Şeytanın hilesi çoktur

Sizin destekleyecek bir partiniz var mı?

VAN 2.06.2015 00:14:54 0
Şeytanın hilesi çoktur
Tarih: 01.01.0001 00:00
 “OY VERİLMEYECEK PARTİ BELLİ”

Son viraj,

Yani son hafta kime oy vereceklerini karara bağlayanlar çoğunluktadır. Hala kararsızlar varsa bunlarda azınlıktır diye düşünüyorum.

Şeytanın hilesi çoktur dolayısıyla insana bilmediği, fark etmediği yanından yaklaşmak gibi bir mahareti vardır.

Bir şeytani faaliyet biçimi olarak pragmatizm taraftarlarının taktikleri de tıpkı şeytanın hileleri gibi çoktur. Buna son günlerde daha çok rastlamaktayız. Dün övülenler bu gün yerilmekte, dün yerilenler bu gün övülmekte, övülmekle kalmayıp her derde derman oldukları ısrarla savunulmaktadır.

Öyle ki, bunları Zaman zaman ülkeyi terörden, irticadan, bölünmekten veya komünizmden kurtarmak adına hareket eder, masum zihinleri avladıklarını görür ve ne kadar samimi olduklarını zannedersiniz. En masum gerekçelerle boy gösterir ve kendi varlıklarını, potansiyel güçlerini şişirme algılarla şişirdiklerine şahit olursunuz.

İşte böylesi birtakım kitleler sayıca az, fakat sesleri çok çıkan bunlar sosyalistlere, demokratlar, kökten milliyetçilere, komünistlere, liberallere, muhafazakârlara, vs. yar olmak yerine sadece kendi hedeflerine ulaşmayı karar kılardır.

Bunların kararları renklerinin belli olmaması üzerine tasarlandığı için oy verilmesi gereken üzerine değil de, "oy verilmemesi gereken" üzerinde yoğunlaşır. Söylemleri “Oy verilmeyecek parti belli” bu söylem bölgeden bölgeye, ilden ile mahalleden mahalleye hatta evden eve farklılaşmaktadır.

Oy verilmeyecek dedikleri malum ülke siyasetine çok önemli katkıları olan, icraatlarıyla adeta kendisini alternatifsiz kılan AK Parti var. Onlar, AK Partiye vermeyin de kime verirseniz verin! Neden çünkü fayda bitti dostlukta haliyle bitecek.

Burada oluşturulan algıya bakıldığında doğrusu insan sormadan edemiyor madem Oy verilmeyecek parti belli imayla da olsa işaret ediyorsunuz o halde siz kime oy vereceksiniz?..

Sizin destekleyecek bir partiniz var mı?

Hayır, çünkü çıkara göre parti belirlenir, nabza göre şerbet verilir de ondan!.

Oysa Türkiye'deki tüm hareketler, yapılanmalar, sendikalar, dernekler, cemaatler vs. kendilerine yakın olan siyasal düşünceye desteklerini verir ve bu konuda taraftarlarını bilgilendirmek yönlendirmek için gerektiğinde açıklama bile yaparlar. 

Siyasal bir sabitelikleri olmadığı için bir bakmışsınız, sahillerde CHP'ye, iç Anadolu ve Karadeniz de MHP'ye doğu illerinde ise HDP'ye kimi küçük yerleşim yerlerinde ise "milli ittifaka" hatta Tuncalı Ovacık'ta komünist partiye destek verdiklerine tanık olursunuz…

Oysa, bunlar kurulduğu günden berri AK Partiden en fazla faydalanmış, siyasi bakımdan da tıpkı Ecevit dönemindeki CHP zihniyetine destek için yönlendirdikleri tabanlarını bu sefer "oy verilmeyecek parti" sloganıyla AK partiye karşı kitleleri yönlendirmeye çalışması oldukça düşündürücüdür.

Toplumun değerlerini hiçbir şekilde hesaba katmayan zoraki ideolojilere destek için beyin yıkamasını, desteğin verilmesi gerekene değil de verilmemesi gerekene yönlendirilmeye çalışılması kendileri dışındaki kitlelerin zihinleriyle alay etmek değil midir?

Bu kitleler 80-90'lı yıllarda yaşadıklarını toplumsal hafızadan silmeye çalışmaları ve sanki hiçbir şey olmamış yaşanmamış gibi değerlendirilmesi hangi ideoloji, din, mezhep, siyasi ahlakla bağdaştırarak "oy verilmeyecek parti" oyununa kim gelecek?

Siyasal alanda birçok taktikler oldu görüldü ancak böylesi ilk kez yaşanmaktadır desteklenmesi gerekeni açıklamadan desteklenmemesi gereken üzerinden propaganda yapmak çok şeytanca bir taktiktir. Birinci ağızdan(cumhurbaşkanı) "ne istediler de vermedik" itirafına rağmen bu noktaya gelinmesinin daha doğrusu getirilmesinin bahanesi sadece destek verip verilmeme meselesi olmadığı gün gibi ortadadır.

Son olarak "ne istedilerse verdik" sözünden sonra şunu rahatlıkla söyleyebilirim "Hz Ali'ye bir gün biri gelir der ki "Ya Ali filan adam senin için ben onu öldüreceğim dermiş, sen ne dersin" Hz Ali'nin yanıtı çok kısa olur. Der ki; "Ben ona iyilik etmedim ki beni öldürsün" der. Her istedikleri verilmemiş olsaydı herhalde bu düşmanlık da oluşmazdı.

Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.