“Sivil toplum sivil topluma karşı“

Prof. Dr. Ömer Çaha, Radyo Selam’da yaptığı konuşmada sivil toplumun önemine işaret ederken, günümüzdeki son duruma ilişkin yorumlarda bulundu.

VAN 12.11.2017 14:34:26 0
“Sivil toplum sivil topluma karşı“
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Yöneliş Haber

Diyarbakır’dan yayın yapan Radyo Selam’da Zafer Burakmak’ın hazırlayıp sunduğu ‘Yöneliş’ programının konuğu Prof. Dr. Ömer Çaha idi. Sivil toplumun örgütlerinin önemi ve günümüzdeki son durumu hakkında yorumlarda bulunan Çaha, özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası bir daralmanın yaşandığını belirtirken “Bizler bunun geçici olmasını umuyoruz. Umarız bu durum kalıcı bir şekle bürünmez.” dedi.

MİLLİYETÇİLİK ANLAYIŞI SİVİL TOPLUMU TEHDİT EDİYOR

Sivil toplum örgütlerinin, daha fazla sivil irade, daha fazla özgürlük ve daha az devletin çizdiği sınır anlamına geldiğini belirten Çaha, sivil toplumun özgürlükler alanındaki vazgeçilmezliğine vurgu yaptı. 1980 sonrası gelişen sivil toplum hareketlenmesinin, AK Parti iktidarıyla birlikte 2004 yılında zirve yaptığını ve on binlerce derneğin kurulduğunu belirten Çaha, “Şunu kabul etmek gerek ki, Türkiye’de giderek yayılan bir milliyetçilik anlayışı söz konusu. Milliyetçilik anlayışının temelinde de daha fazla devlet, daha fazla otorite vardır. Sivil toplumla ilgili en büyük tehdit alanlarından birini bu oluşturur. Çünkü sivil toplum, özü itibariyle sınırlı devleti tarif eder. Daha fazla sivil insiyatifi talep eder. Oysa milliyetçilik daha çok benzeşmeyi ve devlet otoritesinin artmasını talep eder. Tabi bu durumun Türkiye’nin yaşadığı süreçle de bağlantısı var. Hem içerde hem dışarıda yaşadığı şartlarla da bağlantısı söz konusu.Ama bunun da altını çizmek gerekiyor ki; Türkiye’deki sivil toplumu bekleyen en büyük tehlike alanlarından biri de yükselen milliyetçi anlayıştır. Milliyetçilik kültürü bizi öyle bir hale getirebilir ki, her tür sivil talep, demokratik talep kuşkuyla karşılanma sonucunu doğurabilir. Buna da dikkat etmek gerekir.”

SİVİL TOPLUM, MISIR VE UKRAYNA ÖRNEKLERİNDE AMACININ AKSİNE KULLANILDI

Prof. Dr. Çaha, coğrafyamızda, Mana Yayınları’ndan çıkan son kitabına verdiği “Sivil toplum sivil topluma karşı” durumunun da yaşandığını belirterek “Sivil toplum örgütleri sivil alanı, daha fazla demokrasiyi tarif eder. Sivil toplum hareketleri, daha fazla birey, daha fazla insan, daha fazla toplum ve daha az devleti talep eder. Ama şöyle de bir realite de var; son beş altı sene içerisinde dünyada sivil toplum örgütleri üzerinden toplumların kaderine deyim yerindeyse müdahale edildiğini de görüyoruz. Mısır’da Arap Baharı sırasında yaşananları gördük. Oradaki gençlik hareketleri, darbeye yönelik kullanıldılar. Yine Ukrayna’da yaşananları gördük. Dış mahfiller, sivil toplum örgütleri üzerinden ülkelere bir şekilde müdahale ediyorlar. Ya da oradaki sivil talepleri bir şekilde kendi hedeflerine yönelik kanalize edebiliyorlar. Eğer Türkiye’de hükümet, Gezi olayları sürecinde ciddi şekilde direnç göstermeseydi bugün Türkiye bambaşka bir noktaya evrilmiş olabilirdi. İşte Mısır’da gördük, Tahrir Meydanı’nda demokrasi talep eden sivil toplum örgütleri, kendi elleriyle bir diktatörü başa getirdiler. Dolayısıyla kullanıldılar. Ukrayna’da baktınız zaman bölünme noktasına geldi. Kırım, Ukrayna’dan Rusya’nın eline geçti. Sivil toplum kuruluşları kendi özgün iradeleriyle bir takım faaliyetlerde bulunmaları önemli ama arka planda sivil toplum örgütlerinin kullanılması da ne yazık ki söz konusu olabiliyor.” dedi. Çaha, Gezi olaylarında meşru hak talep eden sivil toplum örgütlerinin de var olduğunu sözlerine ekledi.

SİVİL TOPLUM, ÖZGÜRLÜKLERİ TALEP EDER VE KORUNMALIDIR

Dünyadaki bu tür sonuçların, sivil topluma negatif bir gözle bakmayı gerektirmediğini belirten Çaha, “İstisnalar söz konusu olabilir ama burada genel kaide önemlidir. Genel kaide olarak da; sivil toplumu talep etmemiz, onu korumamız ve ondan yana tutum ve davranış sergilememiz olmalıdır.” ifadelerini kullanırken, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında sivil toplum hareketlerinin direnişlerini de hatırlattı; “15 Temmuz, Türkiye’nin demokrasi tarihinde de sivil toplum tarihinde de çok önemli bir dönüm noktasıdır.” vurgusunu yaptı.