‘Selamun aleyküm’ de Türkçe olsun!

Hakan Albayrak

VAN 8.11.2018 09:34:49 0
‘Selamun aleyküm’ de Türkçe olsun!
Tarih: 01.01.0001 00:00
 CHP Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz bir televizyon programında “Ezan Türkçe okunsun, ben anlayayım” dedi ve aynı gerekçeyle Kur’an’ın da Türkçe okunmasını istedi.

Ezan-ı Muhammedi’nin dünyanın her yerinde aynı dilde -aslî dili olan Arapça- okunması Ümmet-i Muhammed’in birliği ilkesini temsil eder, ulusal sınırları aşan bir aidiyet şuurunu ifade eder.

‘Bizde ezan Türkçe okunsun’ diyenler, bu şuurla derdi olanlardır; gerisi hikâye.

“Ben ‘Selamun aleyküm’ü anlamıyorum, Türkçe olsun”, “Ben ‘İnşaallah’ı anlamıyorum, Türkçe olsun”a kadar gider bu dert!

***

Ezanı anlamak istiyormuş…

Buyursun, hemen anlatalım:

Mealen “Allah en büyüktür; Allah’tan başka ilah olmadığına şahitlik ederim; yine şahitlik ederim ki Muhammed, Allah’ın elçisidir; haydi namaza; haydi kurtuluşa; Allah en büyüktür; Allah’tan başka ilah yoktur” deniyor ezanda.

Hepsi bu.

Müslümanlığın temel şartı olan -ve anlamını herhalde her Müslüman’ın bildiği- Kelime-i Şehadet’e ilaveten sadece “Allahu ekber” -ki bunun “Allah büyüktür” anlamına geldiğini şimdiye kadar gayrimüslimler de öğrendi- ve “Hayye ale’s-salah” ile “Hayye ale’l-felah” var.

“Hayye ale’s-salah” yani “Haydi namaza”, “Hayye ale’l-felah” yani “Haydi kurtuluşa”.

Sabah ezanlarında bir de “Esselatu hayrun min’en-nevm” denir, yani “Namaz uykudan hayırlıdır”.

Anlaşıldı, değil mi?

Bitti gitti işte.

Buncağızı anlamak için günde beş vakit “Türkçe ezan” dinlemeye ihtiyaç duyacak derecede korkunç bir hafıza probleminden muzdarip olanlar varsa, onlara da müjdeler olsun:

Ezan esasen namaz vaktinin geldiğini duyurmak içindir; anlamınıza gerek yok, ezanı duyduğunuzda namaza hazırlanın yeter.

***

Arapça olduğu için Kur’an’ı anlamamaktan şikâyet etmek de akıl kârı değil.

Sayısız Türkçe Kur’an meal ve tefsirinden haberi yok mu Öztürk Bey’in?

Bu ülkede Kur’an’dan bir ayet zikreden her vaiz muhakkak o ayetin Türkçe mealini de verir; haberi yok mu?

Hutbelerde Kur’an ayetlerinin Türkçe meallerini de vermek standart bir uygulamadır; haberi yok mu?

Buyursun, meal ve tefsirleri okuyup/dinleyip anlasın.

Sorun ne?

“Ben namazda Kur’an’ı Türkçe okumak istiyorum” mu diyor?

E kafasına göre takılsın öyleyse; onu tutan mı var?