Selam olsun öncü nesle

İbrahim Kılıç

VAN 30.05.2015 10:13:51 0
Selam olsun öncü nesle
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Pek çok sebepten mütevellit durağan geçen ve baskı altındaki bir dönemden sonra İmam-Hatip’ler tekrar özgürlüğüne kavuştu.
Yeni nesil çok iyi bilip hatırlayamaz ama İmam-Hatiplilerin horlandığı, aşağılandığı, önlerinin sudan sebeplerle kesildiği kapkaranlık bir dönemin ardından alnını gere gere “Çok şükür İmam-Hatipliyim” diyebilen bir döneme ulaştık.
İmam-Hatipli kimliğini sır saklar gibi gizleyen pek çok insanın bu geçici dönemde hiçbir kazanımı olmamıştır. Bilakis, kendine güvenen, sadece Allah için seven insanların sempatisini kaybetmiştir.
Bu tip düşüncede olanların kendilerine şu soruyu sormalarını rica ediyorum: “Daha kaç yıl yaşayacaksın ve insan kaç kere ölür?”
Hemen herkesin aynı tarzda bir hayat tarzını benimsemesi fıtrata terstir. Çünkü Cenab-ı Allah (cc) bizleri yaratırken bedenlerimizde olduğu gibi ruhlarımızda da çeşitlilik bahşetmiş. Yani herkesin fiziki görünümü tıpa tıp aynı olmadığı gibi ruhsal ve fikri yapıları da tıpa tıp aynı olamaz.
Hal böyle iken dayatmacı ve tek tip zorlaması neden vuku buldu? Bin yıl sürecek denilen dönemin asırlar göz önüne alındığında göz açıp kapayıncaya dek geçeceğini kim tahmin edebilirdi ki?
Ne hepten soyutlanmış münzevi bir hayat tarzı, ne de sınırları gerektiğinden fazla zorlayan bir mücadele aşkının tek çıkar yol olduğu akıllardan çıkarılmamalıdır.
Merhametli, sevecen, önyargısız ve anlayışlı, geçmişin birikimlerini yeni kazanımlarla geleceğe aktarabilen bir fikri yapı çözüm yolu olabilir.
Geçmişte yaşanan her türlü olumsuzluğa ve imkânsızlığa rağmen İmam Hatip nesli duruşundan ve vakarından hiçbir şey kaybetmediği için ayakta kalıp milletin teveccühüne mazhar olabilmiştir.
Hele ki başörtüsü ve katsayı gibi engellerin kaldırıldığı günümüzde İmam Hatiplilere çok büyük görevler düşmektedir. Başarısızlık için geçerli bir mazeret kalmamıştır yani.
Bu çabalar için emeği geçen herkese sonsuz şükranlarımızı sunuyorum. Hem bu dünyada hem de ahirette kazanmışlardır.
1977 yılında adım attığım İmam-Hatip camiasının bir mensubu olmakla her zaman iftihar ettim ve Rabbim (cc) ömür verdikçe de ifade etmeye devam edeceğim.
Bizlerin yetişmesinde sonsuz emekleri bulunan öğretmenlerimize şükranlarımı sunuyor, ahirete göç etmiş olan öğretmen ve arkadaşlarımıza Mevlâ’dan (cc) rahmet diliyorum.
İmam Hatipliler bundan sonra da Allah’ın (cc) yardımı ve bizlerin de gayretleriyle, doğru bildiği yolda yalnız da olsa yürümeye devam edecektir.
Zihnen “Geride Kalanlar” ve “Öncü Nesil”in arasındaki en önemli fark budur.
Gönlünüzden güzellikler eksik olmasın, dostça ve sevgi ile kalın…