RUSYA-BATI YAPTIRIM SAVAŞI

Batı ile Rusya arasında bir yıldır süren yaptırım savaşında neler yaşandı?

VAN 17.12.2014 11:46:16 0
RUSYA-BATI YAPTIRIM SAVAŞI
Tarih: 01.01.0001 00:00
Batı ile Rusya arasında Ukrayna krizi dolayısıyla başlayan yaptırım savaşı sürüyor. Geçtiğimiz hafta ABD ve AB yeni yaptırımların uygulanacağına ilişkin açıklamalarla, Rusya ise “asimetrik” cevap tehdidiyle bu savaşın yakın zamanda bitmeyeceğinin sinyalini verdi.
Peki şimdiye kadar Batı ve Rusya arasındaki yaptırım savaşında neler yaşandı? Kim hangi yaptırımı uyguladı? Yaptırımlar hangi alanları ve kimleri kapsadı?
Savaş Kırım’ın işgali ile başladı…
Batı ile Rusya arasındaki yaptırım savaşı Kremlin’in Ukrayna’nın bir parçası olan Kırım yarımadasını – Kırım Özerk Cumhuriyetini ve Sivastopol’ü ilhak etmesiyle başladı. 16 Mart 2014’te artık Rusya’nın işgali altında olan yarımadada Kırım’ın ve Sivastopol’ün statüsüne ilişkin “referandum” gerçekleşti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin sonradan referandumun Rus askerlerinin kontrolü altında gerçekleştiğini itiraf etse de, o günlerde Kırım’daki oylamayı “halk iradesi” adlandırdı ve yarımadada tek bir Rus askerinin bile olmadığını iddia etti. Söz konusu referandum Kırım yarımadasının ilhakı için “yasal zemin” oluşturma amacı taşıyordu.
Kırım referandumundan bir gün sonra – 17 Mart’ta ABD Rusya’ya yönelik ilk yaptırım listesini açıkladı. ABD’nin yaptırım listesinde Rusya Federasyon Konseyi Başkanı Valentina Matvienko, Başbakan Yardımcısı Dmitri Rogozin, Devlet Başkanının danışmanı Sergey Glazyev, Devlet Başkanının Yardımcısı Vladislav Surkov, senatör Andrey Klişas ve parlamentonun alt kanadı Duma’nın komite başkanları Leonid Slutskiy ve Yelena Mizulina’nın adları vardı.  Yaptırımlar bu 7 kişinin ABD’deki banka hesaplarının dondurulmasını, mal varlıklarına el konulmasını ve vize sınırlamalarını kapsıyordu.
Aynı gün Kanada da üst düzey Rus ve Ukrayna (Yanukoviç dönemi) yetkililerini kapsayan yaptırımlar uygulayacağını duyurdu. Kanada’nın yaptırım listesinde gerçek kişilerin yanı sıra bir de tüzel kişinin olduğu bildirildi, ancak isimler açıklanmadı.
ABD ve Kanada ile senkronize biçimde Avrupa Birliği de yaptırım kararı aldı. AB’nin ilk yaptırım listesinde ABD’nin yaptırım listesindeki 7 Rus yetkili de dahil, 21 isim vardı. Brüksel, Sergey Aksyonov, Aleksey Çalıy, Vladimir Konstantinov gibi yarımadanın ilhakı sürecinde Rusya’ya destek veren Kırımlı politikacıların isimlerini de listeye dahil etti. 20 Mart’ta haziran ayında yapılması planlanan AB-Rusya zirvesini iptal eden Brüksel, 21 Mart’ta yaptırım listesine 12 isim daha ekledi.
Mart ayı içerisinde Avustralya ve Yeni Zelanda da Batı’nın yaptırımlarına katılma kararı aldı. Ancak iki ülke de kaç kişiye yaptırım uyguladığını açıklamadığı gibi isimleri de duyurmadı. Mart ayında ABD, AB, Kanada Avustralya ve Yeni Zelanda’nın yaptırım uygulama kararı aldığı Rus yetkili sayısı toplamda 46’ya ulaşırken, 1 şirket de “kara liste”ye girmiş oldu. Ayrıca, AB, 25 Mart’ta Rusya’daki büyükelçiliklerine Kırım vatandaşlarına her türlü vize yasağı uygulama talimatı verdi.
