU OLSUN!”

Turizm ile ilgili olarak Van’daki en büyük eksiklerden birinin de turizme dair bir platformun olmayışı olduğunu söyleyen Tunçdemir, şunları kaydetti:
“Bizde en büyük eksiklik, bir turizm platformunun olmayışı! Kentin bir turizm platformu olmalı. Orada herkes gelip kentin, bölgenin turizm durumu hakkında görüş belirtmeli, öneri sunmalı, ama bizde böyle bir şey yok! Turizmde olsun, hayvancılıkta olsun, sanayide olsun, bir birliğimiz olsun yani. Her ay düzenli bir şekilde bu platform toplansın. Kısa, orta, uzun vadede neler yapabiliriz, eksiklerimizi tespit edelim. Bu bölgede iki şey var, hayvancılık ve turizm, diğerleri de arkasından gelir. Biz bunu ön plana alıp da çalışmıyoruz. Bizim en temel sorunumuz bu. Bir araya gelememek…”
Özel Haber: Adil HARMANCI

Kaynak: (Prestij Haber Merkezi) - Prestij Haber Merkezi