Nurettin Yıldız, Yıldız Mı Oluyor?

Bilgin Erdoğan

VAN 9.03.2018 09:56:24 0
Nurettin Yıldız, Yıldız Mı Oluyor?
Tarih: 01.01.0001 00:00
 Nurettin Yıldız, yıldız mı oluyor ?

 

Bu memlekette güzel şeylerde oluyor Nurettin Yıldız aleyhinde yasal işlem başlatılmış demiyeceğim. Takipçileri tarafından geçtiğimiz senelerde galiz ifadelerle tahkir edilmiş olsam dahi bunu yapmayacağım.Tayyip Erdoğan’dan ve Devlet Bahçeli’den bu konuda tepkilerin gelmiş olmasını da kullanıp oh olsun deme hafifliğinde de bulunmayacağım.

 

Zira Nurettin Yıldız klasik gelenekçi damarın misak-ı milli içindeki sesidir. Akla ziyan konuşmaları ve sözde fetvaları o damardan besleniyor oluşun neticesidir. Hem dini zaviyeden hem de doğurduğu sosyal sonuçları itibarıyla sağlıklı değildir. Lakin bu konuda tepki verilecekse bunun hukuki ve siyasi yollarla değil, entellektüel zeminde olması gerektiğini düşünüyorum.

 

Mesela Amerika’da araba ve elektrik kullanmanın günah olduğuna inanan sadece çiftçilikle uğraşan at arabasıyla gezen Amisler gibi bir takım Hristiyan gruplar var. Lakin onlar kendi çiftliklerinde inandıkları gibi özgürce yaşıyorlar. Hatta Christian Scientist denilen doktora gitmeyi ve hatta ilaç almayı reddeden bazı Hristiyan alt gruplar var. Lakin onların kiliselerine zincir vurulmuyor.Saturday Adventist, Mennonite veya Yehova Şahitleri gibi silah kullanmayı kategorik olarak reddeden Hristiyan dini gruplar mevcut. 

 

Bir düşünceyi saçma hatta zararlı bulabiliriz lakin onu yasak etmek fıtrata aykırı bir tutumdur. Sadece Nurettin Yıldız bağlamında değil görüşlerine katılmadığımız hatta zararlı bulduğumuz kimselerle yapılması gereken mücadele entellektüel zeminden kayıp siyasi ve sosyal zeminde olmaya başladığında bu tarz tutumların sosyal sonuçları olur. Zira insanların inandıklarını tercih etme hakları vardır. Vahiy ne güzel der : “Hatırlat ! Sen sadece hatırlatıcısın. Onlar üzerinde din dayatan bir zorba değilsin.” (Gasiye: 88:21-22)

 

Voltaire’e nispet edilen “Fikirlerinize katılmıyorum ama fikirlerinizi ifade edebilmeniz için canımı bile veririm” ya da -farklı bir versiyon olan- “Düşüncelerine katılmıyorum, ama senin düşüncelerini savunma hakkını sonuna kadar destekleyeceğim” sözü kanımca vahyin de ruhuna uygundur yukarda zikrettiğim ayeti yeniden hatırlayacak olursak.

 

İslam siyaset felsefesinin dayandığı dört temel ilke olan adalet, meşveret, ehliyet ve maslahat ise ancak farklılıkların kabullenilmesi ve hazmedilmesi ile mümkün olacaktır. Onun için tek tipçi totaliter yapıların adaleti temin etmeleri mümkün değildir. Meşveret ise aynı düşünen insanların bir araya gelip fikir beyan etmeleri değil farklı düşüncelerin bir noktada uzlaşmalarıdır. 

 

Maslahat için ise sözün coğrafyası ve tolumsal farklılıklar bilinmek zorundadır yoksa İslamın temel mesajı anlaşılmamış olur. Dolayısıyla İslam siyaset felsefesinin oturduğu temel farklılık esasına göre şekillenir. Farklılık hazmedilmeden ve idrak edilmeden adalet, maslahat, ehliyet ve maslahat olmaz.

 

Tabiattaki bitkileri, dağları, ovaları, tepeleri, inişleri, çıkışları veya yokuşları yok etmek nasıl uygun değilse toplumdaki çeşitliliği de yok etmek ve toplumu tek-tipçi hale getirmek öyle uygun olamaz. Dolayısıyla tıpkı âlemde olduğu gibi toplumdada kesret muhafaza edilmesi gereken bir zenginliktir.

 

Nurettin Yıldız ve daha beter geleneğin batağından konuşanlar zaten can çekişmektedir. Çok yakında halk uyanacak ve dinini aklın ve vahyin süzgecinden geçirmeye başlayacak. Zira tefakkuh kabiliyeti artacak. Ahlaksızlıklarını ultra muhafazakarlık perdesi altında saklamaya yeltenenenlerin foyası ise ortaya çıkacak.

 

Yasal müdahaleler, bu kimseleri  mağdur durumuna soktuğundan halk nazarında kahramanlaşırlar. Bu tartışmalar bence fikri zeminde kalmalı. Yasal müdahale kesinlikle doğru değil diyorum. Zaten bu dava muhtemelen takipsizlik kararı ile neticelenir. Sadece Nurettin efendi, kahraman bir magdur olarak zihinlerde kalir. Yoksa siyaseten ciddiye alınmayacak bu isim nicin bu kadar gündemde olsun ki? Nurettin Yıldız mağdur edilerek yıldız mı yapılmaya çalışılıyor? 

 

Yoksa gelenekçi damardan beslenen dindar seçmen kitlesi hükümete küstürülüp,Saadet Partisi veya benzerleri gibi daha marjinal partilere yönlendirilmesi mi hedefleniyor ? Bu Nurettin Yıldız meselesi niye bu kadar gündemde.Bu bir sosyal mühendislik projesi mi? Neticede yeni bir fetva değil. Hükümet ve siyasiler niçin bu işe müdahil? Sevmem komplo teorilerini ama insanın aklına gelmiyor değil. 

 

O halde herkese özgürce yanlış dahi düşünse konuşma ve fikrini ifade etme hürriyeti verilmeli. Düşünce yanlış ise bunun tartışılması gereken zemin siyasi ve yasal alanlarda değil entellektüel sahalarda olmalıdır.

HİLAL HABER