Moskova ise bir taraftan Kırım’ın ilhakı sürecini tamamlarken diğer taraftan Batı’nın yaptırım hamlesine cevap vermeye başladı. 20 Mart’ta Rusya Dışişleri Bakanlığı ABD Kongresi’nin 9 üyesine Rusya’ya giriş yasağı getirdiğini açıkladı.
24 Mart’ta ise 13 Kanadalı yetkilinin adının yaptırım listesine eklendiği duyuruldu. Batı’nın yaptırım hamleleri sürerken Moskova 28 Mart’ta ABD, AB ve Kanada’ya yönelik yaptırım listesini “asimetrik” şekilde genişlettiğini duyurdu, ancak genişletilmiş listeye kaç kişinin ve kimlerin dahil olduğunu açıklamadı.
…Donbass’ta ayaklanma ile devam etti
Nisan ayına gelindiğinde Batı ile Rusya arasında yaptırım savaşı tüm hızıyla sürüyordu ve Batı “kara liste”ye kişilerin yanı sıra bankaları ve şirketleri de eklemeye başladı. Mart ayında yaptırım listesinde sadece 1 tüzel kişi varken nisanda bu rakam 21’e ulaştı.
 2 Nisan’da İsviçre Batı’nın yaptırımlarına katıldı ve AB’nin yaptırım listesindeki 33 Rus yetkiliye finans operasyonlarında sınırlama getirdi. AB de daha önce açıkladığı isimlere yönelik yaptırımların listesini genişletti ve finans operasyonlarını da yaptırım kapsamına aldı.
28 Nisan’da AB yaptırım listesine 15 kişi daha ekledi.
Nisanda Japonya’nın da katılımıyla Rusya’ya yaptırım uygulayan ülkelerin listesi genişledi. Ancak Japonya yaptırım uyguladığı isimleri açıklamadı.
Nisan ayı içerisinde Batılı ülkelerin yaptırım listesi genişlerken “kara liste”deki gerçek kişi sayısı 67’ye, tüzel kişi (bankalar ve şirketler) sayısı ise 21’e ulaştı.
Rusya nisan ayı içerisinde Batılı ülkelerin yaptırımlarına yaptırımla değil, Ukrayna’nın doğusundaki “bomba”nın pimini çekerek cevap verdi. Ukrayna’nın Donetsk, Lugansk ve Harkov vilayetlerinde Rusya destekli silahlı ayrılıkçılar valilik binalarını işgal etmeye başladı. Bir süre sonra Harkov’da durum kontrol altına alınsa dahi Donetsk ve Lugansk’ta ayrılıkçı harekat devam etti.
Mayıs ayında Donbass’daki ayrılıkçı harekat zirve noktasına ulaştı. Kiev, Donetsk ve Lugansk vilayetlerinin bir kısmı üzerinde kontrolü tamamen kaybederken ayrılıkçılar 11 Mayıs’ta işgal ettikleri bölgelerde “referandum” düzenledi. Hiçbir yasal zemini olmayan “referandum”un ardından ABD yeni yaptırımlar konusunda her hangi yeni  karar almazken AB, Kanada ve İsviçre sınırlamaları sürdürdü. AB yaptırım listesine 13 kişi daha ekledi. 26 Mayıs’ta ise Karadağ, İzlanda, Arnavutluk, Lihtenştayn ve Norveç AB’nin yaptırımlarına katılma kararı aldı. AB, Kırım’daki iki petrol-doğalgaz şirketini yaptırım listesine ekledi. Bunun yanı sıra, Ukrayna’da kayıtlı olan Kırım şirketlerine de yaptırım uygulama kararı aldı ve BM üyesi olan ülkeleri Kırım’ın işgalinden dolayı Rusya’ya yaptırım uygulamaya çağırdı.
