İslam bir hayat nizamı olarak iki temel değer üzerinden şekillenir.
İnsan-Allah ilişkisinde tevhid, insan-insan ilişkisinde adalet.
İslam tüm emir ve yasaklarindaki temel maksadı bu iki kavram açıklar. Zira tevhid olmadan ahiret yurdunda, adalet olmadan dünya yurdunda mutluluk mümkün olmaz.
Dünyanın en mutlu yürekli insanları adalet savaşcılarıdır.
Başkaları için yaşamanın adını hakiki yaşamak olarak algılayanlar ve maddelerinin enkazı altında kalmaktan kendilerini kurtaranlardir hakiki yaşamanın saadetini elde edenler.
ABD Başkanı Donald Trump, İslam dünyasından gelen tepkileri yok sayarak Kudüs'ü İsrail'in resmi başkenti olarak tanıdı ve Tel Aviv'deki ABD Büyükelçiliği'nin Kudüs'e taşınacağını açıkladı.
Malum ki Türkiye hükümetiyle veya halkıyla İsrail-Filistin meselesinde duygusal refleksi en fazla ama icraatı en düşük ülkelerden biri.
Mesela Venezuella Devletbaşkanı, Nikolas Madura, İsraili önce sert bir dille elstirip sonra İsrail Büyükelçisini Venezuella topraklarından kovabiliyor.
Şili Devlet başkanı Michelle Bachelet İsrail’in insanlık dışı uygulamalarının kabul edilemez olduğunu belirterek İsrail buyukelecilerini sınır dışı edebiliyor.
Bolivya, İsrail’in terörist bir devlet olduğunu açıkça ilan edip Devlet başkanları Eva Morales, İsrail’in ne Birleşmiş Milletler kurallarına ne de İnsan Haklarına saygılı olmadığını belirtebiliyor.
Peki ya Türkiye ! Reza Zarrab için nota veren Türkiye'de sadece duygusal refleks hareketleri.Halk miting meydanlarında slogan attırılarak veya Payitaht dizisiyle deşarz ediliyor.
İyi ama ! One minute !
Reza Zarrab için Amerika ile restleşen Türkiye'nin Kudüs için yapacağı bir şey yok mu?
Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Başkomutanlığını temsil etmek, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kullanılmasına karar vermek gibi yetkileri olan Cumhurbaşkanlığı makamı'nın Kudüs konusunda sessiz kalması One Minute ! ile başlayan o sempatisini kıracaktır.
Türkiye Orta Doğudaki Arap ülkelerinden farklı olarak vizyonu ve bölgesel misyonu olan bir ülkedir.
Kudüs konusunda herkes kendi işini yapmalı.
Öğretmen öğrencisini, veliler çocuklarını biliçlendirmeli. Şairlerin yüreğinden Kudüs damlamalı. Yazarlar bu mesele üzerinde yazıp çizmeli. Esnaflar maddi yönden bu çalışmalara destek vermeli.
Ama !
Hükümet en az Şili veya Bolivya veyahut Venezuella kadar duyarlı olmalı.
Bu duyarlılığını duygusal olarak sloganik cümlelerle değil icraartları ile desteklemeli.
Gönüllerimize güç versin umuduyla bir şiirimle bitiriyorum.
Firavunun kucağında yetişir çocuk Musa
Zulmü yerle bir eder sükut eden o asa
Ne ateş yakar İbrahimi ne keser İsmaili bıçak
Bıçak açmasa da dilimi birgün sabah olacak
Sözün gücü mağlup eder birgün gücün sözünü
Koru sende dilini ve özünü
Birgün tekrar anlarsın ki herşeyden büyüktür Allah
Ve fısıldar gönlüne vahiy
La taknetu min rahmetillah
Daha adil ve daha mutlu bir dünya olsun duasıyla..
