Seçimler için centilmenlik anlaşması

Kemal Öztürk

VAN 31.05.2018 12:00:58 0
 Seçimler için centilmenlik anlaşması
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Seçimler için centilmenlik anlaşması
Sanırım zamanı geldi. Son düzlüğe girildiğinde siyasi ortamdaki gerilim ve stres daha da arttı. Bununla beraber sosyal medyada iftira, yalan, çamur atma ve daha kötü şeyler de oluyor.

Acaba diyorum siyasi parti liderleri bir centilmenlik anlaşması yapsa da, ülkede gerilimi düşürse?

Tamam rekabet için biraz gerilim iyidir.

Stres motivasyonu arttırır bu da tamam.

Tabanı ve teşkilatı toparlamak için polemikler, tartışmalar yapılır. İtirazım yok.

Ancak şirazesinden kaymak üzere olan bir durumu da görmezden gelemeyiz.

DİKKAT ÇEKİCİ OLAYLAR

Saadet Partisi ve MHP teşkilatları arasında çıkan kavgada, vekil adayı yaralandı ve hastaneye kaldırıldı.

Ambulansın hareketine izin verilemediği iddiasıyla devletin polisi de siyasi tartışmanın içine çekildi.

CHP adayı İnce’nin miting meydanında TRT’yi ağır eleştirmesi sonrasında, TRT aracına saldırı oldu.

‘AK Parti Bağcılar Gençlik Kolları Başkanı polis dövdü’ diye yayılan ve yüzbinlerce insana ulaşan videodaki kişinin partiyle alakası olmayan bir galerici olduğu ortaya çıktı.

Sosyal medyada yalanın, iftiranın, çamur atmanın ve ahlaksızlığın boyutları ayyuka çıktı.

‘Temel Karamollaoğlu rakı içiyor’ diye paylaşılan fotoğrafın sahte olduğu anlaşıldı. Fotoshop‘la hazırlanmış

Muharrem İnce, ‘Erdoğan Parti kurarken FETÖ’den izin aldı’ diye ağır bir suçlamada bulundu, Erdoğan yalanladı, delil istedi. Hala bu büyük iddia ispat bekliyor.

CHP’nin siyaseti yine FETÖ üzerinden yapmaya başlaması gerilimi arttırdı.

Örnekleri daha çok sıralayabilirim de söyleyecek söze yer kalmaz.

Seçim atmosferlerini biliyorum. Sona doğru gerilim daha da artar ve seçim gecesi zirveye çıkar. Böyle giderse seçim gecesi Allah korusun kontrolsüz insanlar yüzünden ülkeye zarar veren şeyler yaşayabiliriz.

HERKES LİDERE BAKARAK HİZA ALIR

Sahada çalışan parti teşkilatları ve taraftarları hizayı lidere bakarak alırlar. Liderin durduğu yer neresiyse, herkes oradan başlayarak kendilerini konumlandırır.

Lider teşkilat arasında bir fark vardır: Yukarıdan aşağıya düşen taşın ağırlığı artar ve yere öyle çarpar. Liderden çıkan bir mesajın da aşağı teşkilatlara inene kadar ağırlığı ve etkisi artar.

Bu yüzden, mesela bir parti lideri, “bunları gördüğünüz yerde yuhalayın” dese, aşağı inene kadar o mesaj, “bunları gördüğünüz yerde kafasını kırın” haline gelebilir.

Liderlerin hal ve davranışlarında, mesajlarında, teşkilatlarına verdiği komutlarda çok dikkat olması gerekir.

Şimdi buna sosyal medya mesajları da eklendi. Nedense agresif ve biraz da sokak diliyle mesajlar yazan bazı parti liderleri, mesajın altındaki yorumları okuyor mu acaba? Kendi teşkilatlarının ve seçmen kitlesinin agresif mesajı ölüm tehdidine, sokak dilini küfür kıyamete çevirdiğini görmelerinde fayda var.

‘Aman bu sosyal medya bir şey olmaz demeyin. Onu yazan bir insan ve sokağa çıktığında bu mesajların etkisinde kalıyor.

SOKAKLARA YANSIYAN GERİLİM

Sokaklarda gerilim hissediliyor artık. Yol verme kavgalarında ölümlü vakalar oluyor. En küçük tartışma büyük yaralanmalı kavgalara dönüşüyor. Tahammül sınırları azaldı, en sakin insanlarda bile bir gerilim oluştu.

Tüm bunlar seçim yüzünden olmadı tabii. Ama bu olaylar toplumda bir stres birikimi olduğuna delalet eder. Seçim de bunun üstüne geliyor işte.

Fotoğrafın bütününe baktığınızda parti liderinden sözcüsüne, yazarından televizyon yorumcusuna, parti teşkilatından sivil toplum kuruluşlarına kadar hepimizin içinde olduğu bir sorumluluk alanı çıkıyor.

CENTİLMENLİK ANLAŞMASINI İLK YAPAN KAZANIR

Seçimlerde siyasi partiler arasında centilmenlik anlaşmaları yapılır. Liderler şiddet, küfür, hakaret, iftira, yalan haber gibi konularda üç beş satırlık bir centilmenlik anlaşması imzalasalar, inanın toplumun geneline bunun çok büyük faydası olur.

Ama biliyorum, seçimi savaşa, siyasi partileri düşmana dönüştüren politikacılardan bunu beklemek biraz hayal.

Ben yine de görevimi yapayım. Bakarsın içlerinden aklı selim sahibi bir lider çıkar, centilmenlik anlaşması imzalayalım der, diğerleri buna zorunlu hisseder kendini. Böylece gerilimin en yüksek seviyeye çıkacağı son düzlükte hepimizi üzecek şeyler yaşamayız.