Şeriat – Teokrasi Çıkmazı ve Demokrat Müslüman Kavramı

OKUYUCU YAZILARI SİZLER İÇİN YAYINLIYORUZ...

VAN 18.03.2017 21:43:22 0
 Şeriat – Teokrasi Çıkmazı ve Demokrat Müslüman Kavramı
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Şeriat – Teokrasi Çıkmazı ve Demokrat Müslüman Kavramı
Teokrasi: Dine dayalı sistem, din otoritesine bağlı sistem. Teokrasi kelimesi Yunancada tanrı anlamına gelen “Theos” kelimesinden türemiştir.

Şeriat: Teokrasinin aksine yol, metod gibi kavramlara tekabul edip Kuran’ın koymuş olduğu kurallardır.

“Sana da geçmiş kitapları tasdik eden ve onları kollayıp koruyan kitabı hak ile indirdik. Onların aralarında Allah’ın indirdiği ile hükmet. Onların arzu ve heveslerine uyarak, sana gelen haktan sapma. Biz, her biriniz için bir şeriat ve yol belirledik. Eğer Allah dileseydi sizi tek bir ümmet yapardı, fakat size verdiklerinde sizi denemek istedi. Öyleyse iyiliklere koşun. Hepinizin dönüşü Allah’adır. O, ihtilafa düştüğünüz şeyleri size haber verir.”
                                                            
                                                                              Maide Suresi 48. Ayet

Bismillah

Toplumda öne çıkan en büyük sorunlardan biridir: “Şeriat – Teokrasi” karıştırması. Teokrasi şeriatın aksine eski Mısırda (Firavun) görüldüğü gibi yöneticinin tanrı olduğu veyahut doğrudan tanrı ile iletişime geçtiği, gücünü tanrıdan aldığını iddia ettiği yönetim biçimidir. Afrika’nın klasik toplumlarında topluluğun şefi olan kişi, siyasi iktidarı şahsında topladığı gibi geleneksel dinin en üstün temsilcisi, tanrısal nitelikli bir lider ayrıca bolluk, kıtlık, yağmur vb. tabiat olaylarının düzenleyicisi olarak algılanmıştır. Teokrasilerin genellikle batı Hıristiyan toplumlarında ortaya çıktığı görülür. Hıristiyanlık zamanla siyasete de müdahale ederek fonksiyonlarını artırdı. Kilise yapısı içinde sınıfsal bir biçimde güçlü bir yapı haline geldi. Kralların iktidar olmalarında Papalar etkili bir rol oynamaya başladı. Zamanla güçlü imparatorlukların dağılarak çok sayıda prensliklerin ortaya çıkmasıyla avrupada kilise devletleri doğmaya başladı. “Ruhban” sınıfı tarafından yönetilen bu devletler teokratik sistemlerin başlıca örneklerini oluşturdular. Zamanla bu yönetim baskı ve zorlamaya dönüştü. Halk bundan rahatsızdı. Bilimle uğraştığı daha doğrusu kilisenin menfaatleriyle çatıştığı için birçok bilim adamı asıldı. Kısacası teokrasilerde, siyasi ve idari liderler dini daha çok menfaatlerini meşrulaştırıcı bir yapı olarak kullanıp, kendi düzenlerini din adı altında sunarak otorite sağlamışlardır.

Şeriat ise bunun aksine Kuran’ın koyduğu ve bunun dışında hiçbir beşeri sistemin Müslümanlar tarafından kabul edilemeyeceği ayrıca “Dinde zorlama yoktur.” İlkesine sahip olan emir ve yasaklar dizisidir. 
Toplumumuzun sorunlarından biride bunun karşısında duran “Demokrat Müslüman” kavramıdır. Yazının başındaki ayette de belirtildiği gibi “…Onların aralarında Allah’ın indirdiği gibi hükmet…” Bu cümle dinin bu kavramı kabul etmediğinin açık göstergesidir. Ayrıca Allah Casiye suresi 18. ayette şöyle buyuruyor : “Sonra seni din hususunda apaçık bir şeriat sahibi kıldık. Sen ona uy, bilmeyenlerin heva ve heveslerine uyma.” 
Toplumun büyük kesiminde şeriat teokratik yönetim şekli olarak algılanmakta ve şeriatın çağ dışı, gerici ve dogma olduğu dile getirilmektedir. Dinin ve Kuran’ın evrenselliğine iman ettiğini söyleyen bir toplumdan bahsediyoruz. Bu sizce de garip ve çelişkili bir durum değil mi? Cezaların gericiliğinden bahsediliyor. Oysa hiçbir yönetim biçiminde bir cezanın mağdur kişinin kendisi veya öldüyse kardeşi tarafından hafifletilmesi (…ama her kim, ölenin kardeşi tarafından bir şey karşılığı bağışlanırsa, o zaman örfe uyması, ona diyeti güzellikle ödemesi gerekir. Bu, Rabbiniz tarafından bir hafifletme ve bir rahmettir… 2: 187) Kurandaki kadar çözümsel ve barışçıl değildir. Cinayetlerden, tecavüzden, hırsızlıktan, şikâyet eden toplumun daha doğrusu cezaların hafifliğinden yakınan toplumun şeriatın cezalarını gerici görmesi ne kadar da garip. Aşırıcılığı yasaklayan bir dinden bahsediyoruz. Ne kadar gerici değil mi? (!) Yeryüzünde inandığı, tabi olduğu dinin kurallarını bu denli yok sayan başka bir toplum var mıdır? Elbette yoktur.

Özetleyecek olursak toplumda yanlış anlaşılan şeriat kavramı teokratik yönetimle karıştırılmamalıdır. Şeriatta baskı yoktur. Zorlama yoktur. Teokraside ise aksine zorlama, baskı ve menfaat yönetimine dayalı bir sistem vardır.
Son olarak “Egemenli kayıtsız şartsız Allah’ındır.”deyip şu ayetlerle yazımı noktalamak istiyorum:
“Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
Asra yemin olsun ki insan mutlaka ziyandadır. Ancak iman edenler, salih amel işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.”
                                
                                                                            Asr Suresi 


                                                                                ALİ YILDIZBAŞ