PKK'den TSK'ye 'ateşkesi ihlal' suçlaması

ORAMAR BOMBALANDI

Aynı gün (21 Temmuz), Hakkari'nin (Colemêrg)  Yüksekova (Gever) ilçesine bağlı Oramar (Dağlıca) askeri üssünde bulunan Türk ordu güçleri önce kendi çevresindeki araziyi bombalarla vurduğunu belirten Komutanlık, "Daha sonrasında ise bir kol halinde Herki Köyü'ne doğru hareket ederek bir operasyon yapmak istemiştir. Burada gerilla güçlerimizin de ağır silahlarla karşılık vermesi sonucu, ağır silahlarla karşılıklı bir çatışma yaşanmış ve askeri güçler sonuçsuz bir biçimde geri çekilmişlerdir" ifadelerini kullandı.

Açıklamada şunlar eklendi: "22 Temmuz günü yine Oramar askeri üssünden gerilla güçlerimizin bulunduğu Şehit Rahime, Şehit Gafur, Şehit Karker, Avaşin ve Çarçella alanları top ve havan atışına tabi tutulmuştur. Yapılan bu top atışları sonucunda arazinin çeşitli yerlerinde orman yangını başlamış, aynı zamanda savaş uçakları da alan üzerinde alçak uçuşlar yapmıştır. 23 Temmuz'a kadar aralıklı devam eden bu atışlar karşılığında gerilla güçlerimiz de ağır silahlarla karşılık vermek zorunda kalmıştır. Yapılan bu atışlardan iki tank ve bazı mevziler darbe alırken, Türk ordusunun kayıplarının da olabileceği düşünülmektedir."

TESADÜF DEĞİL

 "Aynı tarihte hem Ceylanpınar’da hem de Oramar'da bu olayların yaşanması tesadüfi değildir" diyen Halk Savunma Merkezi, şöyle devam etti: "Türk ordusunun ateşkesi bozacak şekilde bilinçli bir pusu ve darbeleme faaliyeti içerisinde olduğu açıktır. Bu gerçeğin üstünü örtmek için de Türk Genelkurmaylığı gerçeği çarpıtan, yanlış açıklama ve bilgilendirmeler yapmaktadır. 2 Temmuz günü Van-Başkale'de de Türk ordu güçleri bir birimimizi pusuya düşürmüş ve Şervan Koçer arkadaşımızı yaralı bir halde esir alıp infaz etmiş olmasına rağmen Genelkurmay Başkanlığı bir açıklama ile bu olayı İran ordu güçlerine yıkmak istemiştir. Genelkurmay Başkanlığı, aynı şekilde Ceylanpınar olayında da gerçeği çarpıtarak Rojava'dan gelen Rojavalı güçlerin (YPG güçlerinin) kendilerine saldırdığı biçiminde açıklama yapmıştır. Bunun gerçekle bir alakası yoktur. Gerçek olan şu ki, Türk ordu güçleri HPG güçlerine karşı pusu kurmuş ve bu nedenle çatışma yaşanmıştır. "

ATEŞKES KOŞULLARI AÇIKÇA İHLAL EDİLİYOR

Karargah Komutanlığı, şunları belirtti: "Türk devlet güçleri ateşkes koşullarını sadece bu tür saldırılarla bozmamakta, aynı zamanda ateşkes koşulları kapsamında olan Kürdistan'da yeni askeri üsler kurmak ve yine askeri amaçlı Kürdistan arazisini tahrip eden ve su altında bırakmaya dönük baraj projelerini geliştirme faaliyetlerini de durdurmamaktadır. Halkımızın ve demokratik kamuoyunun bütün sivil-demokratik eylemlerine rağmen, karakol adı altında Kürdistan'da yeni askeri üs inşa etme çalışmaları sürdürülmektedir.

Türk devleti ve güvenlik güçleri, savaş sahasının dışındaki alanlarda elbette ki istediği gibi hareket edebilir. Ancak ateşkes koşullarından yararlanıp, ‘fırsat bu fırsattır’ diyerek Kürdistan'ın en ücra köşelerine askeri üsler kurarak adeta yeniden bir askeri işgali geliştiren bu projenin demokratik çözüm ve barışa değil savaşa hazırlık çalışmaları kapsamında olduğu açıktır. Esas olarak bu durum Türk devletinin ve AKP hükümetinin çözüm sürecine dönük yaklaşımlarını ortaya koymaktadır. Eğer gerçekten çözüm gelişecekse, bu askeri hazırlıklar ne için yapılmaktadır! Bu durum, halkımız ve demokratik kamuoyu açısından ciddi kaygı uyandıran bir konudur.

Bu faaliyet açıkça ateşkes koşullarının ihlal edilmesi durumudur. Bütün barışsever çevrelerin ve yurtsever halkımızın Türk devletinin savaşa hazırlık anlamına gelen ve demokratik çözüm sürecini tehdit eden karakol, askeri amaçlı yol ve baraj yapımına karşı daha etkili tutum almaları gerektiği açıktır. Fakat, ateşkes koşullarından yararlanarak gerilla alanlarına giren ve buralarda askeri üs inşa etme çalışmasını sürdüren güçlere karşı da gerillalarımız uyarı ve engelleme amaçlı faaliyetler içinde bulunmak zorundadırlar."

Kaynak: ANF