Siyasetin bal sinekleri

Av. Ercan Ezgin

VAN 8.11.2017 09:48:34 0
Siyasetin bal sinekleri
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Yasakların, yolsuzlukların ve yoksulluğun tavana vurduğu, “Ankara’nın göbeğinde başbakanlara yazar kasaların fırlatıldığı”, “okuduğu bir şiir nedeniyle dindar belediye başkanlarının zindanlara atıldığı”, “adliyede, emniyette, askeriye de adamlarımız var, her türlü işleriniz itinayla halledilir” diyen leş kargalarının, çaresizlerin, mazlum ve mağdurların cebine, üç kuruşuna göz diktiği eski vesayetçi ve ceberut devletin güçlü olduğu, özellikle dindarlara ve Kürtlere kan kusturulan 90’lı yıllardı. Bu zulmün adeta aracı haline gelmiş dönemin bazı hakimleri, savcıları, emniyet ve askeri yetkilileri “irticai ve bölücü terörle mücadele” adı altında devletin şefkatini unutmuş, ejderhanın azı dişleri gibi vatandaşını çiğniyordu, adeta yutuyordu. Hukuk ayaklar altındaydı. Adliye sarayları, adalet dağıtımı yerine ceberut devletin ve zulmün bekçiliğini yapıyorlardı. Hükümet vardı amma ortada devlet yoktu. Meydanda “devlet benim” diye gezen, apoletli ve cübbeli vesayetçiler, eli sopalı ve vicdanı donuk çeteler vardı.

ÇÖZÜM İRADESİNDE OLAN BİR İKTİDAR

Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla etkin mücadele söylemiyle 2001 yılında kurulan AK Parti, iktidara geldiği 2002 yılından 2008 yılına kadar he ne kadar iktidar olsa da tam anlamıyla devlete muktedir olamayan, 2007 seçimlerinde yüzde 47 oy almasına rağmen, kapatılma tehlikesiyle karşı karşıya kalan bir partiydi. Ancak gerek vesayetçi güruhlarla gerekse de bürokratik oligarşi ile etkin ve tesirli mücadele eden AK Parti, zorlu durakları bir bir aşmıştır. Hortumcuların, vurguncuların, darbeci ve mandacıların oyun ve tuzaklarını da bir bir ayaklarına dolamıştır. Ha AK Parti öncesi yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar diz boyuydu da AK Parti döneminde her şey dört dörtlük mü? Tabi ki hayır! Eksiklik, aksaklık, yolsuzluk ve yoksulluk hiç yok mu? Tabi ki var! Ancak bu sıkıntıları da yıllar geçtikçe bir bir çözme ve minimum düzeye indirme iradesinde ve ısrarında olan bir iktidar var.

İKTİDAR GÜÇLENDİKÇE SİNEKLER ARTAR

AK Parti iktidarı giderek güçlenen, güçlendikçe de devletleşen bir hal almaya başladıktan sonra, dostlukları mezara kadar değil de pazara kadar devam eden, ceplerinde 6 partinin rozeti bulunup, iktidara kim gelirse onun rozetini takan “siyasetin bal sineklerinde” müthiş bir artış yaşanmakta. Gerekirse göze girmek ve bala az da olsa konmak için sadakatin büyüğünü gözler önüne sererler, iktidar ile arası açılanlara demediklerini, etmediklerini bırakmazlar. İktidarda olunduğu ve kovanda beslenecek bal çıktığı sürece bunlar en kral reisçi ve dava adamlarıdır. İktidar düşer, kovanda bal biterse, o zaman takarlar yeni iktidarın rozetini, sararlar yeni bal kovanı sahibinin etrafını dalga dalga. “Zübükzade İbram”tipli bu bal sinekleri çok tehlikelidir, bal bulamayınca iktidarı petekleriyle beraber derhal satarlar.

ZÜBÜKZADE İBRAMLAR, YOLUNACAK KAZ ARARLAR

Anadolu’nun Ankara’ya uzak ücra şehirlerinde başta Diyarbakır olmak üzere, kimileri Cumhurbaşkanı gizli danışmanı, kimileri Başbakan özel temsilcisi, kimileri eski Danıştay üyesi kimileri de parti içinde kıymeti harbiyesi olan siyasilerin dostu veya il temsilcisi sahte sıfatlarını” kullanıp sadece gariban halka değil, en tepeden en tabana kadar birçok bürokratik idarecilere, siyasi kişiliklere dahi kendilerini çok büyük ve nüfuzlu adamlar diye yuttururlar. Şık giyinirler, lüks araçlara binerler, lüks bürolar açarlar, kaynağı, geliri belli olmayan aşırı harcamalar yaparlar. “Her türlü işi, ihaleyi bitirebiliriz abi” diye piyasa da volta atarlar. Özellikle seçim dönemlerinde biri gider, biri gelir, biri büro açar, biri yolacak kaz arar. Parayla işe adam yerleştirmeden tutun da yerel ve genel seçimlerde kendilerine parti genel merkezince verilen sözde gizli görev sahtekârlıklarına kadar çeşit çeşit iddialar. Titan saadet zinciri gibiCumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, vekiller, il valisi, belediye başkanı, başsavcısı ve diğer üst düzey bürokratlardan kimi nerede yakaladılarsa, hangi törende olursa olsun fark etmez, zoraki de olsa çektirirler bir samimi resim, sonra padişahım çok yaşa, gelsin övücü yorumlar.

AK PARTİYE BÜYÜK ZARAR VERİRLER

Özellikle İktidarın, siyasi kimliklerin, il bürokratik kadrolarının bu tiplere karşı çok uyanık olması, onların sömürülerine kendilerini ve devletin imkanlarını alet ettirmemesi ve bu düzenbazlıklara kesinlikle engel olacak mekanizmaları sert bir biçimde devreye koyması lazım. Zübükzade İbram” tipliler, AK Partili gibi kendini göstermektedir. Belki de “iki rekat namaz kılmaz, alnı hiç secdeye değmez ama en muhafazakar dava adamından daha çok davam da davam, ümmet ümmet”diye naralar atarak en çok da iktidarda olan AK Parti’ye bu yolla zarar vermektedir.AK Parti ruhunda ve özünde imanlı, ihlaslı, erdemli, cesur, ahlaklı ve dürüst öncü kadrolarla ve dava adamlarıyla; zulme ve haksızlığa isyan ve itiraz ederek, adalet ve kalkınmayı önceleyerek, ehliyet ve liyakata önem vererek, halkı ve hakkı gözeterek hep birinci parti olmuştur ve halktan büyük teveccüh görmüştür. Menfaatin din ve imanın yerine geçmeye çalıştığı böyle zamanlarda Rabbim imanlı, ihlaslı, ahlaklı, cesur ve dürüst yöneticilerin sayısını artırsın.

Vesselam!