25 Mayıs’ta Ukrayna’da Petro Poroşenko’nun Cumhurbaşkanı seçildiği erken seçimlere Donetsk ve Lugansk’ın Rusya yanlılarının işgali altındaki bölgelerinde katılım sağlanamadı. Moskova, Ukrayna’nın yeni seçilen Cumhurbaşkanı ile işbirliğine hazır olduğunu açıklasa da Donbass bölgesindeki ayrılıkçılara desteğini sürdürdü. Ayrılıkçılar işgal alanını genişletirken 16 Haziran’da Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko
Rusya ile her türlü askeri-teknik işbirliğini yasakladı. 21 Haziran’da Kanada 11 Rus yetkilinin ismini daha ekonomik yaptırımlar ve giriş yasağı listesine dahil etti. 27 Haziran’da ise Ukrayna, Rusya ile ilişkilerinin bozulmasının en önemli nedenlerinden olan belgenin – AB ile serbest ticaret ve ortaklık anlaşmasının ekonomi bölümüne imza attı. Böylece, mayıs-haziran aylarında Rusya ile Ukrayna, Rusya ile Batı arasındaki çatlak daha da derinleşirken, yaptırım uygulanan Rus yetkili sayısı 83’e ulaştı.
 …Malezya uçağının vurulmasıyla hız kazandı
Yaptırım savaşının en kritik dönemeci temmuz ayına denk geldi. 12 Temmuz’da AB, yaptırım listesine 12 kişi daha ekledi. Ardından
ABD Başkanı Barack Obama Rusya’nın Ukrayna’daki krizin çözümü için gereken çabayı göstermediğini öne sürerek yaptırımların yeni aşamasının başlatılmasının önemini vurguladı. Batı’nın yeni yaptırımları banka, petrol ve savunma sektörlerini kapsıyordu.
Rusya’ya ilk sektörel yaptırımları da ABD uyguladı. 16 Temmuz’da Washington, Rusya’nın iki bankasına – Gazprombank ve Dış Ekonomi Bankası’na ve iki devlet şirketine (petrol şirketi Rosneft ve doğalgaz şirketi Novatek) sınırlama uygulama kararı aldı.
Bu karardan sadece bir gün sonra – 17 Temmuz’da bütün dünya Ukrayna’nın ayrılıkçıların kontrolü altındaki Donbass bölgesinde Malezya uçağının vurulması ile sarsıldı. Moskova uçağın vurulmasının hemen ardından Ukrayna’yı suçlarken, Kiev de uçağı Rusya’nın temin ettiği silahlarla ayrılıkçıların vurduğunu açıkladı. ABD başta olmak üzere Batılı ülkeler de Malezya uçağının vurulmasının sorumlusunun Rusya olduğunu bildirdi.
26 Temmuz’da AB, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün, egemenliğinin ve bağımsızlığının ihlalinde suçladığı 15 kişi ile 18 kuruluşu yaptırım kapsamına aldı.
ABD, 29 Temmuz’da sektörel yaptırım listesini genişleterek Sberbank, Rusya Tarım Bankası ve Dış Ticaret Bankasını (VTB) de “kara liste”ye ekledi.
30-31 Temmuz’da ise AB Malezya uçağının vurulmasıyla sonuçlanan istikrarsızlıktan dolayı Moskova’yı suçlayarak Rusya’nın finans, petrol ve savunma sanayi alanındaki 26 şirketine yaptırım uygulama kararı aldı. 250’den fazla ürün yasak kapsamına alındı. Yaptırım listesine giren Rus yetkililerin sayısı da arttı – 28 kişinin adı “kara liste”ye eklendi. AB, daha önce ABD’nin yaptırım uyguladığı Sberbank, VTB, Gazrpombank, Dış Ekonomi Bankası ve Tarım Bankasına sınırlamalar getirdi.
Temmuz ayının sonunda yaptırım uygulanan Rus yetkili sayısı 111’e, şirket sayısı ise 49 ‘a ulaştı.
Rusya bu aşamada yaptırımlara Ukrayna’daki ayrılıkçı harekata desteğini sürdürerek cevap vermekle yetindi. Temmuz ayında Moskova’nın bu “sessiz saldırı” politikasında yalnız bir istisna yaşandı: 26 Temmuz’da Çeçenistan lideri Ramzan Kadırov ABD Başkanı Barack Obama’ya, Jose Manuel Barroso’ya, Avrupa Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy’e, AB Dış İlişkiler Komiseri Catherine Ashton’a ve Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz’a Çeçenistan’a giriş yasağı getirdiğini açıkladı. Ancak bu açıklama Kremlin tarafından bile ciddiye alınmadı – zira Kadırov’un yasağı Rusya’nın yaptırım listesindeki kişi sayısını değiştirmedi. Temmuz sonuna gelindiğinde halen Rusya’nın yaptırım listesindeki Batılı isim sayısı 22 idi…
