TEBESSÜM-MİZAH ve ESPİRİ

Bilgin Erdoğan

VAN 17.08.2018 08:04:25 0
TEBESSÜM-MİZAH ve ESPİRİ
Tarih: 01.01.0001 00:00
 TEBESSÜM-MİZAH ve ESPİRİ

 

Mizah, hayatın tebessüm ettiren yönünü ortaya çıkaran bir sanat dalıdır. Konuşarak, karikatür yaparak, sinema veya tiyatro yoluyla, söyleşilerle veya yazılarla bu sanat icra edilir. Kimileri çok gülmek kalbi karartır derler. Aslında çok ağlamak dahi kişileri depresyona sokar. Lakin bu durum ağlamak veya gülmek ile ilgili değil, bu halleri gerektiğinden fazla yaşamak ile ilgilidir.

 

Zira dengesi kaçan her şey insana zarar verir. Mesela sevgi, vuslata gebe iken çok muhabbet tez ayrılık getirir. Sevgi’nin kötü olmasından değil, haddi aşmasındandır olumsuzlukla neticelenmesi. Mizah dahi öyledir, kanımca yerli yerinde olunca kıymetlidir. Zaten gülmek fena bir şey olsaydı Rabbimiz Kur’an’da “Ve elbet ağlatan da O'dur, güldüren de O” demezdi. Gülmek fena bir şey olsaydı Rabbimiz bunu yaparmıydı? Hem nebevi dilde dahi tebessüm sadakadir. Sadaka yani fıtrata sadık olma hali bir yönüyle.

 

 Tebessüme bizden sonra en fazla bizi sevenlerin ihtiyacı var. Geçenlerde yakınını kaybeden bir dostumun çok üzüldüğüne şahit olunca ölümden korkmasak dahi başkalarının üzülmemesi için bu hayatın yaşamaya değer olduğunu düşündüm. İçimiz acısa da tebessüm edebilmeliyiz. Zaten içi çok acıdığı ve hatta kan ağladığı için milyonları tebessüm ettiren sanatçıların varlığına şahidim.

 

Arap dilinde tebessüm B-S-M kökünden gelir ve Kur’anda Süleyman (a.s.) için “Karıncalar’ın dediklerini duyunca gülerek tebessüm etti” der. (bknz. Neml:27:19) Tebessüm yani positif olma hali bir liderlik vasfı olarak yorumlanabileceği gibi idrake dayalı bir bilgi’nin insanları tebessüm ettirebileceği bir gerçektir.

 

Dünya lideri Süleyman karıncaları işitince tebessüm etmiştir. Tebessüm negatif toplumlarda genelde tahfif etme amaçlı kullanılır ve insanların kendilerine gülünmesinden şiddetle rahatsız olunur. Oysa ki tebessüm vahyin dilinde olumsuz bir eylem değildir.

 

 Arapça m-z-h kökünden gelen mizah ile yine Arapça w-da-he kökünden gelen izah arasında etimolojik bir benzerlik olmasa da ses benzeşmesinden de öte anlamsal bir yakınlık vardır. Zira mizah, eksenine izah etmeyi koyarsa daha da bir anlam kazanır. İzah derken herhangi bir ideolojik tavziahattan bahsetmiyorum. Daha çok insanın kendisini ve çevresini tanıması veya sorumluluklarının farkına varması eksenli izah mizah isimli sanatı daha da anlamlı kılacaktır.

 

 

Dilimizde kullandığımız “espiri” ifadesi ise etimolojik olarak Latince “spiritüs "nefes, ruh" sözcüğünden gelmedir. Demek ki espiri’nin nefes veren, ruh katan bir iletişime hatta hayata canlılık katan bir özelliği vardır. Zaten “spirit” İngilizce ,“esprit” Fransızca, ruh ve nefes anlamlarına gelir. Bununla beraber Batı dillerinde şaka ve espiri anlamına gelen “Humor” kelimesi de Latince dir ve insan vücudunu oluşturan dört sıvıdan herbiri olarak bilinir.Bu etimolojik bilgi, “humar” denilen mizah’ın insan fıtratı’nın kopmaz bir gerçeği olduğunu düşündürmektedir.

 

 Hollandalı tarihçi Johan Huizinga ile Homo Ludens kavramı dünya literatürüne girmiştir. Nasıl ki Homo Sapiens, Düşünen İnsan, Homo Faber alet yapan insan demek ise Homo Ludens Oyun oynayan insan demektir. Dolayısıyla oyun oynamak insanın en bariz fıtri özelliğidir der Huizinga. Gerek antroploji ve arkeolojik bulgular ve tarih gerekse günümüzdeki oyun sektörü’nün alabilgine güçlü oluşu bu gerçeği destekler mahiyettedir. İnsan oyun oynamadan yapamıyor.

 

Evet , tebessüm, mizah ve espiri insana ruh katan bir özelliğe sahiptir. Tıpkı öğrenmek gibi eğlenmek dahi madem ki insanın fıtratında var öyleyse eğlenerek öğrenmek ve öğrendikçe eğlenmek en ideal öğretim şeklidir, Hatırlayın ki Süleyman (as) karıncaların dediklerini işitince tebessüm etmişti. Demek ki bilmek ve farketmek bizi tebessüm ettirebilme gibi bir niteliğe sahip.

 

O halde bizi güldüren ve acılarımızı nispeten hafifleten mizah ustalarına selam olsun ve Kemal Sunal gibi aramızdan giden büyük isimlere de Allah rahmet eylesin.