"Başta İslam ülkeleri olmakla beraber tüm dünya hunharca katledilişimizi adeta bir futbol müsabakası izler gibi seyretmekte."

Şam Yetim Derneği Başkanı Muhammed Şindi Ravi, Suriye'de üç yıldır süren iç savaşa karşı uluslararası toplumdan bekledikleri adımların gelmediğini söylüyor. Ravi'ye göre Suriye'de yaşananlar "akıl durduran bir trajedi".

Sekiz ay önce kurulan Şam Yetim Derneği, tüm mülteci kamplarında ve Suriye içinde yaşayan yetim çocuklar ve ailelerine maddi ve manevi destek veriyor. Dernek, faaliyetlerini yürütmek için merkez olarak Türkiye'yi seçmiş. Kuveyt, Suudi Arabistan, Lübnan, Ürdün ve Suriye'de de büroları var.

Al Jazeera'ye konuşan Muhammed Şinsi Ravi'ye göre Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed bu savaşta 'Suriye’nin sadece bugününü değil geleceğini de yok etmek istiyor', bunun için de çocukları hedef alıyor. Ravi savaşta yetim kalanların yanında çok sayıda çocuğun öldüğüne de dikkat çekiyor ve bunu şöyle açıklıyor:

"Bilindiği gibi bu direniş özünde çocukların eseridir. Dera’da duvara yazı yazan çocuklar direnişin kıvılcımı olmuştu. İşte Beşşar Esed bunun için ısrarla ve kasıtlı olarak çocukları yok etme peşindedir. Rejim sözcüleri zaten açıkça 'ya Esed kalır ya da bu ülkeyi yakarız' demekteler. Bu amaç içinde her türlü günahı vahşeti sergilemekte herhangi bir beis görmüyorlar. Bizim topraklarımız kan gölüne döndü ve hakikaten Beşşar'ın iktidarda kalması uğruna yok olmanın eşiğine geldi. Herkesten tüm Suriyelilerden intikam alınıyor."

Dernek ülke içinde ve dışında yetim çocukları tespit ederek öncelikle temel ihtiyaçlarını sağlıyor, sonra da eğitim desteği veriyor. Ravi çocuklara mesleki eğitimin yanında 'manevi' eğitim de verildiğini aktarıyor.

Suriye iç savaşı geride kaç yetim bıraktı?

Şam Yetim Derneği olarak resmi, kayıtlı 60 bin yetim tespit ettik. Çatışma ve ablukaların sürdüğü, giremediğimiz bölgeler de dâhil halen ulaşamadığımız çocuklarla birlikte rakam 180 bin civarındadır. Bu sayıya kayıp ve esir olanları da eklersek 300 bin çocuk bu savaşın doğrudan mağduru durumundadır. Sadece savaş süresince değil biz savaştan öncesini de kapsayacak biçimde ciddi bir sayım gerçekleştiriyoruz. Bu çalışmamızı da yaklaşık 800 kişilik bir ekiple yapıyoruz. Suriye içerisinde olduğu kadar Ürdün, Türkiye ve Lübnan gibi ülkelerde yaşamak zorunda kalan yetimleri de bu çerçevede kayıt altına alıyoruz. Yetimlerimizin kaybolmaması için tüm gücümüzle gayret gösteriyoruz. Onlar Suriye’nin geleceğidir. Ve diktatör yönetim bu çocuklardan korkmaktadır. Rejim onların babalarını ve kardeşlerini katletti, katlediyor. Bu yavruların da önünde, ülkelerinde kalırlarsa varil bombaları ile ölmek yada vatansız, yurtsuz yaşamaktan başka seçenek bırakmıyor. Medeni olduğunu iddia eden ve kadın-çocuk haklarından bahsedenler de bu zulmü tepkisiz kalarak net bir biçimde desteklemektedir. Kanımca bu ülkeler ve idarecileri kadın ve çocuk olarak sadece Batı'da yaşayanları görüyorlar ve onların hayat hakkı olduğunu düşünüyorlar. Suriye’de doğmuş olmaları da bizim yavrularımızın barbarca öldürülmesi için yeterli görülmekte. Biz topluca öldürülüyoruz ve bu dram tüm dünya tarafından kayıtsız izleniyor.

Çocuklara meslek edindirme amaçlı neler yapılıyor?

İnanın çok kısıtlı imkânlarla yetimlere ve ailelerine destek olmayı sürdürüyoruz. İşte bu imkânların yetersizliği bizi çocukların ve ailelerinin kimseye muhtaç olmadan hayatlarını sürdürecek yollar aramaya itti. Elimizde bulunan imkânlar nispetinde kurslar açıyoruz. Suriye içerisinde birçok terzilik ve el sanatları alanında yetim ailelerini eğiten kurslarımız var. Yine yetim derneği adına çalışan eczane, market ve konfeksiyon mağazalarımız bulunmakta. Tüm bu işletmeler, yetimlerimizin dışa bağımlı kalmadan yaşayabilmelerini sağlamak adına ve yine yetim ailelerini istihdam etmek için açılmış işletmelerdir. Yetimlerimiz bize ait kurumlardan ihtiyaçlarını ücretsiz temin etmekteler. Hariçten kişilere yaptığımız satışlarda kaynak olarak tekrar kullanılmakta. El sanatları olarak üretilenleri de açılan sergilerde satıyoruz. Türkiye’de ve diğer ülkelerde zaman zaman bu amaçla sergiler açıyoruz.

Kimlerden destek alıyorsunuz ?

Peşinen ifade edeyim ki en büyük desteğimiz Türkiye. 60 bin yetimimizi Türkiye giydiriyor. Yine Türkiye düzenli olarak yetim çocuklarımıza süt gönderiyor. Türkiye Hükümeti’ne ve derneklere bu konuda çok şey borçluyuz. Bu suçsuz masum çocuklar tüm insanlıktan davacı olacak. Tarih, insanlık ve Allah bizim uğradığımız zulme şahittir. Başta Batılı ülkeler ve Körfez devletleri olmak üzere refah içerisinde yüzen halkların sergilediği umursamazlık canımızın daha fazla yanmasına sebep oluyor. Türkiye tüm dünyaya insanlık dersi veriyor. Herkesin bizi terk ettiği bir anda yanımızda Türkiyeli kardeşlerimizi gördük. Hiçbir ülke açıktan ve yiğitçe Türkiye kadar yanımızda durmadı. Büyük bir sınav veriliyor ve maalesef insanlık kaybediyor. Savaş konusunda silah ve mühimmat desteği vermeyen ya da veremeyenler insani yardım konusunda da sınıfta kaldılar. Mahşeri vicdanlar kanamakta ve suçu nedir bilmeden bombalarla hayatları sönen çocuklar, sergilenen vurdumduymazlıktan Allah’ın huzurunda davacı olacaklardır.

Yılmaz Bilgen / Al Jazeera