Rusya’nın gıda yasağıyla cephe genişlendi
5 Ağustos’ta Japonya Kırım’da üretilen bütün ürünlere yaptırım uyguladığını duyurdu.
6 Ağustos’da ise Rusya yaptırım savaşındaki “sessizliğini” bozdu. Devlet Başkanı Vladimir Putin’in emriyle Moskova, Japonya hariç, kendisine yaptırım uygulayan ülkelerin tamamına gıda ambargosu uygulama kararı aldı. ABD, AB üyeleri, Kanada, Avustralya ve Norveç’i kapsayan ambargo bir sene içerisinde söz konusu ülkelerden hammadde, tarım ve gıda ürünlerinin ithalatının ya yasaklanmasını, ya da sınırlandırılmasını öngörüyordu. Putin’in kararnamesinin ardından Rusya hükümeti yaptırım uygulanacak ürünlerin listesini açıkladı.  Listede sığır, domuz, balık, kuş eti ve ürünleri, deniz ürünleri, meyve, sebze, süt ve süt ürünleri, sakatat çeşitleri, hazır gıdalar bulunuyordu. Tek istisna çocuk gıdalarıydı…
15 Ağustos’da ise Rusya, devletin kumaş, dış giyim, özel giyim, ayakkabı gibi hafif sanayi ürünlerinin alımına sınırlama getirdi.  1 Eylül’de yürürlüğe giren yasak sadece Rusya’nın Gümrük Birliği’ndeki müttefikleri olan  Belarus ve Kazakistan’da üretilen ürünleri kapsamıyor. 20 Ağustos’da Rusya hükümeti yaptırım listesinden laktozsuz sütü, yavru somon ve alabalığı, tohumluk patatesi, hibrid şeker mısırı ve soğanını, biyolojik takviye ürünlerini  çıkarttı.
22 Ağustos’da Moskova Japonya’yı da gıda yaptırımı uygulayacağı ülkeler listesine ekledi, bazı Japonya vatandaşlarına ülkeye giriş yasağı getirdiğini duyurdu, ancak yaptırım uygulanan isimleri açıklamadı.
Moskova’nın gıda ambargolarının ardından – 27 Ağustos’da İsviçre AB’nin yaptırım listesindeki Rusya bankalarına sınırlama getirdiğini açıkladı.
Karşılıklı hamleler ve gerilim fonunda ağustos sonunda AB, Gümrük Birliği ve Ukrayna liderleri Belarus başkenti Minsk’te bir araya geldi. Görüşmenin ardından olumlu mesajlar verilmesine rağmen Minsk görüşmesinin tek sonucu Rusya ve Ukrayna liderlerinin ilk kez bir araya gelmesi oldu.
Minsk anlaşmasının ihlali yeni paketin yolunu açtı
1 Eylül’de Avustralya yaptırımların kapsamını AB yaptırımları düzeyine kadar genişletme kararı aldı.
Minsk’te verilen olumlu mesajlara rağmen Donbass bölgesindeki ateşkes uygulanmadı ve bundan dolayı Rusya’yı suçlayan AB 12 Eylül’de yeni yaptırım paketini kabul etti. Yeni paket 24 Rus yetkiliyi ve 6 şirketi kapsıyordu. Daha önce yaptırım uygulanan şirketler sırasına petrol-doğalgaz devleri Rosneft, Gazpromneft ve Transneft ile Uralvagonzavod, Oboronprom ve Birleşik Havacılık İnşaat Şirketi gibi savunma sanayisi   kuruluşları da eklendi.
Yaptırımlara uluslararası kuruluşlar da katıldı
Rusya’ya yönelik yaptırımlar sadece ülkelerle sınırlı kalmadı. Uluslararası kuruluşlar da Rusya’ya çeşitli yaptırımlar uyguladı.
12 Mart’ta Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü Yönetim Kurulu Rusya’yı üyeliğe kabul etme sürecini durdurduğunu açıkladı ve Ukrayna ile işbirliğini güçlendirme kararı aldı.
