Son 12 yıllık siyasi hayata damga vuran bir lider ve onun arkasından giden kitleler

Özgürlük için Erdoğan, ekmek için Ekmeleddin!. Hürriyeti olmayan birinin yiyeceği ekmeğinin tadını bile başkaları belirler. Çünkü ekmek yiyicinin seçme gibi bir hakkı yoktur, yıllarca Türkiye'de yaşayan halklara bu sistem reva görüldü. Dolayısıyla eski Türkiye'nin toplumsal hafızası silinmeyen ve silinmesi pekte mümkün olmayan bilgilerle doludur.

Askeri darbeler, Sıkıyönetimler, olağanüstü haller, faili meçhuller(belirli kesimlere belli olan meçhuller), işkenceler, köy boşaltmaları, pislik yedirmeler, köy meydanlarında sabahlara kadar bekletmeler vs. bütün bunları yaşayan biri olarak malum çevrelerin karşı çıktıkları 12 Eylül anayasa oylamasında evet demiştim.

Evet demek zorundaydım, çünkü birçok darbeyle birlikte, 12 Eylül askeri darbesin yaşayan biri olarak darbecilerin hazırladığı darbe anayasası halka çok çektirdi, çok kanlar gözyaşları aktı, ocaklar söndü değişmeliydi ve azda olsa evetle değişti. O değişimin sonucu bu gün artık yeni Türkiye'nin önünün açılmasına sebep oldu. O gün sırf Erdoğan karşıtlığı nedeniyle Türkiye'nin değişmesini bile kabullenemeyerek karşı çıkanlar bu gün özgürlükler alanında birçok iyileşmenin verdiği rahatlıkla istedikleri gibi siyaset yapabilmektedirler.

Ancak özellikle Kürt sorunu konusunda çözüm söyleyen birtakım çevreler gelinen noktadan rahatsızlık duymaktadırlar. Çünkü artık, şartlar değişti, cenazeler gelmiyor, insan kanı üzerinden yürütülen siyaset prim yapmıyor. Türkiye öyle bir ortama geldi ki, sırf Erdoğan karşıtlı nedeniyle Türk solu ile Kürt solu aynı zeminde buluştu, ulusalcı çevreler, koyu laikler, aşırı milliyetçilerle işçi partililer vs. bir araya gelerek değişen Türkiye'nin önüne geçmeye çalışıyorlar. Eski Türkiye'ye tüm baskılara dayatmalara rağmen yeni Türkiye'nin inşası için sandıklar halkın karşısına bırakılınca özgürlükten değişimden yana tercihini yaparak değişimin mimarını(Recep Tayyip Erdoğan) 12 yıllık sürede girdiği her seçimde zaferle çıkardı.

Türkiye'deki halklar ilk defa direkt Erdoğan'a oy verecekler, bu çok önemli çünkü Erdoğan'a sadece İstanbul seçim bölgesindeki seçmenler diğer yerlerde ise adaylarına oy veriyorlardı bu seçimde Türkiye'nin her tarafında direk Erdoğan'a oy verilecek. Bilindiği gibi üç aday var bunlardan ikisinin toplumsal karşılığının olduğunu görüyoruz(Erdoğan ve Demirtaş) Ekmel'in(kendi ifadesiyle) hiçbir toplumsal karşılığı yok tek karşılık var tabiri caizse çorbaya(ulusalcı, Türkçü, Kürtçü ırkçı çevreler) dönmüş bir ekibin adayı.

Erdoğan'ın iki rakibinden biri demin dediğim gibi ulusalcı, devletçi, ırkçı, sosyalist, nasyonalist vs. gurupları ekmek adayı Ekmeleddin İnsanoğlu'nu aday ederek yarışa katıldılar. Bir diğeri ise Selahaddin Demirtaş Kürt siyasal harekâtının siyasal rahatlığını yaşayan beyaz Kürt. Son HDP projesi tutar mı (bence tutmayacaktır), ancak Türk solunun hiçbir zaman Kürtleri hiçbir zaman tasvip etmeyeceklerini kendileri de biliyorlar buna rağmen sırf siyasal çıkarlar uğruna birlikte flört etmelerini Kürt halkı hiçbir zaman benimsemeyecektir. Zaten benimsemediği için Türk solunun önemli aktörleri bölgede siyaset yapamamaktadırlar tıpkı kafatasçı(CHP-MHP) gibi!.

Son 12 yıllık siyasi hayata damga vuran bir lider ve onun arkasından giden kitleler yeni Türkiye'yi kurabilmek için direkt kendisine oy vermek için sandığa gideceklerdir. Artık değişen Türkiyede hürriyetin "ekmek"ten daha önemli olduğunu beyan edenlerin sayısı her geçen çoğalıyor. Halkına her fırsatta zulmeden idarecilerin ileri sürdüğü aldatmacalar artık tutmuyor.

Özgürlük yerine halkı hep ötekileştiren Türk solu bu gün Kürt solunu da yanına alarak balayını ekmekle yapmak istedikleri ortama halk geçit vermeyecektir. Çünkü önce ekmek değil, önce özgürlük anlayışı geniş kitlelere anlatılabildiği ölçüde hürriyetler de gelişir. Şimdiye kadar maalesef bunun tam tersi yapıldı. Ne acı ki, kaderin bir cilvesi olarak “önce ekmek” diyenler halkı hiçbir zaman ekmeğe ulaştırmadı.

Hürriyetleri ikinci plana atıp, ekmeği birinci plana alanlar hep zulme uğradı, zulme uğradığı gibi ekmeğine de ulaşamadı, Bu durum ceberut devlet anlayışı için de milletler için de böyle oldu. Gelinen şartlarda ‘önce hürriyet’ diyenler çoğaldığına göre İnşallah önce hürriyete, sonra da ekmeğe kavuşacağız demektir. Ama bunun için önce aydınlarımız önderlerimiz siyasilerimiz başta olmak üzere tüm halkımız tarihsel hafızasını unutmadan sandık başına gitmeli. Merkezlerinde insan olan herkesim bu seferde özgürlük diyecek. "Ji bo jiyanek bi rûmet an azadî an azadî (Onurlu bir yaşam için ya özgürlük ya özgürlük.)" Son olarak bahçeliden bir tüyo "Kürt kökenli kardeşlerim, ekmek gibi gördükleri Türkiye için oy kullanmalı." Söylenilecek çok şey var ama!...

Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.