Şabu: Türkiye iç savaşa sürüklenmek istendi

Ak Parti Tuşba İlçe Başkanı Nayif Şabu, Türkiye’de yüzyıl içinde birçok darbe ve darbe girişimi olduğunu söyledi. BaşkanŞabu, Adnan Menderes, Turgut Özal ve son olarak Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik saldırılarla, ülkede iç sava?

VAN 29.11.2016 10:31:33 0
Şabu: Türkiye iç savaşa sürüklenmek istendi
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Bölge: Necat Teyfun

       Ak Parti Tuşba İlçe Başkanlığı’nın Kasım Ayı Danışma toplantısında konuşan Başkan Şabu, Türkiye’nin bugüne dek birçok darbe ve darbe girişimine maruz kaldığını, ülke üzerinde uzun yıllardır oyunlar oynandığını ifade etti.


      Türkiye Cumhuriyeti öncesi de Osmanlı padişahlarına yönelik suikast girişimlerinin yapıldığı veya bizzat öldürüldüğünü anlatan Tuşba İlçe Başkanı Şabu, “Tarih boyunca hiçbir ülke Türkiye kadar darbe görmemiş, iç ve dış düşmanların saldırılarına maruz kalmamıştır. Osmanlı döneminden itibaren bu ihanetler zaman zaman baş göstermiş birçok Osmanlı padişahı ya suikast ya da bizzat katledilmiştir. Cumhuriyet tarihi boyunca Türkiye’nin gelişmesi, büyümesi, kalkınması yönünde çalışan ve hizmet eden birçok lider ve başbakana karşıda aynı ihanet ve aynı saldırılar olmuştur. Tek partili sistemin hâkim olduğu dönemlerde yokluk ve kıtlık içinde kıvranmış, büyük sıkıntılar yaşanmıştır” ifadelerini kullandı.


      1950 ve 1960 yılları arasında tek partili sistemle tek başına iktidar olan demokrat parti ve Adnan Menderes’in arkadaşları ile birlikte idam edildiğini söyleyen Tuşba İlçe Başkanı Nayif Şabu, “Menderes, ülkenin kalkınmasına insanların refah seviyesinin yükselmesine vesile oldu. Köylere kadar yol, çeşme, okul gibi hizmetler götürüldü. Ülkenin adalet yapısı ile demokratik ve özgürlüklerini koruyarak mutlu ve müreffeh bir on yıl yaşatmıştır. Bunu gören dış ve iç odaklar 1960 darbesi ile Menderesi tutuklamış dört arkadaşı ile birlikte idam etmişlerdir” dedi.


      1971’de 12 Mart muhtırası ile bir daha demokrasiye müdahale edildiğinin altını çizen Şabu, “Sonraki süreçte ülkeyi sağ-sol olayları ile kaos ortamına sürükleyen bu odaklar, nihayet 12 Eylül 1980 darbesini gerçekleştirmiştir. Demokrasiye ara verilen bu dönemde Türkiye her alanda zaman kaybetmiş, büyük bir çöküşün eşiğine gelmiştir. 1982 anayasası, darbecilerin dayatması sonucu kabul edilmiştir” ifadelerini kullandı.


      “ÖZAL TEK BAŞINA İKTİDAR OLDU”
     Özal’ın demokratik seçimlerle başa geldiğini ve önemli hizmetlere imza attığını belirten Şabu, “1983’de yeniden serbest seçimler yapılarak demokratik bir süreç başlamıştır. Bu dönemde anavatan partisi genel başkanı Turgut Özal tek başına iktidar olmuş 1991 yılına kadar iktidarda kalarak Türkiye büyük hizmetler üretecek kendi tabiri ile çağ atlamıştır. Ancak bunu gören iç ve dış odaklar yeniden Türkiye’nin huzur ve istikrarını bozmaya çalışmış 1991 tarihinden itibaren ülkenin yeniden koalisyon hükümetlerine muhtaç olması yeniden bir kaos ortamının oluşması yönünde iç ve dış terör faaliyetleri yoğunlaşmıştır. 1993 tarihinde ise 8.Cumhurbaşkanımız Turgut Özal’ın meçhul bir akıbetle hayatı son bulmuştur. Daha sonra birçok koalisyon hükümetleri kurulmuş ise de huzur ve istikrar sağlanamamış 2002 tarihinde Türkiye yeniden bir erken seçime gitmek zorunda kalmıştır” diye konuştu.


      “ERDOĞAN İLE BİRLİKTE ÜLKEDE ÖNEMLİ DEĞİŞİMLER OLDU”
       Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 2002’den itibaren tüm seçimleri başarılı bir şekilde kazanarak tek başına iktidara geldiğini söyleyen “Şimdiki Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’nin sosyal, siyasal, ekonomik, iktisadi ve demokratikleşmesi yönünde büyüyerek gelişmesini sağladı. Bunun için canla, başla çalıştı ve 5 sente muhtaç olan ülkemizin refah seviyesini yükseltti. Ülkemizin dünyanın gelişmekte olan 20 ülkesi arasına girmesini başarmıştır. Bunu gören dış odaklar içerdeki işbirlikçileriyle beraber tam bir haçlı ittifakı oluşturarak Türkiye’nin hızını kesmek yolunu ve yönünü değiştirmek için ortak harekete geçti. Adeta bir savaş başlattılar. Bu harekât, 27 Nisan bildirisi, 367 Cumhurbaşkanlığı krizi, gezi olayları, 17-25 Aralık girişimi ve nihayet 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişimi ile Türkiye’yi bir iç savaşa sürüklemek istedi. Bunlar, Türkiye’nin gelişmesinden rahatsız olan düşmanlardır” ifadelerini kullandı.


         ŞABU’DAN AB’YE SERT ELEŞTİRİ…
       Sözü Avrupa Birliği’ne getiren Şabu, “Peki Avrupa bizden ne istiyor? Avrupa asırlardır buyurgan tavırları ile ‘ben sömüreceğim’, ‘ben yöneteceğim’, ‘ben yönlendireceğim, sen boyun bükeceksin’ diyor. ‘Benim dayatmalarımı sineye çekeceksin, ben seni içten yıkıp sana karşı terörü besleyip terör örgütlerine her türlü silah vererek destekleyeceğim, sen karşı çıkmayacaksın’ diyor. ‘Darbecilere teröristlere kucak açacağım, karışmayacaksın. Her türlü ihaneti Türkiye’ye reva göreceğim sen cevap vermeyeceksin. Vatan hainlerini kırmızı halılarla karşılayacağım sormayacaksın. İkiyüzlülüğümüzü yüzümüze söylemeyeceksin” diyor. Biz bugüne kadar Avrupa’daki düşmanlarımızı Avrupalı dostlarımız olarak bilmişiz. 15 Temmuz darbesinden sonra ne kadar yanıldığımızı yaşayarak gördük, medeni dünya diyerek mazlum toplumları sömüren insanların canına kastederek vampirler gibi kanını emen hak, hukuk tanımayan bir AB var. Mısır’daki darbeci Sisi’ye ‘gel gel’ diyen, Suriye’deki zalim Esad’a vur vur diyen Avrupa Birliği, darbe ve teröre karşı mücadele eden Türkiye’ye dur diyor. İşte onun için iki yönlü batı diyoruz. Artık eski Türkiye olmadığını hakkı haykıran zalimin zulmünü yüzüne söyleyen bir Türkiye ve bir lider var. O liderin arkasında duran, ülkesi için canını seve seve vermeye hazır olan 79 milyon insan var” şeklinde konuştu.