NATO 6 Mart’ta Rusya ile askeri ve sivil görüşmeleri durdurdu ve ortak askeri misyon planlamalarından vazgeçtiğini açıkladı. 17 Mart’ta ise askeri ittifak Rusya ile pratik işbirliğini tamamen durdurma ve Moskova’yı Suriye’de kimyasal silahlarım imhası sürecinden uzaklaştırma kararı aldı. 1 Nisan’da NATO Rusya ile büyükelçiler ve daha üst düzeydeki görüşmeler hariç, her türlü işbirliğini durdurdu. 5 Nisan’da NATO Parlamenterler Meclisi Rusya Federal Meclisi ile işbirliği anlaşmasına son verdi. 7 Nisan’da Rusya’nın NATO’daki misyonunun temsilcilerine (Büyükelçi, Büyükelçi yardımcısı ve iki yardımcı hariç) NATO karargahına erişim yasağı getirildi. 7 Ağustos’ta NATO Genel Sekreteri Anders Fog Rasmussen ittifakın Rusya ile işbirliğini tamamen durdurduğunu açıkladı.
Avrupa Konseyi 25 Mayıs’ta Rusya’da yapılması planlanan tüm organizasyonlarını iptal etti. 10 Nisan’da Rusya heyetinin Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’ndeki oy hakkı iptal edildi, Rusların AK PM’de üst düzey görevde bulunması ve AK PM gözlem misyonlarında yer alması yasaklandı.
Uluslararası Havacılık Örgütü 2 Nisan’da Kırım’a tüm uçuşları yasakladı.
G-8 ülkeleri 18 Mart’ta haziran ayında Soçi’de yapılması planlanan zirveyi iptal etti. 25 Mart’ta ise Rusya’nın G-8 üyeliğine son verildi.
23 Temmuz’da Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Rusya’da yeni projelerle ilgili kararlarını dondurdu.
Yaptırım savaşında son durum
Mart ayından başlayan yaptırım savaşında gelinen son durumu özetlemek gerekirse, şu an yaptırım uygulanan Rus yetkili sayısı 133.
ABD’nin yaptırım listesinde 56 Rus yetkilinin adı bulunuyor. AB’nin yaptırım listesinde ise 132 Rus yetkilinin adı var. Sadece AB’nin yaptırım uyguladığı isim sayısı 22.
Batı’nın ambargo uyguladığı isimlerden 8’i Rusya iktidarına yakınlığı ile bilinen işadamları. Ünlü milyarder-oligarklar  Gennadi Timçenko, İgor Seçin, Arkady Rotenberg, Boris Rotenberg, Yuri Kovalçuk, Sergey Çemezov,  Nikolay Şamalov ve Konstantin Malofeev Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yakın çevresindeki isimler.
Ve o isimler Batı’nın yaptırım uyguladığı şirketlerle bankaları kontrol ediyor. Batı’nın “kara listesi”nde toplamda 55 Rus şirketi ve bankası bulunuyor. Yaptırım uygulanan Rus bankalarının sayısı 13.  Sınırlamalara ve yasaklara maruz kalan Rus petrol-doğalgaz ve savunma şirketlerinin sayısı ise 41. ABD 36 Rus şirketine ve bankasına yaptırım uyguluyor. AB’nin sınırlama getirdiği Rus banka ve şirketlerinin sayısı ise 20 (Bazı şirketler ve bankalar hem ABD’nin, hem de AB’nin listelerinde mevcut).
Bunların yanı sıra, ABD ve AB’nin yaptırım listelerinde Ukrayna’nın güneydoğusundaki ayrılıkçı gruplar ve onların temsilcileri de bulunuyor.
ABD ve AB’nin yanı sıra Avustralya, Arnavutluk, İngiltere, Gürcistan, İsrail, İzlanda, Kanada, Lihtenştayn, Moldova, Norveç, Yeni Zelanda, Ukrayna, Karadağ, Letonya, Kosova, İsviçre ve Japonya da Rusya’ya belirli yaptırımlar uyguluyor.  ABD ve AB’den sonra Rusya’ya karşı en katı tutum sergileyen ülkeler Kanada ve Avustralya.
Rusya, kendisine yaptırım uygulayan ülkelerden sadece İsviçre, İzlanda, Arnavutluk, Lihtenştayn ve Yeni Zelanda’ya cevap ambargoları uygulamıyor…
.iktibasdergisi.

Trthaber/ Gönül ŞAMİLKIZI